Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kemal DEMİRKIRKAN

KOCATEPE

26 Ağustos,Türk tarihinin şanlı zaferlerinin yaşandığı en önemli günlerinden birisidir.
26 Ağustos, Düşmana karşı vurulan demir yumruğun yıl dönümüdür.
26 Ağustos, büyük zafere giden yolda atılan en büyük adımın başlangıcıdır.
26 Ağustos, demokratik, laik Türk devletinin temellerinin atıldığı gündür.
26 Ağustos, Afyon’un Yunan işgalinde geçirdiği son gündür.
26 Ağustos, Türkiye’nin Cumhuriyeti kazandığı gündür
26 Ağustos, emperyalizme karşı kazanılan en büyük zaferin adıdır.
26 Ağustos 1922 ’de Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk, Kocatepe’deki ordugahta taarruz emrini verdi. Türkiye topraklarının düşman işgalinden kurtuluşunun son noktası, 4 günlük çetin bir savaşın ardından, şehitlerin kanıyla kondu.
26 Ağustos sabahı saat 05:30 ’da Türk topçusunun ateşiyle başlayan Büyük Taarruz, Mehmetçiğin süngü savaşıyla devam etti.
Ve 30 Ağustos 1922 ’de savaş, Türk ordusunun kesin zaferiyle sonuçlandı.
Bu büyük günü ölümsüzleştiren sanatçılarımız, tarihe geçen olayı tarihe geçen eserleriyle anlatmışlar.
Bugün Kocatepe deyince aklımıza ilk gelen fotoğrafı çeken kişi, Halep doğumlu fotoğrafçı subay Etem Tem. Kocatepe ile özdeşleşen bu resim bir zamanların ikibuçuk liralarının arka yüzünü de süslerdi. Etem Tem, sanki Kurtuluş Savaşımızın bir özeti gibi olan Atatürk Kocatepe’de anıt fotoğrafını nasıl çekildiğini yaptığı bir söyleşide şöyle anlatmıştı;
” O sabah Kocatepe’de bulunuyorduk. Taaruz, şafak vakti saat beşte başlamıştı. Mustafa Kemal Paşa, günler ve geceler süren yorgunluğuna rağmen ayakta, vaziyeti adım adım takip ediyor, direktifler veriyordu. Bir ara kumandanlardan ayrıldı. Tek başına, kayalıklar arasında dalgın ve düşünceli dolaşmaya başladı. Zaman zaman sahra dürbünleriyle düşman cephesine bakıyordu… Bir aralık o kayalık tepenin ucuna geldi. Hafifçe eğilmişti. Başparmağı dudaklarının arasındaydı… Hemen objektifimi çevirdim, adeta nefes almayacak kadar bir sessizlik içinde deklanşöre bastım, resmini çektim.”
Büyük usta Nazım Hikmet Kurtuluş Savaşı Destanı şiirinde Kocatepe’yi ve Atatürk’ü unutulmaz dizelerle anlatıyor.

Dağlarda tektek
ateşler yanıyordu
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında
birdenbire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu.
Paşalar: “Üç” dediler,
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun basına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
İnce, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe’den Afyon ovasına atlayacaktı.
Başta ulu önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu ülke için hiç düşünmeden canlarını veren şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum. Bizler Mustafa Kemal’in askerleriyiz. O’nun askeri olmaya da, demokratik, laik Türkiye Cumhuriyetini korumaya da devam edeceğiz.
Son Söz; “ Ya istiklal, ya ölüm! İşte, gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktır.” Mustafa Kemal Atatürk

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER