BATI’NIN FETÖ AŞKI – Kocatepe Gazetesi

Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, dikkat çekici bir araştırmaya imza attı. 15 Temmuz 2016’daki hain girişiminden önce ve sonra Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri merkezli ya da eksenli basın kuruluşlarının FETÖ’nün bir numaralı sanığı Fethullah Gülen hakkındaki söylemleri, “Darbe girişiminin kaynağı neresi” diye soranlara ders niteliğinde bir cevap veriyor.
1 Mayıs-9 Ağustos 2016 tarihleri arasında 126 yabancı gazete ve dergi, 21 televizyon kanalı, 15 uluslararası haber ajansındaki 2 bin 726 haber taranmasının ardından varılan sonuç şu: Batı’ya göre FETÖ’nün 1 numarası, “sadece emekli bir imam”…
Meselâ Amerika Birleşik Devletleri’nde FETÖ’nün 1 numarası için kullanılan kelimelere bakalım:
-Emekli vaiz.
-Gönüllü sürgündeki imam
-Tatlı dilli
-77 yaşında hasta ve yaşlı imam
-Gizemli din adamı
Alman basınındaki ifadeler:
-Gönüllü sürgündeki imam
-Ilımlı vaiz
-Pensilvanya dağlarında yaşayan yaşlı ve hasta adam
Fransa basınındaki ifadeler:
-Sürgündeki vaiz
-Ruhani lider
İngiltere basınındaki ifadeler:
-Münzevi din adamı
-Karizmatik din adamı
-Dinlerarası diyalog mesajları veren kişi
Batı basın kuruluşlarının “neredeyse bir kalemden çıkmış gibi” haber yazmaları, akıllardaki soruları artırıyor. Buna karşılık bir de “Doğu” basınına bakalım.
Meselâ İran basını hangi ifadeleri kullanmış:
-Darbe girişimini organize etmekle suçlanan kişi
-Fetullah Gülen terör örgütüne mensup askeri isyancılar
Çin basınındaki ifadeler:
-Amerikalılaşmış Türk din adamı
-Dini şahsiyet
-Sürgündeki muhalif
Rusya basınındaki ifadeler:
-Gizemli din adamı
-Türk dili konuşan ülkelerde İslami okullar zincirine sahip kişi,
-Gülen’in imparatorluğu
Türkiye, coğrafyası gereği doğu ile batı arasında geçiş noktası, köprü; ama aynı zamanda iki kültürün ortasını bulmaya çalışan bir ülke olarak nitelendirilir. 15 Temmuz’daki hain darbe girişimi, Türkiye’nin dostluklarını da gözden geçirmesine vesile olacak gibi duruyor. En azından Amerika Birleşik Devletleri ve etkisindeki ülkelerden ‘dost’ olmayacağını anladık.