Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

HEM VALİ, HEM AFYON ONLARI ŞAŞIRTTI

“MXGP Türkiye” yani Dünya Motokros Şampiyonası bir çok etkinlikle birlikte bu yıl 6. Kez Afyonkarahisar’da düzenlenecek. MXGP’nin bu yılki etkinlik takvimi geçtiğimiz günlerde Afyonkarahisar’da ilan edilmişti. Dünya genelinden ilgi çeken bir organizasyon olması nedeniyle MXGP’nin İstanbul medyasına yönelik tanıtım toplantısı da İstanbul’da gerçekleştirildi. Ortaköy’deki Feriye Salonu’nda düzenlenen lansman programına İstanbul’daki yaygın medyanın spor ayağındaki bir çok isim katıldı. Biz de Afyonkarahisar’dan basın mensupları olarak davet üzerine oradaydık. Karahisar TV ve Anahaber Gazetesi sahibi Bekir Yeşilay, Türkeli Gazetesi sahibi M. Önder Artuk, Odak Gazetesi sahibi Me. Emin Güzbey ve Kocatepe Gazetesi’ni temsilen de bendeniz salonda hazır bulunduk. Kanal 3’deki muhabir ve kameraman arkadaşlarımız da oradalardı.
Lansman toplantısında hemen önümde oturan İstanbul medyasından biri kadın, biri erkek iki meslektaşımın konuşma ve davranışlarına ister istemez tanık oldum. Arkamdaki İstanbul’lu gazetecilerin konuşmalarını da yine ister istemez duyuyordum.
Sinevizyonda Afyonkarahisar’da düzenlenen Klasik Müzik Festivali, Caz Müzik Festivali, Karavan Festivali, Gastronomi Festivali etkinlikleri ardı ardına dönerken önümdeki gazetecilerden erkek olanı kadın olanına “Yok canım, bunlar Afyon’da mı oluyormuş” dedi. Kadın gazeteci “Evet baksana” dedi. “Duymuştum ama bu kadarını beklemiyordum” diye sözlerini tamamladı.
Konuşmacıların ardından Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı konuşması için kürsüye davet edildi.
En ön sırada oturan uzun boylu, baş örtülü kadın sahneye doğru yürüyüp kürsüye çıktığında önümdeki iki gazetecinin birbirlerine dönüp, gözlerini ayırıp, çenelerini kaldırıp, alt dudaklarını öne doğru uzatarak şaşkınlıklarını birbirlerine anlatmaya çalıştıkları anı sanırım hiç unutmayacağım. Herhalde o ana kadar Afyonkarahisar Valisi’nin en önde oturan başörtülü kadın olduğunun farkında değillerdi.
Bu sahne ile eş zamanlı olarak hemen arkamdaki iki erkek meslektaşımın sözleri kulaklarımda dolaşıyordu; birisi “Yaa, Vali miymiş? Doçentmiş” derken, diğeri bir sanatçının ismini söyleyerek, “Filana benziyormuş” dedi.
Akıcı konuşmasıyla Afyonkarahisar üzerine kısa bilgiler veren Vali Yiğitbaşı, arkamdaki gazetecilerin “Güzel konuşuyor” değerlendirmeleri arasında “Ben Afyonkarahisar’ın gelini olmama rağmen Afyonkarahisar sahip olduğu zenginlikleriyle beni de her gün şaşırtıyor” diyerek sözlerini tamamladı. Vali Yiğitbaşı bizim sırada konuşulanlardan habersiz bir şekilde “Afyon sizi daha çok şaşırtacak” der gibiydi aslında…

 

“TERÖR ÖRGÜTLERİNİN HEPSİ TEK BİR MERKEZDEN YÖNETİLİYORDU”

 

