BİRLİK-BERABERLİK

Kusurumuza bakmayın, zaman zaman köşe yazıları vasıtasıyla sizlerle buluşmayı ihmal edebiliyoruz. “Yoğunluk” mu desek, “tembellik” mi desek, oluyor işte bazen.
Aslında bizim yazılarımız Kocatepe Gazetesi bünyesinde “Abdurahim Çelebi” kontenjanından; adamın (yazarın) yokluğunda devreye giriyoruz biraz. Malum, gazetemiz köşe yazarları bakımından oldukça zengin. Bir çok değerli ismin yazıları varken, kendi kendimize “hele bir bekle” telkininde bulunuyoruz. Yazı İşleri Müdürümüz Burak Aydın da bazen gazete içeriğinin yoğunluğundan dem vurarak “Abi sen bari bir dur” dediğinde bizim yazılar böyle fasılaya uğrayabiliyor. Affınıza sığınıyoruz.
***
Afyonkarahisar’ın geçmişten bu yana eksikliğini hissettiği şeylerin başında “birliktelik” gelir. MÜSİAD’ın “temsilcilik”ten “Şube” vasfına geçişi nedeniyle düzenlenen basın toplantısı sonrasında yapılan kahve sohbetine de bu “birliktelik” meselesi damgasını vurdu. Mehmet Abdioğulları’nın açtığı mevzu, İbrahim Alimoğlu’nun “Afyonlular tek başına her biri bir altın, yan yana gelince pul oluyor” sözüyle devam ederken, Haydar Kaya girdi devreye. “Biraraya gelinmeli, birlik olunmalı, Afyonlu birleşebilmeli. Kayseri önümüzde örnek, Konya’ya bir bakın. 32’inci organize sanayi bölgesini kurdu adamlar. Bir ParkAfyon’da bir araya geldik, arkası gelmedi” dedi.
Herkes görüşünü dile getirirken, “Afyon’da sermaye var ama büyük yatırım yok”, “Sermayenin varlığı banka sayısının çokluğundan belli”, “Yurt dışındaki gurbetçiler dışlanmamalı, onlar da kucaklanmalı” gibi görüşler de serdedildi ardı ardına.
Yine İbrahim Alimoğlu “Afyon’da 1200 dernek var. Bunların galiba 6 tanesi işadamları derneği. Hepimiz iş alemindeyiz, kadını, genci, hepsi bir araya gelmeli. Birleşerek yol almalıyız” dedi.
Son dönemde Afyonkarahisar iş dünyasının birleşerek yol alması noktasında en çok önerilen “tıbbi ve aromatik bitkiler” konusunu Fuar Hastanesi Başhekimi Şükrü Yücel açtı. Bakan Veysel Eroğlu’nun son birkaç yıldır, “Gelin şu işe hep birlikte el atın. Hem siz kazanın, hem Afyon, hem Türkiye” diye dikkat çektiği tıbbi ve aromatik bitkiler meselesi hakkında Şükrü Yücel, “Lavantayı ekip hasat etmek işin biraz hamallık kısmı. Asıl para kazandıran bölüm o bitkileri işlemek. İlaca, kozmetiğe dönüştürebilinirse katma değeri artıyor. Bu konuda şirketleşme olmalı. Yeni üniversitemiz AFSÜ’nün yeni rektörü bu alanda kendisine hedefler belirleyerek geldi ve göreve başladı.” diyerek sözü bağladı.
Konuşulanlar elbette bu kadar değil ama konunun omurgası bu: “Birliktelik”…
Afyonkarahisar “bölünmenin”, “çekişmenin”, “kavgaların” her türlüsünü yaşadı yıllarca. Tabir-i caizse fıstıki yeşil dahil.
Şimdi artık her alanda, her sektörde birliktelikten bahsediliyor. Güç birliği, akıl birliği, el birliği herkesin gündeminde. Bu bile bir gelişme.
Zihinlerde bu fikirler olduğu müddetçe, olumlu gelişmeler de yakındır inşaAllah…
(Yazının başlığını görünce basındaki birlik ve beraberliği yazacağımızı düşünen çok olmuştur zannımca. Daha önce yazdık o meseleyi ama, nasipse yine bahsederiz bizim mahalleden)