KARDEŞ KAZAKİSTAN CUMHURİYETİ’NDE NELER OLUYOR?…

Atatürk 1919 yılında özgürlük ateşini yaktı; 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kurdu, 19823 yılında da Cumhuriyeti ilân etti. 10 Kasım 1938 tarihinde ebediyete intikal eden Yüce Önder’in Cumhurbaşkanlığı süresi 15 yıldır… Vefat etmeyip de demokratik bir seçimde aday olsaydı, muhtemelen Cumhurbaşkanlığına devam edebilmek için gerekli oyu alamazdı.
Atatürk’ten sonra Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenen İsmet İnönü ise 12 yıl bu görevi ifa etti. Birinci ve İkinci Cumhurbaşkanlarımız, savaş meydanlarından o makamlara yücelmişlerdi. Buna rağmen, 1950’de Milletimiz, İnönü, Sakarya ve Dumlupınar savaşlarının kahramanı İsmet Paşa’ya “yeter söz milletindir” demiş, tekrar Cumhurbaşkanı yapmamıştır.
Gelişmiş batı ülkelerinde, cumhurbaşkanlığı süreleri 4-5 yıl ile sınırlıdır ve bir kişi, sadece iki kez seçilebilir.
Bizim Anayasamıza göre Cumhurbaşkanı görev süresi 5 yıldır ve bir kişi sadece iki kez seçilebilir.
***
Kardeş Kazakistan Cumhuriyeti’nin lideri ve Cumhurbaşkanı olarak aralıksız 29 yıl, ülkeyi yönetmiş olan Nursultan Nazarbayev 2019 yılında istifa ederek, köşesine çekilmiştir!…Ancak, Devletin her kademesinde, bizzat seçtiği ya da seçtirdiği kişiler iş başındadır…Bu kişilerin çoğu hakkında yolsuzluk suçlamaları vardır ve halk bundan büyük rahatsızlık duymaktadır.
Örneğin, Türk Dünyasının UNESCO’su sayılan TÜRKSOY kurulduktan hemen sonra, Genel Sekreter sıfatıyla başına getirilen Polat Bülbüloğlu Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Kültür Bakanı idi ve kısa bir süre sonra Kazakistan Kültür Bakanlığı yapan Düsen Kaseinov TÜRKSOY Genel Sekreteri yapıldı ve yıllardır bu işin başındadır!… Çünkü, herkes biliyor ki Kaseinov, Nursultan Nazarbayev’in yakınıdır!…
Yani Kazakistan’daki isyanın müsebbibi, maalesef Nursaltan Nazarbayev’dir. Nitekim halk, onun heykelini yerle bir etmiştir!…
***
Birkaç gün önce Kazakistan’dan gelen haberler, beni son derece üzmüştür. Çıkan olaylarda birçok insan hayatını kaybetmiş, ülke genelinde çok miktarda maddi hasar meydana gelmiştir.
Yazılı ve görsel medyada yer alan haberlere göre, halk, yönetimden memnun değildir. Söylentilere göre, Nursultan Nazarbayev’in çok önemli görevlerde yer alan yakınları, ülkeyi talan etmişlerdir. Bu doğrultuda yapılan yayınlar doğru mudur, değil midir bilmiyoruz.
Bir komünist olarak önemli görevlerde bulunmuş olan; bağımsız Kazakistan’ın Cumhurbaşkanlığı makamına seçilen bir kişi, 29 yıl bu makamda oturduktan sonra, ülke başkentinin adını Nur-Sultan olarak değiştirme cesaretinde bulunmuştur.
Bu zat, ulus devlet olması gereken Kazakistan’ı adeta şahıs devleti haline getirmiş; muhalefet etmeye yeltenen kişileri bir şekilde susturmuş; kimilerini de bir takım onore sıfatlarla yurt dışında görevlendirmiştir.
Bunlardan birisi Kazak halkının çok sevdiği Olcay Süleymanov’dur.. Eğer demokratik bir seçim olsaydı, kendisi istemese bile, halk onu devletin başına getirirdi. Zira Olcas ve onun gibi, yüreğinde Türk-Turan sevdası taşıyan Kazak kardeşlerimize adeta Kazakistan’da hayat hakkı yok gibiydi!…
Yayımladığı şiirleri ve tüm kitaplarıyla Kazakistan edebiyatının zirvesinde yer alan Olcas Süleymanov’un Yazarlar Birliği Başkanı olduğu dönemde onun konuğu olarak Kazakistan’a ilk seyahati yapmış, daha sonra iki kez daha bu kardeş ülkeye seyahatte bulunmuştum. Bu seyahatlerdeki önemli izlenimlerimi ve özellikle de Olcay Süleyman’ovla yaptığım görüşmeleri daha sonra Kocatepe okurlarına aktarmakta yarar görürüm.
Cumhurbaşkanı hükümeti kurmak üzere bir başbakan tayin etmiştir. Bu geçici bir hükümet olmalıdır. Temennim, Kazakistan’daki olayların bir an önce son bulması, halkın büyük çoğunluğunun benimseyeceği bir başbakan başkanlığında yeni bir hükümet kurulmasıdır.