Bu cümle dikkat kesilmemiz gereken bir cümle…
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) ve Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) iş birliğinde “Dünden Bugüne Yargıda 15 Temmuz” konferansı düzenlendi. Atatürk Kongre Merkezinde düzenlenen konferansta Yargıtay Üyesi Ömer Faruk Aydıner, konuşmacı olarak katıldı.
Aydıner’in konferansı ile ilgili detaylı haber gazetemizde yer aldı. Bu konferansın ardından FETÖ ile ilgili dikkat çeken bir kaç noktanın altını çizmek istiyorum ben de…
AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş, “Bu tür olaylar karşısında bizi zaafa sürükleyecek 2 temel tehlikemiz var. Bunlardan birisi unutkanlık. Birisi de yeni neslimiz. Bu olaylar yeni nesle mutlaka anlatılmalı. Günümüzde hafıza kaybı çok arttı. Ülkemizde ciddi yaralar bırakan darbe gibi girişimlerin unutturulmaması gerekiyor” derken AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş da şu hususlara dikkat çekti:
“15 Temmuz hain darbe girişimi, emperyalizme yaslanmış iş birlikçi bir örgüt tarafından yapıldı. Dışardan beslendiği belli olduğu için hain darbe girişimi diyoruz. Bu durum, darbe girişimine karşı direnişin örgütlenmesi için en önemli motivasyon kaynağıydı. Milletimiz bunu hissetti ve bu karakterini görerek daha önceki darbelerde görmediğimiz bir direniş gerçekleştirdi.”
FETÖ’nün 1994 yılından sonra çok hızlı bir şekilde yükseldiğini belirten Ömer Faruk Aydıner ise FETÖ’nün 2010 yılından sonraki eylemlerini anlatarak, “İlk İHH’nın İsrail’e gemi göndermesini kınayan mesajı sonrasında yargı içerisinde, Suriye politikasında Türkiye’nin DAEŞ’i desteklediği izlenimini vermeye çalıştılar. Hatay ve Adana’da MİT’in tırları durduruldu. Türk İstihbaratının Suriye’de DAEŞ’i desteklediğine dair gerek medyada, gerek yargı içerisinde bir sav ortaya atıldı ve soruşturmalar başlatıldı. Şu anki Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan’ın tutuklanma istemi, hatta Sayın Cumhurbaşkanımızın ameliyat anında olmasını da fırsat bilerek farklı eylemler içerisine girmeleri bunların gerçek niyetlerini ortaya çıkardı. Süreç içerisinde Cumhurbaşkanımızın da koordinesinde 2010 yılından itibaren bu acımasız örgüte karşı devlet içerisinde bir hareket başlatıldı” dedi.
FETÖ’nün ilk olarak 17 ve 25 Aralık 2013 tarihlerinde yargıya darbe yaptığını kaydeden Aydıner, FETÖ’nün yargıdaki yapılanmasına dair şu bilgileri paylaştı:
“O zamanki Başbakanımızı yolsuzluk yapıyor şeklinde ithamlarda bulunarak toplum nezdinde itibarsızlaştırmak, ortadan kaldırmak, cezaevine atmak ve kendi sistemlerini o şekilde kurmak, yani soft bir darbe yapmak ilk etaptaki planlarıydı. O dönemde sistem içerisinde yıllardır bunlardan nefret eden bir yargı ve emniyet kurumunun olduğunu unuttular. Yargı ve emniyette çok güçlüydüler ama yıllarca şahsımın da yer aldığı bunların zulümlerine maruz kalarak gerçek niyetlerini gören bir nesil de vardır. 17 Aralık’ta bu nesil devreye girdi.”
FETÖ dava süreçlerine bizzat katılan bir kişi olarak 15 Temmuz’dan çok sonra ifadeleri, delilleri, söylenenleri göz önüne aldığında bambaşka bir sonuç çıkarttığını belirten Aydıner, “Bu darbe girişimini eski darbelerden ayıran en önemli özelliği tüm terör örgütlerinin tek merkezden idare ediliyor oluşudur” dedi.
15 Temmuz gecesi Florya Hava Harp Okulundaki askerlere DAEŞ Atatürk Havalimanına saldırdı gerekçesi ile emir verildiğini söyleyen Aydıner, “15 Temmuz’da Florya Hava Harp Okulunda tanık sıfatıyla dinlediğim 100’e yakın askerin beyanı; ‘Komutanımız Albay Hüseyin Özdemir DAEŞ, Atatürk Havalimanını bastı onları kurtarmaya gidiyoruz’ şeklindeydi. DAEŞ 17 gün önce basmıştı orayı. 17 gün önceki DAEŞ’in saldırısı 15 Temmuz’daki darbede Atatürk Havalimanını ele geçirmek için bir gerekçeydi. PKK’nın 15 Temmuz gecesi nereleri kontrol altında tutacağı, nereleri gözlem altına alacağı belliydi. Bunların hepsi 15 Temmuz sonrasında ifadelerde ortaya çıktı. Yani bu darbe girişimi terör örgütlerini tek bir noktadan idare edenler tarafından, DAEŞ’i FETÖ’yü ve PKK’yı idare edenler tarafından yaptırıldı” dedi.
Aydıner konuşmasının sonunda 15 Temmuz günü İstanbul Büyükada’da bir çok yabancı ismin katılımı ile yapıldığı bilinen toplantıyı hatırlatarak Türkiye üzerine oynanan oyunlara dikkat çekti.
Bu konferansta Aydıner’in sarf ettiği “Darbe ve terör örgütleri delilli, ispatlı şekilde tek merkezden yönetiliyordu” şeklinde özetlenebilecek sözlerinin özellikle altının çizilmesi gerekiyor 15 Temmuz’un yıldönümünde…

 

AFYONSPOR’DA ENDİŞE YERİNİ HEYECANA BIRAKTI

 

HES İlaç Afyonspor’un yeni yönetim kurulu nihayet belirlendi. Aylardır süren endişeli ve meraklı bekleyiş yerini umutlu bir bekleyişe bıraktı.
Afyonspor’un yeni yönetim kurulu üyelerini Afyonkarahisarlılara duyurmak bizlere nasip oldu. Günlerdir merakla bekliyordu mor-beyazlı camia yeni yönetimin kimlerden oluşacağını. Gazeteci arkadaşlarımızın yeni yönetimi öğrenmeye yönelik çabaları sonuçsuz kalmıştı. “Bekleyin, kısa süre içerisinde açıklanacak” deniyordu ama ser verip sır verilmiyordu yeni yönetim ile ilgili olarak. Geçtiğimiz Cuma günü yeni yönetimin açıklanacağına dair ipuçları almıştık. Tevafuk olarak MXGP’nin İstanbul basınına yönelik düzenlenen lansman toplantısında HES ilaç Afyonspor’un yeni yönetim kurulu bakanı Erkan Çelik ve ağabeyi, İstanbul AFSİAD Başkanı Hüseyin Çelik beylerle biraraya geldik. Afyonkarahisar’dan MXGP İstanbul lansmanına katılan davetliler Bekir Yeşilay, Önder Artuk, Mehmet Emin Güzbey ve bendeniz HES ilaç Afyonspor Başkanı Erkan Çelik’i biraz sıkıştırdık. Belediye Başkanı Mehmet Zeybek ve Afyonspor’un önceki dönem başkanı Süleyman Karakuş’un da tanık oldukları bu sohbet sırasında Erkan Başkan, “Bugün açıklayacağız inşallah. Cuma namazından sonra tekrar buluşalım” dedi.
“Peki” dedik ve Ortaköy Camii’nde namazlarımızı eda ettikten sonra Erkan Çelik ve Hüseyin Çelik Başkanlarla yeniden biraraya geldik. Bizler Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek ile birlikte çaylarımızı yudumlarken Erkan Çelik ve Süleyman Karakuş Başkan da bir oraya, bir buraya gidip gelmeye, ardı ardına telefon görüşmeleri yapmaya başlamışlardı.
“Başkanım açıklamanızı bekliyoruz” ısrarlarımızın ardından listeyle ilgili görüşmelerine son noktayı koyan HES İlaç Afyonspor Başkanı Erkan Çelik, “İşte yöne yönetim kurulu üyelerimiz” diyerek el yazısıyla yazılmış notundan HES İlaç Afyonspor’un yeni yöneticilerini bizlere okudu.
Hemen eski Başkan Süleyman Karakuş ile yeni Başkan Erkan Çelik’in yan yana fotoğraflarını çektik. Başkan Çelik’ten aldığımız bilgileri anında Afyon’daki haber merkezlerimize aktardık ve haberlerimiz internet sitelerimizde yayınlandı. Afyonspor camiasındaki haftalardır süren endişeli ve meraklı bekleyiş böylece yerini umutlu bir bekleyişe bırakmış oldu. Hayırlı olsun.
HES İlaç, aslen Afyonkarahisar’ın Sinanpaşa ilçesinden olup yıllar önce İstanbul’a yerleşmiş ve orada bir çok ticari başarı elde etmiş olan Çelik ailesine ait. Büyük kardeş Hüseyin Çelik İstanbul’daki AFSİAD yani Afyonkarahisarlı İş İnsanları Derneği’nin Başkanlığı’nı başarıyla yürütüyor ve İstanbul’daki hemşehrilerimizle birlikte bir çok güzel çalışmalara imza atıyor. Küçük kardeşi ve iş ortağı Erkan Çelik HES İlaç’ın sponsorluğunu üstlendiği Afyonspor’un yeni kulüp Başkanı oldu.
Hes İlaç, 2015 yılında sağlık alanında tüketicilere katkısız ve doğal içerikli ürünler sunmak üzere kuruldu. Mesleki olarak yılların getirmiş olduğu bilgi ve birikim ile üretilen ilk ürünler 2015 yılında piyasaya sürüldü. Bu ürünleri, alanında yenilikçi ve öncü ürünler takip ediyor. Aradan geçen yıllar içerisinde ürün portföyü ve pazar payını genişleterek 50’ye yakın ürün çeşidine ulaştı. İnsan sağlığını destek amaçlı ürünleri tüketicilerin hizmetine sunuyor.
HES ilaç Afyonspor’un yeni yönetiminde bulunan 7 ismin 1’i hariç hepsi Afyonkarahisar kökenli iş insanları. Erkan Çelik’in başkanlığındaki yönetim Levent Hiçyılmaz, Fatih Gümüş, Ömer Faruk Topçu, ve Zafer Varlı, Ali Şahin ve Cengiz Karaman’dan oluşuyor.
İlk etapta tüm Afyonspor camiasının takımı ve kulübü sahiplenmesi amacıyla bazı kampanyalar düzenlenecek. Bunların içerisinde takıma maddi destek sağlanmasına yönelik kampanyalar da olacak. Miktar önemli değil, mor-beyazlı renklere gönül vermiş, Afyonspor’u daha iyi yerlerde görmek isteyen herkesin kendi imkanlarınca yapacağı destekler ile taraftarın takımı sahiplenmesi hedeflenecek. Ardından Kulüp’ün şirketleşmesine yönelik çalışmalara ağırlık verilecek. Tekrar kutluyoruz.

 

SİTEMİN ARDINDAN İLK ZİYARET OLGUN’DAN

 

Afyon Gazeteciler Cemiyeti yöneticileri olarak TBMM’de milletvekillerimize yaptığımız “hayırlı olsun” ziyaretlerinde vekillerimizden aldığımız mesajları hem diğer vekillerimize, hem konuya muhatap olabilecek kişilere, hem de Afyonkarahisar kamuoyuna aktarmıştık. Bu ziyaret ve ziyaretten sonra kamuoyuna yansıyan bilgiler epeyce gündem oldu, ses getirdi. Önümüzdeki günlerde Afyon Gazeteciler Cemiyeti’nin Ankara ziyaretlerinin bir çok olumlu yansımasının görüleceğini tahmin ediyoruz.
TBMM Grup Başkan Vekili seçilen CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, AGC ziyaretinde “Afyon milletvekillerimizden hayırlı olsun ziyareti bekledim ama gelen-giden olmadı” demişti. Köksal’ın bu serzenişi gazetelerde yer alınca İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, Köksal’ı makamında ziyaret ederek, centilmenlik adına ilk kıvılcımı çakmış. Bakalım bu kıvılcımın arkası gelecek mi?

 

HAYIRSEVERLERDEN OKUL ATAĞI

 

Afyonkarahisar şehir merkezindeki bazı okulların “depreme dayanıksız” oldukları gerekçesiyle yıkılıp, yerine yenilerinin yapılacağını sizlere birçok kez aktarmıştık. Son yazımızda da okulların taşınma süreçleri ve yapılacak yeni düzenlemelerin öğrencileri muhatap kılacağı “ikili öğretim” sistemi üzerine değerlendirmelerde bulunmuştuk. “Bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek” maksatlı yazılarımızın olumlu sonuçlarının eğitim camiasına yansıyor oluşunu görmek bizleri memnun ediyor.
Sıkıntının had safhada hissedilmesi beklenen bazı okullarla ilgili yeniden düzenlemeler yapılacağı, değişik alternatifler üzerinde çalışmalar yapıldığını öğreniyoruz. Eminiz ki hem Valiliğimiz hem de Milli Eğitim Müdürlüğümüz en akılcı sonuçları hayata geçirmek için tüm ihtimalleri değerlendirecektir.
Milli Eğitim camiasındaki bu hareketliliği izlerken başka başka güzel gelişmelere de mülaki olduk. Öğrendik ki; Afyonkarahisarlı hayırseverlerimiz her zaman olduğu gibi bu dönemde de eğitim yatırımlarına katkı sunmak için harekete geçtiler. 3 ayrı hayırseverimiz Uydukent bölgesinde yapılması planlanan ilkokul, ortaokul ve fen lisesi inşaatlarını üstlenmeyi kabul etmişler. Önümüzdeki günlerde imzalanacak protokollerle bu hayırseverlerimiz faaliyetlerine başlayacaklar. Şimdilik isimlerini açıklamıyoruz, çünkü hayırseverlerin tercihi bu yönde. Allah onlardan razı olsun, sayılarını artırsın…
Bu vesile ile Afyonkarahisar’da yeni bir eğitim seferberliği başlatılmış olur belki de… Yıkılıp yapılacak okulların hepsi ardı ardına hayırseverlerimiz tarafından yapılıverir de, Afyonkarahisar eğitimi yeni yeni, kale gibi binalara sahip oluverir. Her okulumuz eğitim alanındaki bir kale değil mi ne de olsa?

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti