Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Paran yoksa siyaset yapma – Kocatepe Gazetesi

Murat Arısoy 5 Şubat 2015 Perşembe 02:00:00
  Adalet ve Kalkınma Partisi Sözcüsü Beşir Atalay, 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde parti olarak isteyecekleri “başvuru ücreti”ni açıkladı. Aslında “başvuru ücreti” yerine “tarifesi” demek daha uygun. Sözü Atalay’a verelim:
“Aday adaylarımızdan erkeklerden başvuruda 5 bin lira, kadın adaylardan 2 bin 500 lira alınacak. Engellilerden ise hiç özel aidat başvuruda alınmayacak.”
Sadece AK Parti’de değil, diğer partilerde de siyaset, “para” merkezli yapılıyor. Partiler, “Bize para ver” deyip aday adaylarını açıkça uyarıyor.
Sadece milletvekilliği için düşünmeyin bu durumu. Meselâ kendisini “merkez” ya da “yüzde 50’nin temsilcisi” olarak gören bir partinin İl Gençlik Kolları Başkanı olmak istiyorsunuz. Size sorulan ilk soru nedir biliyor musunuz?
Gelin, “başkan” olmak isteyenle, “başkan”lık için karar verici arasında geçen “hayali” bir diyaloga göz atalım:
-Paran var mı?
-Hayır yok.
-Araban var mı?
-Hayır yok.
-O zaman kardeşim, senin “başkan”lıkta işin ne?
Doğru, Türkiye Cumhuriyeti’nde seçme ve seçilme hürriyeti var; ama sadece parası ve arabası olanlara…
Tabii AK Parti Sözcüsü Beşir Atalay’ın açıklamasından yola çıkarsak, erkek aday adaylarının vereceği 5 bin lira, “ayakbastı” parası. Asıl harcama adaylık döneminde.
2011’de Bakımsız Adaylık sürecimi anımsayanlar olacaktır. “Bankalardan kredi çekip, bağımsız aday olacağım” demiştim. Bedelli askerlik için tüm bankalar adeta kredi verme, müşteri kapma yarışına girerken, benim önerim galiba dikkate alınmadı. Kimse “Gel, bizde milletvekilliği için kredi var” demedi. Bakıyorum, hâlâ öyle bir riske giren banka yok.
Eh, haklılar.
Hadi, milletvekili olduktan sonra kredi bir şekilde kapanır ya da “kapatılır”. Ya 25-30 bin lira çeken adam milletvekili seçilemezse?
Yandı gülüm keten helva!
Kimse, kimseyi kandırmasın. Siyaset, parası olanın işi.
Milletvekillinin maaşı, asgari ücretlinin çenesini yormaya devam edecek 2015 ve sonrasında da…

BİR ÇİPRAS ÇIKAR MI?

Yunanistan’da iktidara gelen Aleksis Çipras, aslında hâli ve tavırlarıyla Cem Uzan’ın kopyası gibi. Beyaz gömlekler, kravatsız takım elbiseler, Batı ekonomisinin sömürü düzenine karşı sloganlar, vaatler… Asgari ücretin arttırılması, az kazanandan az vergi alınması ya da hiç vergi alınmaması, sigortası olmayan işsizlere sağlık sigortası temini, 300 bin aileye ücretsiz elektrik verilmesi gibi taahhütler, Yunan halkının Çipras’a yetki vermesini sağladı. “Avrupa Birliği’ne olan borçları sileceğiz” “efeliği” ise şimdilik tutmadı Çipras’ın. Olsun, üstüne gitmeyelim, ne de olsa Babaeskili imiş.
Ne diyordum?
Türkiye’den bir Çipras çıkar mı?
“Çıkar” diyenlerin, yukarıdaki yazıyı bir kez daha okumalarını öneririm.
Yine bu köşede yayınlanan, “Büyüyünce Milletvekili Olacağım” isimli kitapta da yer verilen “Seçilme yaşı 25, geçinme yaşı 30” başlıklı yazı da Türkiye’de neden genç bireylerin siyaset kurumuna uzak kalma gerekçelerinden birini anlatıyor. Çipras, 40 yaşında. Hadi, 30’u bıraktım 40 yaşında bir lider namzetimiz var mı?
Genel Merkezler’in sözünden çıkmayan parti kadrolarıyla mı yürüteceğiz siyaseti?

AK PARTİ, CHP VE MHP’YE DAİR

Ulusal gündemden bağımsız bir şehirde yaşamıyoruz. Afyonkarahisar’da yaşanan gelişmeler, ülke genelinde siyasetin aynası gibi.
Ne demek istediğimi şöyle aktarayım:
AK PARTİ: Ulusal gazetelerdeki köşe yazarlarının satır aralarındaki mesajlardan anladığımız kadarıyla, Adalet ve Kalkınma Partisi içinde büyük bir çekişme var. Bu çekişmeye “Şuncular, buncular” diye isim de takabilirsiniz, “Batıcılar, Doğucular” diye de. Ancak çekişmenin zaman zaman gözler önüne serildiği de bir gerçek. Benzer bir çekişmenin Afyonkarahisar’da da olduğunu söylemek mümkün. Liste savaşları başladı bile. “Bizim adam, listenin şu sırasında yer alır” diyen de var, “Bizim ekip seçimde başarıya ulaşacak” diyen de. Fakat daha da tuhafı ekipler, birbirinin arkasından konuşmaktan da çekinmiyor. Bu seçim çalışmasında neleri göreceğiz, merak ediyorum. AK Parti’nin bu hal ve gidişle Afyonkarahisar’da yüzde 75’i değil, yüzde 60’ı bile görmesi hayal.
CHP: Cumhuriyet Halk Partisi’nin rakip olarak hangi partiyi gördüğüyle başlayalım. CHP, rakip olarak AK Parti’yi kabul ediyorsa, seçim kampanyasında çok geri kaldı. MHP ise CHP’nin rakibi, şartlar eşit. Ülke genelinde 40 il başkanlığında CHP Genel Merkezi’nin “sözünde” durmaması dolayısıyla sorun yaşanıyor. Bu il başkanlıklarından biri de Afyonkarahisar. CHP’de herkesin dedikodu yapması, bir ekibin diğer ekibi beğenmemesi sıradan bir hâl aldı. 1 milletvekili çıkarmaya duacı durumdaki bir CHP’nin 2 hedefi ne kadar gerçekçi, tartışılır.
MHP: MHP’de de ekipler var kuşkusuz. Diğer iki partiye göre biraz daha sessiz yaşanıyor tartışmalar. Ancak MHP’de de “siyaset” sorunu yaşanıyor. Afyonkarahisar’daki genç-yaşlı MHP’li siyasetçiler hâlâ “30 Mart seçimlerinde 50 bin oy aldık” diye propaganda yapıyor. 30 Mart’tan bu yana MHP’nin Afyonkarahisar’daki oyu arttı mı, azaldı mı? 7 Haziran seçimlerine “30 Mart” reklamıyla giren bir MHP, 1 milletvekilini alır; ama 2’yi zorlayamaz.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER