Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Şehit yakınlarının isteği: İlgi ve saygı

Murat Arısoy 6 Eylül 2014 Cumartesi 03:00:00
  5 Eylül 2012’de, Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’nda meydana gelen patlamada 25 askerimiz şehit olmuştu.
Patlama o kadar kuvvetliydi ki şehir merkezinde bile hissedilmişti.
Şehit askerlerin birçoğunun parçaları bile bulunmadan “temsili” olarak ailelerine teslim edildi. Ama ailelerin gözyaşı dinmedi.
Patlamada sorumluların yargılanması için dava açıldı.
Mahkemenin ilk duruşmasında, tanık ve mağdurlar, “arka”dan dolaştırıldı, “Buradan geçemezsiniz, arkadan gideceksiniz” denildi.
Duruşmaların birinde sanık avukatı, “Ailelerin şehit olduğunu iddia ettiği” tanımını kullandı. Bunun üzerine şehit annesi “Ne demek istiyorsun sen” deyip biraz da hakarete varan sözler sarf etti.
Avukat, “Bu anadır, oğlu şehit düşünce içi yanmıştır. Ben de biraz ileri gittim” dedi zannedersiniz, değil mi?
Hayır, acılı annenin mahkemede sarf ettiği sözler nedeniyle avukat, anneye tazminat davası açtı.
Oturup dinleseniz, ne terslikler, ne hüzünler var.
5 Eylül 2012- 5 Eylül 2014…
Mahkeme devam ediyor, keşif yapılacak.
Kimine göre sorumluluk, kışlanın komutanlarında, kimine göre “üst” düzeydeki herkes hesap vermeli.
Geçen yılki anma töreninde Afyonkarahisar Belediyesi tarafından taziye çadırı kurulmuş, şehit yakınları iyi bir şekilde ağırlanmaya çalışılmıştı.
Belediye Başkanı Burhanettin Çoban da, şehit yakınlarının yanındaydı.
Ancak geçen yıl, Vali İrfan Balkanlıoğlu yoktu. Vali Balkanlıoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e “kilim” verdiğinden beri, tepkiyle karşılaşıyordu.
Bu yıl, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, yine anma törenine katıldı.
Belediye, şehit yakınlarını misafir etme konusunda cömertliğini yine gösterdi ve artı puan aldı.
Hatta Başkan Çoban, kendisinin yanına gelerek “Başkanım, burayı şehitlik yapın, park yapın” diyen şehit babası Ali Taştan’a teşekkür etti, “Lütfen bu isteğinizi kürsüde de söyleyin. Burada her şey şeffaf” diyerek siyasi bir olgunluk gösterdi.
Çoban, basın açıklamasında da müjdeyi verdi: Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası taşınacak ve bölgede şehitlerin yâd edilmesi için bir anıt projesi hazırlanacak.
2014’teki anma töreninin 2013’ten en büyük farkı ise Vali Hakan Yusuf Güner’di.
Vali Güner, tek tek şehit aileleriyle görüştü, anne ve babaları teskin ve teselli etti.
Ege’den, İç Anadolu’dan, Karadeniz’den, Marmara’dan gelen aileleri kucakladı, “Bir isteğiniz olursa mutlaka bana ulaşın” dedi.
Vali Güner, bu davranışıyla belki de şehit yakınlarının tek isteğini de yerine getirmiş oldu: İlgi ve saygı…

ASKER VAKURU
Askeri her törende İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral İsmet Gökhan Gülmez’in vakur duruşu dikkat çekiyor. Bir önceki İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Veli Yıldırım’ın sevecen ve dikkatli tavrı, Tuğgeneral İsmet Gökhan Gülmez’de de görünüyor. Gülmez, “Eğer askeri üniformayı giyiyorsak, her an şehitliğe hazır olmalıyız” sözünü her askeri törende adeta yeniden yaşıyor.

“HAKKIMI HELAL ETMİYORUM”
Şehit Murat Dülger’in babası Zekai Dülger, 5 Eylül 2012’de yaşanan patlamanın sorumlularının ceza almasını istiyor. Dülger, şu ifadeleri kullanıyor:
“Burada kader ve alınyazısı yok. Katiller var. Böyle bir şey olamaz. Dünyanın en büyük güçleri arasında olduğu söylenen bir ordu, çocuklarımıza sahip çıkamadı. Bu çocuklar Samsun’da izmarit ve çim toplama eğitimi aldı. Hangi akla hizmet bu çocukları, Türkiye’nin kalbi olan bir cephaneye gönderirsiniz? Hiçbir yetkiliye hakkımı helal etmiyorum. Mahkeme taraf tutuyor, sonuç bellidir.”

YARALILARIN DURUMU İYİ

Filistin’de İsrail’in saldırıları neticesinde yaralanan ve Afyonkarahisar’a getirilen mağdurların durumları tartışılıyor. Hatta Afyonkarahisar’a getirilen yaralılardan birinin öldüğü bile söylendi. Halbuki, ölen Filistinli, Afyonkarahisar’a getirilen değil, Ankara’ya ilk gelen kafile arasındaydı.
Sağlık Bakanlığı açıkladı: Yaralılar Ankara, İstanbul ve Afyonkarahisar’da tedavi ediliyor. 4’üncü bir il yok. İki büyükşehirden sonra Afyonkarahisar’ın bir adım öne çıkması, başarıdır.
Sağlık Bakanlı��ı, Afyonkarahisar’daki Filistinli mağdurların durumları hakkında, dün itibariyle şu bilgiyi verdi:
“2 ayrı hastanemizde tedavi gören 21 yaralının genel durumu iyi. Afyon Devlet Hastanesi’nde 3’ü çocuk 18 yaralı tedavi görmekte. Afyon Kocatepe Üniversitesi Hastanesi’nde ise 1’i çocuk 3 yaralının takip ve tedavisi devam etmektedir.”

FASLI’NIN MUTLULUĞU

Sinanpaşa Devlet Hastanesi’nin Başhekimi, Abdüllatif Faslı. 1997’de Fas’tan Türkiye’ye okumak için gelen ve bir daha ayrılmayan, Türkiye’de evlenen, Türk vatandaşı olan Faslı, bugünlerde bir mutluluğu yaşıyor. “Doktorlar yağmur gibi olmalı, gittiği yeri yeşertmeli” vecizesinin sahibi olan Abdüllatif Faslı’nın ikinci oğlu dünyaya geldi. Allah bağışlasın.

EFSANE KAYMAKAM BİTLİS’TE

Afyonkarahisar Valisi Hakan Yusuf Güner’in Gazlıgöl konusundaki uyarısı yerinde. “Turizm kılıfıyla ahlaksızlık olursa hesabını sorarım” diyor Vali Güner. Bu sözler, İhsaniye’nin eski kaymakamı Ömer Faruk İlhan’ı bizlere yeniden hatırlattı. İlhan, Gazlıgöl’deki birçok aksaklığı görmüş ve gereğini yapmıştı. “Hesap soracağım” cümlesini hiç duymadık İlhan’dan. Mesele ne ise takip edip hesap sorulacaksa sormuştu. Kuyu mu kapanacak, kapatırdı; birlik mi kurulacak, kurardı.
Efsane Kaymakam, İçişleri Bakanlığı’nın Eylül kararıyla Bitlis’e atandı. Bitlis Vali Yardımcısı olarak görev yapacak İlhan’ın “termal” ile ilgili birçok faaliyet yapması bekleniyor. Takip edeceğiz.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER