Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

ALİMLER DÜNYEVİ MENFAATLERE BOYUN EĞDİKLERİ ANDAPEYGAMBERLERE İHANET ETMİŞ OLURLAR

Muharrem Günay 19 Ekim 2017 Perşembe 13:36:42
 

İbn Şihab ez-Zührî sultana (Abdülmelik b. Mervan’a) arkadaşlık yapıp onunla oturup kalkmaya başladığı zaman bu zâtın dinde kardeşi olan bir kimse kendisine şu mektubu yazdı:
Yâ Ebu Bekir! Cenâb-ı Hak fitneden bize de, sana da âfiyet verip korusun. Sen öyle bir duruma geldin ki seni tanıyan herkese senin için Allah’tan duâ etmesi ve sana rahmet okuması gerekir. Sen Allah’ın nimetleri altında beli bükülen koskoca bir önder oldun. Çünkü Allah sana kitabının mânasını anlamayı, Habib-i Edîbi Muhammed Mustafa’nın sünnet-i seniyyesinin ilmini ihsan buyurmuştur. Acaba durum böyle değil midir? Oysa Allah Teâlâ âlimlerden söz almıştır.
Vaktiyle Allah kendilerine kitab verilenlerden (âlimlerden) şöyle teminat almıştı: Celâlim hakkı için kitabı muhakkak insanlara açıklayıp anlatacaksınız. Onu gizlemeyeceksiniz. (Âl-İ İmran/187)
Senin irtikâb ettiğin suçun ve şu anda omuzladığın yükün en hafifi şudur: Sen zâlimin vahşetini gideriyorsun. Herhangi bir bâtılı işleyen, herhangi bir hakkı yerine getirmeyen bir kimseye yaklaşmak suretiyle veya seni kendisine yaklaştırdığı zaman sen ona zulmün yolunu kolaylaştırmış oluyorsun. Onlar seni zulümlerinin üzerinde döndüğü eksen edinmişlerdir. Belâlarına, savaşıp geçmek için seni köprü yapmışlardır. Dalâletlerine yükselip yetişmek için seni merdiven edinmişlerdir. Senin yüzünden diğer âlimler hakkında da şüphe etmektedirler. Seninle câhillerin kalplerini çalmaktadırlar. Bir düşün sen, senin için tâmir ettikleri, senden tahrip ettiklerine nazaran pek az ve cüz’î bir şeydir! Senin dininden alıp ifsâd etikleri ne de çoktur? Acaba senin şu ayette zemmedilenlerden olmadığına dair elinde ne gibi bir vesika vardır?
Sonra bu peygamberlerle salih kimselerin arkalarından (kötü) bir nesil geldi ki, namazı terkettiler. Şehvetlerine uydular. Bunlar da cenehhemdeki gayya vadisini boylayacaklardır! (Meryem/59)
Unutma ki, sen hiçbir şey hakkında cahil olmayan bir zât ile muamele ediyorsun. O, hiçbir zaman gaflete düşmeden seni koruyor. Bu bakımdan dinini tedâvi et. Çünkü dinine zâfiyet düşmüştür! Azığını hazırla. Zira uzun süren bir sefer baş gösteriliştir! Ne yerde ne gökte, hiçbir şey, Allah’a gizli kalmaz. (İbrâhim/38)
Büyük sahabi Enes Bin Malik’in rivayet ettiği bir hadis-i şerif’e göre, Sevgili Peygamberimiz bu konu da şöyle buyurmuşlardır:
“Âlimler, devlet büyüklerinin haksız işlerine âlet olmadıkları ve dünyevi menfaatlere boyun eğmedikleri müddetçe Allah’ın kulları üzerinde Peygamber eminleri ve vekilleridirler.”; Şanlı Peygamberimiz, sonra şöyle devam ederler: “Dünyevi menfaatlere boyun eğdikleri anda ise peygamberlere ihanet etmiş olurlar. Bu takdirde, onlardan ayrılınız, kendilerinden sakınınız.” (Ebulleys Semerkandi, Tenbih ül Gafilin tercümesi -Gafletten Kurtuluş, Yaman Arıkan, cilt 2; sf.655, Ukayli, İ.Gazali, İhya cilt:1))
Yine aynı kaynaktan öğrendiğimize göre, Sevgili Peygamberimiz, iyi bir âlim, yahut eğitimci insanları “şüpheden imana, kibirden tevazuya, düşmanlıktan nasihata, riyadan ihlasa, dünyaperest olmaktan zühde davet eder” (E. Semerkandi, c: 2, sf:656)
İslâm’a göre ilim, sadece Allah rızası için tahsil edilir. Peygamber Efendimize göre: “Başka âlimlere karşı övünmek, sefihlere karşı üstünlük taslamak, halkın teveccühünü kazanmak, devlet büyüklerinden dünyalık koparmak, hürmet görmek, yahut onların yanında mevki ve itibar sahibi olmak için ilim tahsil edenler Cehenneme girerler.” (Bknz. a.g.e. Cilt:2, sf. 656)
Sevgili Peygamberimiz bu tür davranışları riya olarak değerlendirip: “ Sizin için en çok korktuğum şey, küçük şirktir.” Küçük şirkin ne olduğu sorulunca “ RİYADIR “ cevabını verdiler.
“Dünyada ve öldükten sonra mutluluğun kaynağı ilimdir” (Imam-ı Gazali, İhya-yı Ulum i’d-dîn, Beyrut, sn.12.)
 Çünkü akıl ile Allah’a imanın mes’uliyeti kabul edilir ve yine akıl vasıtasıyladır ki insan Allah’a yakın olmayı sever” (A.g.e. sh.13.)
“İlim, selin yamaçları yıkaması gibi, kendini beğenmiş insanın kibrini kırar” (A.g.e. sh.50)
“Müsamaha ilmin veziri, lütuf babası, tevazu ise elbisesidir” ( A.g.e. sh.75)
“Âlim adam ilmiyle başkalarından faydalanmasını bildiği gibi, ilminden başkalarını faydalandırmasını da bilir” ( A.g.e. sh.82)
“Bir adam ilim öğrenmeye ihtiyaç duyduğu sürece âlim kalır. Bütün ilimlere vâkıf olduğunu düşündüğü an cehalete sukut eder” (A.g.e. sh.59.)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti