Biz dünyadan gider olduk / Kalanlara selam olsun / Bizim için hayır duâ / Kılanlara selm olsun. (Yunus EMRE)
Otuz dokuz yıl olmuş vefat edeli hemşehrimiz, kültür ve sanat adamı, dünyası Afyon sevgisi, Türkiye sevdasıyla dolup taşan Osman Attila…
20 Nisan Perşembe günü onun mezarı başındaki dini tören sırasında, dualar edilirken rahmetler dilenirken gönüller sultanı Derviş Yunus’un yukarıya alıntıladığım ve yüz yılların ötesinden süzülüp gelen, kitaplar dolusu sözleri bir dörtlüğe sığdıran âlem şümul bir ilâhisini anımsadım, düşüncelere dalmaktan alamadım kendimi… Bu dizelerdeki büyüyü, cezbeyi ve lirizmi sıradan insanlar inşa edebilirler mi? Bu tür insanlar kolay yetişir mi? Bir Osman Attila ne zaman gelir bir daha kim bilir? “Bilmem, ben de bilmem o günler nerde? / Elbet bulamazsın eski yerlerde! / Gişeler kapandı açıldı perde” dizelerindeki metaforu, anlam derinliğini “şâir tabiatlı” olmayanlar ne yazabilirler ne de anlayabilirler.. Veya “DUMLUPINAR’DA ŞEHİT ASKERİN MEZARI BAŞINDA” BAŞLIKLI ŞİİRDEKİ “Akdeniz’e tank gibi koştu bütün kağnılar / Ey sevgili istiklâl, ey güzel Dumlupınar / Elbet yiğit olanlar lâyık böyle toprağa / Selam şanlı orduya selam şanlı bayrağa / Selam istiklâl için çarpışana ölene / Selam toprağa düşüp ölürken de gülene! / Selam Başkumandan Mustafa Kemal selam / Emanetin yaşıyor, güven imanımız tam…” Coşkuyu, heyecanı, vatan ve millet sevgisini, istiklâl ve bayrak aşkını ölümsüz dizelere dökmek için Osman Attila gibi duymak, düşünmek ve Türkçe’yi onun gibi kusursuz kullanabilmek gerek…
Geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da merhum Atilla’nın adını taşıyan okuldaki anma programına katıldım. Hayatı, edebi kişiliği anlatıldı, şiirleri okundu müzik eşliğinde bu değerli “memleket şâirimizin”… Özenle hazırlanmış bir anma töreniydi bu sâde, öz, akıcı başarılı ve takdire şâyân bir programa imza attılar öğrenciler, öğretmenler… Bizim yaşamımıza değerler katan insanlardır şâirler. Faruk Nafiz Çamlıbel, “Şâir” adlı şiirinde :
“Onlar ki beşer hayrına doğmuş yaşamışlar/ Onlardan eserdir bu duyuşlar, bu dalışlar
Onlar ki yanan fecr idiler dağda denizde/ Her manzara onlardan akistir içimizde”
Liselerdeki ve AKÜ’deki hocalığım sırasında yüzlerce anma töreni düzenledim, konuşmalar yaptım, yazılar yazdım. Hepsinde de ayrı bir heyecan duydum, yaşadım; bugün de öyleyim… “Helâli hoş olsun” Merhum Osman Attila büyüğümüzün anma törenlerinde de görev aldım. Manevi dünyamı zenginleştirdiler, şükran borçluyum ebedi hayata göçen “Âvâzeyi Davut gibi sal”ıp da “Kubbede hoş bir sadâ” bırakanlara…
Başta şâirler olmak üzere yazarlar, sanatçılar, bilim adamları, geniş anlamıyla ifade ediyorum aydınlar yani kültür insanları ülkemizin manevi, kaynaklarıdır; eğer bu kaynakları değerlendiremezsek kaybetmiş oluruz bizi biz yapan kaynakları, değerleri…
Önceki maliye bakanlarımızdan değerli hemşehrimiz Sayın İsmet Attila, bu yılki anma törenlerinde yine güler yüzü ve mütevazi haliyle katılanlara teşekkür etti, hal hatır sordu. Okuldaki proğramda, amcası Osman Attila’yı bir Cumhuriyet aydını olarak niteleyen İsmet Attila, “Cumhuriyet bu topraklarda kurulmuştur, bu topraklarda doğup büyümüş olmak bizler için gurur vericidir. Bununla iftihar etmeliyiz. Bu sebeple de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve minnetle anmak hepimizin boyun borcudur. Allah huzur içinde yatırsın” dedi.
ASAYİŞ
24 Mart 2023GÜNDEM
24 Mart 2023GÜNDEM
24 Mart 2023ASAYİŞ
24 Mart 2023ASAYİŞ
24 Mart 2023UNCATEGORİZED
24 Mart 2023UNCATEGORİZED
24 Mart 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.