BUGÜN BASIN BAYRAMI – Kocatepe Gazetesi

Bugün Basın Bayramı. 24 Temmuz, Osmanlı İmparatorluğu’nda 1908 yılında İkinci Meşrutiyet ile birlikte basından sansürün ilk kez kaldırılışını simgeliyor. Basın mensuplarının sansür memurlarını gazetelere sokmadığı 24 Temmuz 1908’in ertesi günü de ilk kez gazeteler sansürsüz olarak yayımlandı.
Bu tarih, 1946 yılında kurulan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından “Basın Bayramı” olarak seçildi. Her yıl 24 Temmuz günü “Gazeteciler ve Basın Bayramı” olarak kutlanıyor. Günümüzde her insanın bilgiye ulaşma, doğruları öğrenebilme ve kendi fikirlerini ifade edebilme özgürlüğünün en temel hak olduğu görüşü tartışmasız kabul görüyor. Kamu adına gerçekleri araştırma, doğru ve gerçek haberlerle kamuoyunu aydınlatma görevi gören basın, demokratik hayatımızın vazgeçilmez unsurlarından biri. Aynı zamanda önemli bir denetim unsuru. Haber alma ve yayma özgürlüğünün en etkili aracı olan basın, demokrasinin yaşamasını ve gelişmesini sağlayan kurumların başında geliyor.
Dünyadaki küresel sistemin, ülkelerin yapılarının, toplumun en temel katmanlarının değişimden ve dönüşümden geçtiği bu günlerde elbette ki Basın camiasının da bir çok sorunu, sıkıntısı var. Ve bunlar da her geçen gün değişiyor, dönüşüyor.
Ülkemizde medya sektörüne genel olarak baktığımızda, basın özgürlüğünden çalışma koşullarına, mesleki standartlardan elektronik haberciliğe kadar bir dizi sorunun acil çözüm beklediği görülmekte.
Madde madde sıralamaya kalksak belki bu köşe bunun için yetersiz kalır.
Türk basını öncelikle, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen ‘Gazetecilik Meslek Yasası’na ihtiyaç duymaktadır. Gazetecilik Meslek Yasası, teknolojik gelişmeler de göz önüne alınarak günümüz koşullarına uygun şekilde çıkarılmalıdır. En sıradan bir işyeri açılışında bile 7-8 noktadan imza/onay almak gerekirken, yukarıda bahsettiğimiz özellikleri nedeniyle toplum açısından özel önem taşıyan basın mesleğine giriş için hiçbir onaya, tasdike, mekanizmaya gerek yok maalesef. Bazen “gazeteci” olarak anılabilmek için 50 TL’ye bir internet adresi, 100 TL’ye bir site alt yapısı almak yeterli olabiliyorken, bazen buna da gerek kalmıyor. Al eline cep telefonunu, fotoğraf ya da görüntü çekiyorsan sana “Gazeteci” diyebilirler.
Kıskanç değiliz, herkese mesleğimizde yer var. 53 yıldır yayınlanan Kocatepe Gazetesi’nin geçmişindeki “okul olma özelliği” bunun teminatıdır. Geçmişte ve bugün Kocatepe Gazetesi’nden yetişmiş onlarca meslektaşımız var ve biz hepsiyle gurur duyuyoruz. Bizim derdimiz “mesleğin itibarı” ile ilgili. Sektörümüzün duayenlerinden merhum Babam Şükrü Küçükkurt’un en önemli nasihatlerinden birisi “Mesleğin hamallıksa ipine sahip ol, mesleğin köçeklikse zillere denk vur” atasözü idi. Bunun anlamı; hangi işi yapıyor olursan ol, yaptığın mesleğin sorumluluğunu üzerinde taşı, onurunu koru. Yaptığın işin en iyisini yapmaya çalış manasındaki atasözü ile bizlere yön vermeye çalışırdı, nurda yatsın.
Neyse; dedik ya dünya değişiyor, toplum dönüşüyor diye… Gazetecilik mesleği de aynı şekilde, dönüşüyor ve değişiyor. Öyle sanıyoruz ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti de bunun farkında…
Ülke olarak Cumhurbaşkanlığı sistemine geçtiğimiz bu günlerde gazetecilik mesleği ile ilgili de köklü çözümlerin kapıda olduğunu hissediyoruz. Bunun ilk işaretini Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün, direkt Cumhurbaşkanlığı’na bağlanıp adının İletişim Başkanlığı olarak değiştirilmesiyle aldık. Yine zannımızca değişim süreci Basın İlan Kurumu’nun yapısı ve görevleri ile devam edecek. Bu iki kurum gazetecilik mesleğinin üst kurullarıdır. Onlardaki değişim mesleğin ana hatlarının tümden değişmesi anlamına gelir. En başta “resmi ilan” olarak bilinen yerel gazetelerin en önemli destek unsurunun yeniden düzenlenmesi, bu kurumların yeniden yapılanması dahilinde yeniden ele alınacaktır.
Bunlar bizim şahsi öngörülerimiz. Sonuçları iyi mi olur, kötü mü; gazetecilik mesleğine fayda mı getirir, zarar mı? Bunların cevabını şimdiden vermek zor. Ama enseyi karartmayalım. Türkiye Cumhuriyeti Devleti geleceğin dünyasına tarihi misyonu ve ağırlığı ile emin adımlarla ilerlemektedir. Bu kapsamda yapılan reformlar ülkemize ve devletimize sayısız fayda getirecektir. Bir çalkantı süreci, alışma devresi olabilir ama sonuçlar iyi olur diye düşünmekteyiz.
Hakkımızda hayırlısı olsun inşaAllah…