Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Elif Çaylıoğlu

Astroloji, Burçlar ve Zanlar 14

Uzaklık algısıyla (dunihi idrakla) yaşayan bir Aslan Burcu insanı için onun karakterinin özeti niteliğindeki cümle şöyleydi: Müstakilen VARIM” iddiası, kendi adınamına “BEN” deyişi ve dûniHİ manada hürriyeti onda öyle bir harmanlanmıştır ki Aslan burcu insanında bu üç vasıf surete dönüşmüş gibidir; öyle somut görülür, fark edilirLafı uzatmadan ve dolandırmadan söylemek gerekirse, Aslan Burcu insanı küfrün, örtücülüğün (hakikati örtmenin yaniAllah’a ait vasıfları örterek, onlara sahip çıkarak yaşamanın) sureti gibidir, şekil bulmuş halidir.

Mütekebbir davranışın çok belirgin olduğu, kibrin surete büründüğü bu insanlarda “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiasının kaynaştığı, et-kemik olduğu özelliği bilmek de önemlidir. Özellikle kibrin (mütekebbirlik yani sözde ilahlık iddiasının) yüksek olduğu burçlarda bu kaynaşma, bu et-kemik haline geliş (birlikte bir mana oluşturuş) daha bir dikkat gerektirir. Çünkü o burç insanının belki de dünya ve ahiretini etkileyen en önemli şey o özelliktir. Bu kaynaşma, bu et-kemik haline geliş, bu güçlendirilmiş mana oluşturuş, dûniHİ algıdaki Aslan Burcu insanında güçlü bir esfele safiliyn açılım gösteren cömertlik ile ondaki “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiasıdır. Yani onlardaki kendini müstakil kibriyasanışla cömertlik birbirine yapışmış birlikte çok güçlü bir dunihi mana haline gelmiştir. Aslan Burcu’nun kibri yani küfrüne yol açan “Allah’a karşı ben de müstakilen VARIM ve muhtarım” iddiası kemikse, ondaki cömertlik duygusu bu kemiğin etidir. Yani zaten her fiilinden küfür (örtücülük) akan Aslan burcu insanı bu halini destekleyen yüksek bir cömertlik duygusu ile yaşar. Önceki yazımızda bu şemsiye altında onun öne çıkan diğer bazı vasıflarını görmüştük. Tüm o özellikler, astrolojiyi dunihialgıyla değerlendiren esfele safiliyn hayat tarzındaki yorumcular için Aslan Burcu insanının meziyetleridir! Aslında onların meziyet dedikleri, Aslan burcu insanının küfrünü beslemek üzere “hindi gelecek yerden tavuk esirgenmez” diyerek yaptıklarıdır. Zavallı dunihi algılı insan! Yaşadığı dûniHİ algının farkında bile değil! Esfele safiliyn yaşantıyı tek hayat tarzı zannettiği için o hayat tarzının özelliklerini bir meziyet olarak görüp kuvvetle de sahipleniyor; hele de kişi dindarsa, o vasıflar şeytanın elinde onun kendini Allah ile kandırması için malzeme haline geliyor.Dunihi algı ve zanlarıyla yaşarken hayatına Müslümanlık amellerini eklemiş olması bir şeyi değiştirmez, bütün amelleri boşa gider. Fark ettiriver, kurtarıver ve muhafaza buyuruver biz inanan kullarını Allahım.

“Ben duygusuna çok düşkündür ama cömerttir” diye tanımladıkları, cömertliğini bir avantajmış gibi gösterdikleri Aslan burcu insanının da o astrologların da bilmeleri gereken şu ki kibirli (mütekebbirlik iddiasında) olan cömert olamaz! Tamamen, kendi adına “BEN” diyerek takdim ettiği statüyü zirvede tutabilme (hindi gelecek yerden) davranışlarıdır. Sadece cömertlik mi? Elbette değil. Her kılığa bürünüp rol yapmaları,sıcakkanlı, sevecen, ılımlı görünmeleri, sevdiklerine (hoşlandıklarına diyelim, esfele safilin yaşantıda sevgi var mı ki?) düşkün ve koruyucu halleri, sorumluluk alışları, iyi niyet sergilemeleri, “bana güvenenleri yarı yolda bırakmam” babacanlıkları, bütün bunlaronların “BEN” derken zirvede tutmaya çalıştıkları örtücülükleri için iyi birer besi yeridir. Bunu nereden anlıyoruz?Bütün bu meziyetlerle yaşarken birisi eğer onun ilâhlığına karşı gelirse, onun sözüne veya fikrine katılmazsa, önerisini beğenmezse,bunu kendi tanrısal alanlarına müdahale kabul eder ve hemen ilahlığının öfkeli bayrağını açar, “sana haddini bildirmek lazım” diyen öyle bir davranış sergiler ki şaşar kalırsınız. Bu onun bir hatası kaynaklı bile olsa değişmez. Hatalı olduğu ortaya çıkarsa kıvrak bir zekâyla sorumluluğu birine kaydırır; oysa bunu yapmakla kendisi Hakk’tan kayar.Zorda kaldığında tanrısal alanlarını korurken sadece öfkeyi değil, fırsatını bulursa cinselliği de kullanır (yani kibrine cinsiyet, cinsiyetine kibir katar).Bir inanan emir vermekten de emir almaktan da hoşlanmazken o yönetmeyi (emir vermeyi) sever ama yönetilmekten hiç hoşlanmaz, bunu (emir almayı) dûniHİ hürriyetine hakaret sayar. Bu özellikler Aslan Burcu insanınıdünya hayatında güçlü yapacağı içindunihi algısınca iyi bir ömür sürebilirler; ancak“Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddialı bu “iyi” ömrün karşılığıahirette cehennemdir (Dündar Y.; Burçlar ve Küfürler).

Peki, Aslan Burcu Billahi imanla tanışırsa?

Dunihi meziyetlerini uzun uzun tefekkür ettiğimiz, bunu yaparken kendimizi de bir Aslan Burcu insanı gibi düşünerek telaşlandığımız Aslan Burcu’nun diğer burçlardan farklı olarak aralık kapıları fazla değildir hatta Billahi imanla tanışmalarına yol verecekaralık kapısı hemen hemen yoktur! Bir kapıları vardır: Et-kemik haline gelmiş kibir-cömertlik! Allah lütfeder de Aslan Burcu insanı kendini “okyanusta buz” zannederek yaşamaktan rahatsız olur da Hakk nedirimerak eder ve öğrenirse, Hakkıfark eder, anlar ve görürse onun et-kemik olmuş kibri ve cömertliğiöyle bir kapı olur ki “asıl gerçek ve tekMütekebbir’in Allah olduğunu” anlar. Rabbimiz Allah’ın lütfu ve ikramı olarak öyle bir anlar ve kendinde kibir ve cömertliğin et-kemik haline gelmişliği ile Kibriya ve cömertliği sahibine hızla ve cömertçehiç düşünmeden, beklemeden teslim eder. Böylece et-kemik haline gelmiş dunihi kibrinden kendindeki cömertlik duygusunu gerçek amacı için kullanarak kurtulur. Bir kuraldır; bir şeyin değeri ancak o şey kaybedilince tam anlaşılır. Hayatını üzerine bina edip sahip çıktığı dunihi kibir ve cömertliği nedeniyle neyi kaybettiğini anlar, o özellikleri hızla sahibine teslim edince de bu anlayış ve tanımlama yakin haline ulaşır.

Ey Fettah olan Allahım, Billahi imanlı kullarına kapısı bile olmayan Allahım, lütfen bize Hakk’ı, hayrı, rahmet, bereket ve selamını yaşayabilme kapılarını lütfunla sonuna kadar açıver, bizi ara yerde kalmaktan kurtarıver, bizi içeriye (ayana ve öze) alıver (âmin).

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti