Allah’ın azabından emin olmayan rahmetinden de ümit kesmeyen mü’min ne kadar günahkâr olursa olsun hiçbir kimseye ümitsizlik aşılayamaz, Şirk hariç işlediği günahlar için Allah seni affetmez diyemez. Çünkü böyle bir söz Allah’ın yetkisine müdahale olur. Allah dilerse kul hakkını bile hak sahibini razı ederek affeder.
Dımdım b. Cuşumel Yemani’den dedi ki:
“Ebu Hureyre bana şöyle dedi:
“Ey Yemani! Hiç kimseye; “Vallahi Allah seni affetmez” deme. Veya hiç kimseye:
“Allah seni hiçbir zaman cennete sokmaz” deme.” Dedim ki:
“Ey Ebu Hureyre! İnsan bu sözü kızdığı zaman kardeşine ve arkadaşına söyleyebiliyor.” Ebu Hureyre (r.a) şöyle dedi:
“Sen söyleme, çünkü Rasulullah (s.a.s)’in şöyle buyurduğunu duydum:
“Beni israil’den iki adam vardı. Birinin ibadetleri çok iyiydi. Diğeri ise ibadetlerinde ihmalkârdı. Onlar birbirleriyle kardeş olmuşlardı, ibadetlerini iyi yapan kişi arkadaşının günah işlediğini görünce: “Ey arkadaş! Günahtan vazgeç” dedi. Arkadaşı ona: “Allah ile benim arama girme. Sen bana bekçi olarak görevlendirilmedin” dedi. Bir gün ibadetkar olan kişi arkadaşını büyük günah işlerken gördü. Ona şöyle dedi: “Yazıklar olsun sana, günahtan vazgeç.” Arkadaşı ona: “Rabbimle benim arama girme. Sen bana bekçi olarak görevlendirilmedin” dedi. Bunun üzerine ibadet kar olan: “Vallahi Allah seni affetmeyecektir” veya “Allah seni hiçbir zaman cennetine sokmayacaktır” dedi. Rasulullah (s.a.s) şöyle devam etti:
“Allah onların ruhlarını kabzetmek için melek gönderdi. Sonra Allah’ın huzurunda toplandılar. Allah, günahkar kişiye: “Rahmetimle cennetime gir” ibadetkâr olana: “Sen benim ne yapacağımı biliyor muydun? Benim sahip olduğum şeylerde tasarruf hakkına mı sahiptin ki böyle söylüyordun” buyurdu. Sonra meleklere: “Bunu ateşe sokun.” dedi.
Rasulullah (s.a.s) şöyle devam etti:
“Ebu’l Kasım’ın nefsi elinde olan Allah’a yemin ederim ki bu adam öyle bir söz kullandı ki hem dünyası hem de ahiretini mahvetti.” (Ebu Davud, Ahmed Şakir bu hadis için sahih demiştir.)
İbn-i Ömer (r.a) dedi ki: “Biz Rasulullah’ın ashabı olarak nefsi öldüren yetim malı yiyen, yalan yere şehadet eden ve sılaı rahimi terk edenlerin cehenneme gireceği konusunda şüphe etmiyorduk. Ta ki: “Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bundan başkasını dilediğine bağışlar. Allah’a ortak koşan kimse büyük bir günah ile iftira etmiş olur.” (Nisa: 48) ayeti ininceye kadar. Bu ayet indikten sonra şirkin dışındaki günahları işleyen kişinin mutlaka cehenneme gireceği konusundaki kesin hükmümüzü terk ettik ve hükmü Allah’ın dilemesine bıraktık.” (İbn-i Ebi Hatim, İbn-i Cerir, Taberi)
Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:
“Allah’a ortak koşmadan ölen her nefse Allah’ın mağfireti söz konusudur. Dilerse onu affeder, dilerse azap eder.” Sonra: “Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bundan başkasını dilediğine bağışlar. Allah’a ortak koşan kimse büyük bir günah ile iftira etmiş olur.” (Nisa: 48) ayetini okudu. (İbn-i Ebi Hatim) (Devamı Yarın)
ASAYİŞ
30 Mart 2023GÜNDEM
30 Mart 2023GÜNDEM
30 Mart 2023ASAYİŞ
30 Mart 2023ASAYİŞ
30 Mart 2023UNCATEGORİZED
30 Mart 2023UNCATEGORİZED
30 Mart 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.