Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Hayriye Caner

ALİ İHSAN SABİS – Kocatepe Gazetesi

Hayriye Caner 8 Aralık 2018 Cumartesi 11:46:58
 

Yarın 9 Aralık 2018, bu tarih Afyonkarahisar için önem taşıyan şahsiyetlerden birisinin vefat yıldönümü. Afyonkarahisar’ın eski milletvekillerinden, Kurtuluş Savaşı komutanlarından emekli tümgeneral Ali İhsan Sabis 9 Aralık 1957’de vefat etmişti. Ruhu şad olsun.
Ali İhsan Sabis’in ismini Afyonkarahisarlılar olarak bizler çok duyuyoruz. Konya yolundan şehre doğru giriş yaptığınızda sağınızda kalan mahalleler Ali İhsan Paşa Mahallesi’dir. Yeşil Cami yanından Şemsettin Karahisari Ortaokulu’na indiğiniz caddenin ismi Ali İhsan Sabis Caddesi’dir.
Ali İhsan Sabis’in Afyonkarahisarlılar üzerindeki etkisi o kadar çoktur ki, bugün yetişkin yaşlardaki insanların “Ali İhsan” olan isimleri Paşa’nın hatırasına hürmeden konulmuştur. Bunu büyüklerimizden dinlememiz mümkündür.
Peki kimdir Ali İhsan Sabis?
Ali İhsan Sabis (Soyadı Kanunu öncesinde, Ali İhsan Paşa) (1882’de İstanbul’da doğdu, 1957’de İstanbul’da vefat etti.) Babası Cihangirli Kolağası Cemal Bey, annesi Seher Hanım’dır. Beşiktaş Askerî Rüşdiyesi’nden ve Halıcıoğlu Topçu İdâdîsi’nden sonra 1901’de Mühendishâne-i Berrî-yi Hümâyun’u ve 1904’te Erkân-ı Harbiyye Mektebi’ni birincilikle bitirerek Erzincan’daki Dördüncü Ordu Komutanlığı’nda göreve başladı. Ardından Edirne Harp Okulu’na istihkâm muallimi yardımcısı olarak gönderildi (1907). Otuzbir Mart Olayı’nda İstanbul’a gelen Hareket Ordusu’na katılıp Beyoğlu merkez komutanlığı görevini yürüttü. Eğitim amacıyla Almanya’ya gönderildi (1909-1911). Yurda dönünce Harp Akademisi’nde öğretmen yardımcılığına getirildi. Balkan Savaşı’nda Çatalca muharebelerinde bulundu. Ardından Gelibolu’daki Redif Karahisar Tümeni kurmay başkanlığına tayin edildi (1913). Ordunun gençleştirilmesi çalışmaları sırasında Harbiye Nâzırı Enver Paşa tarafından Erkân-ı Harbiyye-i Umûmiyye Birinci Şube müdürlüğüne getirilen Ali İhsan Bey yarbaylığa terfi ettirilerek İkinci Ordu kurmay başkanlığına tayin edildi (1914). I. Dünya Savaşı başlayınca Kafkas Cephesi’nde Üçüncü Ordu Komutanlığı’na katıldı (1915). 11. Kolordu komutan vekilliği, Ruslar’a karşı oluşturulan Üçüncü Ordu Genel İhtiyat Kuvvetleri komutanlığı, 12. Kolordu komutan vekilliği ve 9. Kolordu komutanlığı görevlerinde bulundu (1915). Doğu cephesindeki başarılarından dolayı albay rütbesiyle, Bağdat’ta Goltz Paşa’nın kumandasında bulunan Altıncı Ordu’ya bağlı 13. Kolordu komutanlığına getirildi (30 Ocak 1916). Sâbis muharebesinde kazandığı zaferden dolayı kendisine bir gümüş liyakat ve imtiyaz madalyası ile bir altın liyakat madalyası verildi. Sâbis soyadını da bu zaferden dolayı almıştır. Irak Cephesi’ndeki savaşlar 13. Kolordu sayesinde Kûtül‘amâre’nin düşmesi, İngiliz Generali Townshend dahil beş general, 481 subay ve 13.100 askerden oluşan İngiliz kuvvetlerinin teslim olmasıyla sonuçlandı. İran harekâtına girişip Rus birliklerinin geri çekilmesini sağlaması ve Hemedan’ı zaptetmesi üzerine mirlivâlığa terfi ettirildi (1917).
1918’de İran’daki Şehriban mevkiinde İngilizlere yenildiği halde kolordusunu kurtarmayı başardı. 2 Nisan 1918’de Ruslar’ın terk ettiği harabe halindeki Van’a girdi. Aynı yılın Eylül ayında Halil Paşa (Kut) yerine 6. Ordu kumandanlığına getirildi.
30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi imzalandığında Musul ve çevresi henüz Ali İhsan Paşa komutasındaki Türk birliklerinin idaresindeydi. Ateşkesten sonra İngilizler, Musul ve Zaho’daki sivil Hıristiyanların topluca öldürüldüğünü iddia ederek Türk birliklerinin Musul’u terk etmesini istediler. Ali İhsan Paşa, bu isteği reddetti ancak hükümetin talimatı üzerine Musul’u bırakıp Nusaybin’e kadar çekildi.
Savaştan sonra İngiliz Yüksek Komiserliğinin talebi üzerine 23 Şubat 1919’da Konya’da tutuklanarak Malta’da enterne edildi. Kendisine yöneltilen suçlamalar Van, Musul ve Urmiye’de Hıristiyan katliamlarını bilfiil yönetmek ve ele geçirilen İngiliz savaş esirlerini öldürtmekti. İngilizler tarafından düzenlenen dosyasına göre Ali İhsan Paşa 1915 Nisan’ında Dilman Muharebesi ertesinde Van’daki Ermenilerin öldürülmesi, Haziran ayında Urmiye’de Hakkâri’den kaçmış olan 3300 Nasturi ile 700 Ermenini topluca katledilmesi, Temmuz’da Urmiye’de Fransız misyonuna sığınan 620 köylünün öldürülmesi, 18 Eylül’de aralarında Amerikalı gazeteci John Nooshy’nin bulunduğu 20 hasta ve yaralının hastaneden çıkarılarak öldür��lmesi, aynı ay Musul’da 270 sivil Ermeni’nin öldürülmesi olaylarının faili idi. Ancak savaş suçluları mahkemesi gerçekleşmediği için bu suçlamalar kanıtlanmadı. Ali İhsan Paşa Haziran 1921’de diğer Malta tutukluları ile birlikte salıverildi.
Dönüşünde (27 Eylül 1921), Kurtuluş Savaşı’na katıldı ve Batı Cephesi 1. Ordu komutanlığına atandı. Daha kıdemli olması dolayısıyla cephe komutanı İsmet Paşa ile anlaşmazlık çıkardığından Büyük Taarruzdan önce görevden alındı ve emekliye sevkedildi (1922). Nutuk’ta kendisine ağır eleştiriler yöneltilmiştir.
2. Dünya Savaşı yıllarında, gazetelere askerlik konusunda yazılar yazıyor ve genellikle Nazi ordularının ilerleyişini alkışlıyordu. Türkiye savaşın sonuna doğru Almanya’nın karşısında yer alınca, tenkit yazılarıyla yetinmeyerek, başta Cumhurbaşkanı İsmet İnönü olmak üzere devlet ve hükümet erkanına, suçlayıcı imzasız mektuplar göndermeğe başladı. Böylelikle 1922’de emekliye ayrılmasından önemli rolü oynayan, o zamanın Batı Cephesi komutanı İnönü’den dolaylı intikam almış oluyordu. Olayın tespitinden sonra, 24 Şubat 1944’de tutuklandı ve 10 Şubat 1947’de de sıkıyönetim mahkemesince 15 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. 1950 affında cezası sonuçları itibarıyla kaldırıldı. 1954’te 9. Dönem’de DP Afyonkarahisar milletvekili olarak Meclise girdi. Milletvekilliği bir dönem sürdü. Bu arada hâtıralarını Harp Hatıralarım isimli beş ciltlik kitapta topladı. Eserinin I. cildini 1943’te, II ve V. ciltlerini 1951’de yayımladı; III ve IV. ciltleri yayımlayamadan 7 Aralık 1957’de vefat etti ve İstanbul Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi. Hâtıraları daha sonra yeniden neşredilmiştir (I-VI, İstanbul 1990-1993).  1957’de öldü.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti