Ne olacak bu trafiğin hâli?

23 Eylül 2014 Salı 03:00:00
  Ne zaman canımız sıkılsa, ülkeyi kurtarırız. Gelenek hâline dönüşen “Ne olacak bu memleketin hâli” sorusunu sormadan bile ardı ardına fikirlerimizi paylaşırız. “Ne olacak bu memleketin hâli” suali, “memleket” kelimesini çıkarıp başka kelimeler koyduğunuzda da işlevlidir. “Ne olacak bu bizim partinin hâli”, “Ne olacak bu Siirt Köy Hizmetleri Spor’un hâli”, “Ne olacak bu ekmek fiyatlarının hâli” gibi daldan dala birçok konuyla ilgili görüşlerimizi sıralayabiliriz.
Gelin bugün, “Afyonkarahisar’da ne olacak bu trafiğin hâli” sorusunu sorup meseleler ve çözümleri üzerine kafa yoralım.
Öncelikle şunu kabul edelim: Afyonkarahisar’da Ambaryolu Caddesi ise Kurtuluş Caddeleri’ne acil önlem gerek. Ambaryolu’nun Bankalar Caddesi tarafından girişindeki keşmekeş, bize yetip arttı.
Bir sıra çapraz otopark, otoparktaki araçların arkasına düz park etmiş araçlar, o araçların yanına 4’lü sinyali yakmış, arabalarını park etmiş, “Azıcık işim var” diyen ama o işleri bir türlü bitiremeyen sürücüler…Diyelim bütün bunlardan sıyrıldınız, en sol şeritten yolunuza devam ediyorsunuz. Aa! Bir de ne görelim. En sol şerit de tıkalı. Neden? Çünkü esnaf kamyoneti en sol şeride yanaştırmış, dörtlü sinyali yakmış, ya mal indiriyor, ya mal bindiriyor.
Peki nereden gideceksiniz?
Nereden giderseniz gidin canım, yol sizin mi sanki?
Diyelim ite kaka Ambaryolu’nun ilk tarafındaki macerayı atlattınız, ikinci taraf daha mı iyi? Çift şeritli yolun ancak bir şeridini kullanabilirsiniz. Zira sağ şerit, resmi olmayan şekilde otopark. Önünüze bir de çöp kamyonu geldiyse, yandınız! Çöp kamyonu, sağ şeritteki araçlar nedeniyle yolun ortasında durur. Temizlik işçileri kamyonun arkasından atlar, çöpleri getirir, “Haydiii” der… Haklarını verelim, temizlik işçileri bu işlemi ellerinden gelen azami süratle gerçekleştirir. Fakat sağ şerit dolu, ne yapsınlar? Bir taraftan o çöpün alınması lazım, bir taraftan da trafiğin aksamaması…
Kurtuluş Caddesi’nin görüntüsü de Ambaryolu’ndan aşağı kalır değil. Orada da karşımıza sağ şeritlerdeki gayriresmi otoparkparklar çıkıyor.
Afyonkarahisar’da şehiriçi trafikteki öncelikli sorun, yolların gelişigüzel ücretli/ücretsiz otopark olarak kullanılması.
Başka bir sorun ise denetimsizlik. Ben bir vatandaş olarak biliyorum ki Afyonkarahisar’da trafik kurallarına aykırı davranışta bulunsam, eğer bir kazaya karışmamışsam, hiçbir ceza almam.
Hele sürücüysem, şehiriçinde olağanüstü bir durum yoksa, ceza almam çok zor. Hele otomobilimin, kamyonetimin, minibüsümün çekilmesi neredeyse imkânsız. O zaman, kafama göre dururum, kafama göre hızlanırım, kafama göre yavaşlarım. Arkamdan hangi araç gelirse gelsin, umurumda olmaz.
Oysa bilsem ki trafik denetimi sıkı, ilk hatamda ceza kapımda… Ona göre davranır, istemesem bile kurallara saygılı davranmaya çalışırım.
Şehiriçi trafikte başka bir mesele ise trafik ışıkları. Sürücülerin şikâyetlerinin yoğunlaştığı nokta şu: “Ana yollarda kırmızı ışık 30 saniyenin üzerinde, yeşil ışık 30 saniyenin altında yanıyor. Bu şekilde trafiği rahatlatmak mümkün değil.”
Olabilir.
Ehliyetimi yeni aldım, kendime ait bir otomobilim yok. Dolayısıyla sürücülerin haklı mı, haksız mı olduklarını bilmiyorum. Ancak böyle bir şikâyet varsa incelenmeli.
Bir başka eleştiri de “tabelalar” konusunda. Bir karar alındı, karara göre “D” harfi bulunmayan duraklarda, otobüs ve minibüslerin yolcu indirip bindirmesi yasaktı. Fakat gerçek öyle mi?
Dolmuşlar da halk otobüsleri de, yolcuları gelişigüzel bindirip indirmeye devam ediyor.
Tabii konuyu “durak”a getirince “köy minibüsleri”ni de yâd etmeden geçmeyelim. Trafik rahatlasın diye ilçelerden, beldelerden, köylerden gelen minibüslerin Afyonkarahisar’dan dönüşlerinde Çevre Yolu’nu kullanmalarını istedik. Bu doğrultuda uygulama başlayınca, trafiğin görece rahatladığını hissettik. Ancak sonra bu kararda geri adım atıldı, bununla da kalmadı. Trafikteki araç sayısı yoğunlaştı.
Bunun sebebini Çobanlar Belediye Başkanı Salih Alaka tespit etmiş. Diyor ki:
“Çobanlar otobüslerindeki yolcu sayısı azaldı. Vatandaşlarımız, birkaç kişi birleşip LPG’li, ucuz otomobiller satın alıyorlar. Böylece Afyon’a gidip geliyorlar. Bu da Afyon’un trafiğinde yeni bir yoğunluğa neden oluyor.”
“Trafik” deriz de “yaya”yı anlatmamak olur mu?
Yaya geçidi haricindeki her yerden geçen yayaları, yolun ortasında yürüyenleri nasıl unutabiliriz.
Bu davranış alışkanlıklarının yalnızca kısa vadeli eğitimle üstesinden gelinebilir mi?
Hiç zannetmiyorum.

ÇÖZÜM NASIL SAĞLANIR?

Eleştirmek, sorunları ortaya koymak güzel de “çözüm” nasıl olacak. Dilin döndüğünce, aklın yettiğince çözüm kelâmı da etmek de bir vazife.
O zaman fikirlerimi söyleyeyim:
-Sağ şeritlerdeki otoparkların kaldırılması birinci şart. Yollarımızın ne kadar geniş olduğunu görsek, belki “psikolojik” bir rahatlık da sağlanır.
-Yollar üzerinde paralı ya da parasız otoparkların kaldırılması ile trafikteki sıkışıklık, bir nebze olsun giderilir.
-Afyonkarahisar Belediyesi, katlı otopark projeleri yapmak yerine, yeni inşa edilen binalarda otopark zorunluluğunun üzerine düşmeli. Her gün yeni bir bina görüyoruz, ama hiçbirinin otoparkı yok.
-Farklı illerde uygulanan “Yeşil Kuşak” projesi, hayata geçirilmeli. Sabit bir hızla ilerleyen giden sürücü, hızını koruduğu müddetçe anayolda kırmızı ışığa yakalanmamalı.
-Şehiriçi trafik düzenlemeleri, net bir şekilde halka duyurulmalı. Bununla birlikte tabelalar vakit geçirilmeden konulmalı ve altına küçük açıklamalar konulmalı.
-Yaya geçitleri net şekilde belirlenmeli. Yaya geçidinde yol vermeyen sürücüye de, yaya geçidinden geçmeyen yaya da para cezası yazılmalı. İlkokuldan itibaren yaya geçidi uygulaması yapılmalı.

HER HATTIN BİR RENGİ OLSA…

Bir yaya olarak çektiğim zorluğu paylaşayım. Özel halk otobüslerinde güzergah az çok belli oluyor da, bazı minibüsler var, nereye gittiğini okuyana kadar minibüs uçup gidiyor durağın önünden.
Gelişmiş kentlerde, güzergah numara ile belirleniyor. Örneğin Özdilek-Afium’a mı gideceksiniz, 1’e biniyorsunuz. Oruçoğlu-Gecek bölgesine gideceksiniz, 12 sizin şifreniz olacak.
Uydukent’i düşünün. Milli Piyango 2, Fen Lisesi 23, Ekspres hattı için 231 numarasını kullanmak çok mu zor?
Hadi Afyonkarahisar şartlarında sayılarla da aramız yok diyelim.
O zaman güzergâhları boyayalım.
Özdilek-Afium hattındaki bütün minibüs ve özel halk otobüslerinin rengi turuncu olsun.
Termal hatta gidenlere mavi-turuncu rengi önerilsin.
Uydukent hatlarının hepsi kırmızı ağırlıklı olsun. Milli Piyango kırmızı-beyaz, Fen Lisesi kırmızı-mavi, Ekspress de kırmızı-siyah görünsün.
Diğer hatlar için de vatandaşların aklında kalacak renkler düşünülebilir. Yaya da nereye gideceğini renge göre ezberler.

ANS-AÇK ARASI GÜZERGÂH

Afyonkarahisar Belediye Meclisi Halil İbrahim Baykara, Trafik Komisyonu’nun hakkını vererek çalışıyor. Belediye Meclisi’ndeki önergeleri ve konuşmaları ile Afyon’a bir katkı sağlamak için elinden geleni yapıyor. Bir Meclis toplantısında “Bana yetki versinler, trafiği bir ayda çözerim” demişti.
Baykara, Eylül’deki Belediye Meclisi toplantısında Ahmet Necdet Sezer Kampüsü ile Ali Çetinkaya Kampüsü arasında yeni bir hattın düzenlenmesini önerdi. Üniversite öğrencilerinin de en çok istediği hat bu. Hatta ANS-AÇK hattı, Otogar’a da uğramalı. Böylelikle öğrenciler de, otellere gelen misafirler de rahatça Otogar’a ulaşabilir.