Nöbetçi Eczaneler
19 Aralık 2014 Cuma 02:00:00 Afyonkarahisar’da “büyükşehir mi olalım”, “bütünşehir mi olalım”, “üzerimize düşeni yapalım mı, yapmayalım mı”, “üzerimize görev düşüyor mu, düşmüyor mu” diye papatya fallarına bakar olduk.
Afyonkarahisar’ın büyükşehir olması konusunda kimin önderlik yapacağından tutun, bu önderliğin nasıl hareket edeceğine kadar birçok fikir yürütülse de, tüm üretilen fikirler kafaların daha da karışmasına neden oluyor.
Bununla birlikte, asıl meselenin “milletvekili sayısını artırmak” mı, yoksa “büyükşehir hâline gelmek mi” olduğunu da tam çözebilmiş değiliz. Kimileri, “30-40 bin nüfus bulalım da milletvekili sayımız artsın” derken, kimileri de “Elimiz değmişken nüfusu 50 bine tamamlayalım da 750 bin nüfusla büyükşehir olalım” diyor.
Varsın biz bunları tartışaduralım.
Sizi, 97 kilometre öteye, 570 bin nüfuslu Kütahya’ya götürmek istiyorum.
Kütahya Belediyesi, “İkametgâhım Kütahya” isimli bir proje başlattı. Projeye Kütahya Valiliği, Dumlupınar Üniversitesi, Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası, Beylerbeyi Derneği, Kütahya Dayanışma Derneği de destek veriyor. Projenin amacı ise özellikle üniversite öğrencilerinin ikametgâhlarını Kütahya’ya taşıması ve böylece şehrin 2015 seçimleri için 5 milletvekili koruyacak nüfusa sahip olması.
Hemen hatırlatalım: Dumlupınar Üniversitesi’nde yaklaşık 50 bin öğrenci bulunuyor.
Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, kampanyayı, bir basın toplantısıyla duyurdu. Saraçoğlu, “İkametgâh ilmühaberini getiren her öğrencimize 25 TL’lik bir alışveriş çeki vererek ekonomik noktasında öğrencilerimize katkı vermek istiyoruz. Bunun öncülüğünü Kütahya Belediyesi olarak biz yapıyoruz. Destek veren tüm Kütahya halkına çok çok teşekkür ediyorum. Dumlupınar Üniversitemiz üzerine düşen görevi yerine getirmiştir. Üniversitemizin değişik yerlerinde ilan yaparak öğrencilerimize duyurduk” dedi.
İkametgâhın nasıl Kütahya’ya taşınacağı hakkında da bilgi veren Saraçoğlu, şöyle devam etti:
“Öğrencilerimizden istediğimiz şudur. İkametgâh adreslerini Nüfus Müdürlüğüne giderek ikametgâhlarını getiriyorlar. Bizim bu işimizi yürüten Kütahya Dayanışma Derneğinin Menderes İşhanı Kat: 2’deki adresine giderek, ikametgâhlarını göstererek 25 TL’lik alışveriş çekini alarak bu işlemi tamamlıyoruz. Bu anlamda hem Kütahya’nın nüfusunun gerçek nüfusa dönüşmesi, bizim için önemlidir.”
Süreç hakkında da bilgi veren Kamil Saraçoğlu, Kütahya’nın milletvekili sayısının nüfusla orantılı olarak 5’ten 4’e düşeceği haberlerinin çıkması üzerine Türkiye İstatistik Kurumu ve Nüfus Dairesi yetkilileri ile görüştüklerini, hatta Kütahya’daki askeri birliklerde görev yapan askerlerin de ikametgâhlarının Kütahya’ya taşınması için girişimde bulunduklarını anlattı.
MÜHSÜRLER ÖNERMİŞTİ
Afyonkarahisar Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mühsürler, Afyonkarahisar’ın nüfusunun öğrencilerle artırılabileceğini birkaç kez söylemişti. Mühsürler, “Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde 40 bine yakın öğrencimiz var. Bu öğrencilerimizin okudukları yıl boyunca ikametgâhlarını Afyonkarahisar’a aldırmayı başarabilirsek, Afyon zaten büyükşehir olacaktır” diyordu.
Bu uygulanabilir öneriyi hayata geçirmiş olsaydık, “Kütahya bizi örnek aldı” diye övünebilirdik.
ÜLKER YAPIYORSA BİZ DE YAPARIZ
Ülker’in tadı damakta kalan ürünlerinden birisi, “Lokumcuk” adını taşıyor. Lokumcuk, özellikle kısa misafirliklerde, bayram sohbetlerinde çok hora geçiyor. Ülker gibi büyük bir firma, mamulüne “Lokumcuk” ismini verdiyse, Afyonkarahisar’ın lokum üreticileri de lokumları böyle pazarlayabilir. Yarım kilogramlık/1 kilogramlık paketlerle satış devam edebilir; ama hemen tadımlık küçük ambalajlar da satışları artıracaktır, pazarlamayı kolaşlaştıracaktır.
TEŞEKKÜR ETMEK İSTERDİM
Bu satırlarda, Afyonkarahisar’daki yöneticilerin böyle girişimler yaptığını yazmak, yöneticilerimize teşekkür etmek isterdim.
Mesele, sadece Afyonkarahisar’ın büyükşehir olması değil. Mesele, en azından 1 konuda, Afyonkarahisarlıların “Sen-Ben” demeden ortak bir amaç doğrultusunda buluşması.
Büyükşehir olacaksak da, bunun yararları varsa da birliktelik; büyükşehir olmayacaksak da, bunun şehre bir faydası yoksa da birliktelik.
Tek istediğim bu.
Gel gör ki, daha şehirdeki en büyük güç olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nde bile büyükşehir olup olmama konusunda bir görüş birliği yok.
Muhalefet partilerinin ise büyükşehir olup olmama gibi bir gündemleri henüz bulunmuyor.
14/17/25 OPERASYONLARI’NA HADİS PENCERESİ
Hiçbir siyasi yorum yapmayacağım. 17-25 Aralık 2013’teki operasyon ile 14 Aralık 2014’te yapılan operasyonda kendisini “mağdur” hissedenlere, birkaç Hadis-i Şerif’i hatırlatacağım:
-Sevdiğin kimseyi ölçülü sev; olur ki bir gün o, senin buğzettiğin/sevmediğin kimse oluverir. Buna mukabil, buğzettiğin kimseye de ölçülü buğzet; olur ki bir gün o, senin sevdiğin kimse oluverir.
-Birbirinizi kıskanmayınız, birbirinize kin tutmayınız, birbirinize çirkin sözler söylemeyiniz, birbirinize sırtlarınızı dönmeyiniz, kiminiz kiminizi arkasından çekiştirmesin. Allah’ın kulları kardeşler olunuz.
-Sizden önceki toplumların derdi size de bulaştı: Haset ve kin. Kin beslemek kökten kazıyan şeydir. Allah’a yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız. Size birbirinizi seveceğiniz bir şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yayın.
-Mü’minler birbirlerine muhabbetli ve hayırlıdır, evleri ve bedenleri ayrı olsa da. Facirler ise birbirlerini aldatıcıdırlar. Evleri ve bedenleri toplu olsa da. Ve birbirleriyle mücadele ederler.
-Merhamet edin, merhamet olunasınız. Affedin, affolunasınız. Yazık, laf ebesi olanlara. Yazık günahlarına bilerek devam edip, istiğfar etmeyenlere.
-Kolaylaştırın, güçleştirmeyin. Müjdeleyin, nefret ettirmeyin. Birbirinizle iyi geçinin, ihtilafa düşmeyin.
-Sana zulmedeni affet. Sana küsene git, sana kötülük yapana iyilik yap. Aleyhine de olsa hakkı söyle.
-Zulümden kaçının. Zira zulüm, kıyamet günü karanlıklar olacaktır. Cimrilikten de kaçının, zira cimrilik, sizden öncekileri helak etmiş, onları birbirlerinin kanlarını dökmeye, haramlarını helal addetmeye sevk etmiştir.
