Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mustafa Yılmaz DÜNDAR
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

6. BAŞAK BURCU (23 Ağustos – 22 Eylül)

Mustafa Yılmaz DÜNDAR 21 Haziran 2017 Çarşamba 12:39:55
 

-10-
Tanrısal kavgaları İkizler, Yay ve Balık burçlarıyladır.
Başak Burcu insanı “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiası ile kendi adına “BEN” diyerek takdim ettiği zatını o kadar “mükemmel” olarak hisseder ki bu yüzden, her şeyiyle beğenilmek ve takdir görmek ister. Takdim ettiği “BEN”in mükemmelliğine o kadar inanır ki o mükemmelliği herkes görsün, takdir etsin, beğensin ister. Kendisinde oluşturduğu “Müstakilen VAR ve Muhtar” olan bu “Mükemmel”, yani kendisinde oluşturduğu ilâh onun küfrünü hayat tarzı haline getirir. Kendi adına “BEN” demesi ve bu “BEN” dediğini kendi içinde mükemmel ilân etmesi ve diğer “BEN”ler tarafından anlaşılmasını ve takdir edilmesini istemesi ne demektir? Kendi sınırları içerisinde “Müstakilen VAR ve Muhtar” bir mükemmel ilân etmesi aslında Allahlığını ilân etmesidir. Tamamen küfürdür. Çünkü, “Müstakilen VAR ve Muhtar” olan mükemmel ancak Allah’tır.
Buraya ait olmayan bir notu bir kaç cümleyle ekleyeyim. Aristo MÖ 200 yılı civarındaki hayatında, yaşadığı dönemde inançsız bilinir, literatürlere de inançsız geçmiştir. Oysa Aristo yaşadığı çevrede inanılanlara inanmayandır. Ama kendisi bir yaradan bulmuştur, bu inancını kanıtlamak için “Mükemmellik Teorisi”ni ortaya koymuştur. Yaradanı “Mükemmel” kelimesiyle bulmuştur. Çünkü bu teorisinde o; “İnsanların hiç birisi mükemmel değildir. Mükemmeli görmedikleri, bilmedikleri halde içlerinde bir mükemmellik duygusu vardır. Görmediği, bilmediği şeyi insan nasıl duygu diye taşır? Bu demek ki onun mayasına bir “Mükemmel” tarafından konulmuştur. “İşte o mükemmel duygusunu insana da veren ‘Asıl Mükemmel’e inanıyorum” der. Mükemmel kelimesi bu kadar önemlidir. Şimdi düşünün: Başak Burcu “BEN” dedi. Doğru. “BEN” dediği his ve statüsü vasıf olarak çok mükemmel. Bu da doğru. Ama ona sahip çıktı, onun kendisinde “Müstakilen VAR ve Muhtar” olduğunu iddia etti, böylece kendi adına “BEN” dedi. Ve kendi adına “BEN” dediğinin statüsünün mükemmelliğini önce kendi içinde ilân etti. Yani “Müstakilen VAR ve Muhtar” bir mükemmel ilân etti. İşte size ilâh! Sonra da bunun üzerine hayat tarzı oluşturdu. Onun insanlara bakışı, ilişkileri, düşünce ve fikirleri işte bu küfre göredir. “BEN” derken sahip çıkarak oluşturduğu küfrünün üzerine şimdi bir hayat tarzı inşa etti.
Başak Burcu insanı takdim ettiği bu ilâhın her şeyin iyisini, güzelini, mükemmelini hak ettiğini düşünür ve ister, “Madem benim takdim ettiğim zat bu kadar mükemmel, o zaman her şeyin en iyisi benim hakkımdır” der. Ama sorduğunuz zaman mükemmeli tanımlayamaz, yalnızca ister. Takdim ettiği bu ilâh der ki, “Ben tarif falan anlamam, bulun getirin, istiyorum. O kadar!” Mükemmel için böyle söyler. Bu mükemmel duygusu Başak Burcu için önemli. Evet, küfrünü onun üzerine bina etti ama onun aslını bilmesi lazım. Astronomik pozisyonun da katkısıyla Başak Burcu insanında açılan kayıttaki “zatım mükemmeldir” hissi tamamen Hakk bir bilgidir. Onun “zatım” diye takdim ettiği Kul Zat, Kendinde Kendine Göre Var olan halidir, nefsidir, yani Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusu’dur. Onun Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusu, Allah’ın Kendini Hissetmesi’nden verdiği yetki alanıdır; asıl Mükemmel’den yetkiyle aldığı kendindeki mükemmellik duygusudur. Bu yüzden yaptığı tespit doğrudur, Hakk bilgidir. Ancak Başak Burcu insanı bu Hakk bilgiyi de, doğumu sonrası kendini dûniHİ algıda bulmasıyla birlikte zâtı için hissettiği mükemmellik hissini de müstakilleştirdi ve “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiası şemsiyesi altında kendine mal etti ve onunla caka satmaya, kibir sergilemeye başladı. Böylece, esasının ne olduğunu bilmeden, küfür yani Allah’a aitliği örtme ve yalanlama Başak Burcu’nda ortaya çıkmış oldu.
Beğenilmeyi hak ettiğini zanneden ve daima “en iyisi benim hakkımdır” diyen birisi elbette kendisinin hep doğru olduğuna inanır. Bir hatası su üstüne çıkınca başkalarını suçlayarak konuyu saptırır. Oysa bu durum cehennemlik pozisyonun dünyadaki izidir. Hakkı saptırmaya çalışır. Böylece hatalı olabileceğini hiç kabul etmez ama her şeyi ve herkesi de eleştirir. Gerçek mânâda hoşnut olması bu yüzden çok zordur. Bu kişide, tatminsizlik bir hayat tarzı olur ve bu tatminsizliğiyle de övünür. “Ben hiç bir şeyi beğenmem. Bana kimse birşey beğendirtemez. Yahu bir türlü tatmin olamıyorum” diye de küfrüyle övünür. Böylece gerçek şükür hâlinden hep perdeli olur. Kendisini kendisi hep takdir eder. Bunun için kötü alışkanlık gibi şeyler onun için söz konusu değildir. Bu yüzden, bir şeyleri terk etmeyi düşünmez bile. Bu derece de tutucudur. Aslında ondaki bu tutuculuk temelde “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiasının muhafazakârlığıdır, Başak insanı bu iddianın çok cimrisidir. Bu hâl Kur’an’ın “CİMRİ” diye vasıflandırdığı insanın hâlidir. Kendi adına “BEN” diyerek ilân ettiği tanrısal iddiasına yapılacak hücumlara karşı dimdik durarak tanrısal alanının sınırlarını kahramanca savunur, gerekirse öfke silahını iyi kullanır. Cinsellik cazibesiyle de tanrısal alanını temsili önemser. Bütün tanrısal alanını kibriyle kaplar.
Toplumsal kurallara uymayı bile dûniHİ mânâdaki hürriyetine kısıtlama gibi değerlendirir.
İlâhlık iddiasının ve ilâhlık vasıflarının mükemmelliğini beden diliyle, fikirleriyle, arzularıyla, yaşantısıyla sergilerken, oluşacak tepki ve hücumları dengeleyebilmek için mütevazi, nazik, alçak gönüllü, esprili, sohbet seven gözükür. Esasında böyle yaparak iç konuşmalarını maskelemeye çalışır. İçinden yaptığı kendisini yüceltme ve kutsama konuşmaları, kendisini beğendiğini ifade ettiği cümleleri maskelemek için gösterdiği güzelmiş gibi görünen davranışlar hep tanrısal alanını korumak içindir.
Başak Burcu insanının küfrüne karşı ironik sayılabilecek aralanmış kapılar vardır. Onun aralanmış kapıları bu küfre ironi oluşturur. Şöyle ki: Utanma duygusu kuvvetlidir. Bu duygu ile Allah’tan utanmayı öğrenebilirse çok hızla küfürden kurtulabilir. Öyle bir kapı! O kendisini esfele sâfiliyn aynada utangaç, sıkılgan, çekingen zanneder ve dûniHİ algı ve zann’larıyla oluşturduğu ve zamanla değişikliğe uğrayan utangaçlıklar sergiler. Hâlbuki bu özelliğin sende bulunma sebebi, Allah’tan utanmanın sana kolay olması içindir. Eğer sen, bu utangaçlıkla Allah’tan utanmayı öğrenirsen küfründen bir anda sıyrılır çıkarsın.
Başak Burcu’nun çok önem verdiği birşey vardır ki esfele safiliyn hayatta hiçbir işe yaramaz, karşılığı yoktur: Amaç, düşünce, davranışların saf ve temiz olmasını arar, bunu çok önemser. Amaçlar, düşünceler, davranışlar saf, temiz olsun, art niyetsiz olsun ister. Ama esfele sâfiliynde böyle bir temizlik olabilir mi? Mesela kendisi bu saflığı ve bu temizliği gösterebiliyor mu? Ancak, kişi bu arayışında samimi olursa onun tevhidi kabullenmesi kolay olabilir. Çünkü tevhid onun bulabileceği en saf düşüncedir, en saf amaçtır.
Kendisindeki “BEN”i çok mükemmel gördüğü için “mükemmel benim hakkımdır” der ve mükemmeli arar ya, onun bu duygusu onda rahatsızlıklar yaptığı için, çevresi de onun bu halinden rahatsız olduğu için, bu konuda bir psikiyatra, psikoloğa, astroloğa danışırsa ona “Sen bu mükemmelliği, mükemmellik arayışını biraz bırak. Mükemmellik ulaşamayacağın bir şeydir, bunu unut” deyip bu duygusunu baskılattırırlar. Oysa Başak Burcu’ndaki bu mükemmeli arayış, doğrudan onun Allah’ı araması için kaydına konmuş önemli bir aralık kapıdır. Mükemmelliğin Allah’a ait olduğunu öğrenebilmesi ona kolay olsun diye bu özelliğe sahiptir.
Başak Burcu’nun önemli başka bir özelliği vardır; esfele sâfiliyn hayatta temizlik hastası gibi görülür. Onun aslında neyin işareti olduğunu o da bilmez, gider boş işlerle meşgul olur. Birbirine Göre Var’la meşgul olduğu için, o hâli asıl sandığı için Birbirine Göre Var’ları temizler durur. DûniHİ algı sebebiyle Birbirine Göre Var olanları cilâlamakla ömrünü tüketir. Oysa ondaki bu özellik Kendinde Kendine Göre Var’ı örtenleri temizlemek için vardır. Bu açık kapıyı değerlendirirse bunu kolaylıkla anlayabilir ve yapabilir. Çünkü temizlik imanın yarısıdır. Böylece, “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiasından vazgeçerse daha bu duyguyla imanın yarısını elde etmiş olur. Diyecek ki, “Ben Allah ne vermişse Allah için değerlendiririm.” Temizlik duygusunu da böyle düşünecek; ben bunu Allah için nasıl değerlendiririm? Bunu fark etmez de “Komşum aferin desin, içim rahat etsin vs.” derken, sen zaten temizlik yüzünden herkesle geçimsizlik içerisindesindir. Herkes senden rahatsız, sen de herkesten rahatsızsın. Demek ki burada bir yanlışlık var, bu Allah rızası için değil, bu temizlik işi yanlış! Çürüyecek, yok olacak şeyleri cilâla dur, onun için insanlarla kavga et dur. Bu temizlik duygusu senin kendini dûniHİ algı ve zann’lardan temizlemen için verilmiş müthiş bir aralık kapı!
Başak Burcu insanı sevildiğini anlarsa dünyayı karşısına alır. Zavallı Başak Burcu insanı, esfele safiliynde böyle bir sevgi bulamazsın, bu yaşantıda kim seni gerçekten sevebilir? Bu yüzden esfele sâfiliyn tecrübede bir söz vardır; “Uğruna ölmek kolay da, uğruna ölecek sevgiyi bulmak zor” diye. İşte kişi esfele sâfiliyn yaşantıyı inceleyince der ki; ölmeyi gözüm alıyor ama uğruna öleceğim bir sevgi bulamıyorum. Çok haklı, esfele sâfiliynde böyle bir sevgi olmaz. Ama bu özellik o insanda öyle bir aralık kapıdır ki; Allah tarafından nasıl sevildiğini öğrenirse, anlarsa, yaşarsa, şehitlik makamı ona öyle bir kuvvetle, öyle hoş gelir ki.
İkiyüzlü olmadığı için münafıklık tehlikesinden de korunmuş olur. Oysa esfele safiliyn hayatta ikiyüzlü olmadığın için bir mükâfat göremezsin! Esfele safiliyn hayat kuralları içerisinde başarılı olabilmek için ikiyüzlü olmak yetmez, daha çok yüzün olması gerekir. Başak insanı ilâhlık iddiasıyla sıraladığımız bu Sözde İlâhlık vasıflarıyla ölürse, ahirette karşılığı cehennem ve her yüz için cezadır. Çünkü her yüz bir Sözde İlâh iddiasıdır.
Kadir Gecemiz mübarek olsun
Bu gece idrak edeceğimiz mübarek Kadir Gecemizin Ümmet-i İslam’a hayırlar getirmesi ve bu gecenin feyzinden tüm dostlarımızın istifade etmesi dileklerimizle, bizleri bugünlere eriştiren Yüce Allah’a bir kez daha hamd ediyoruz. Kadir Gecemiz mübarek olsun.

Burçlar ve Küfürler-10-

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER