TANITIM – Kocatepe Gazetesi

Afyonkarahisar’da uzun zamandır konuşulan bir konudur. “Şehir, kabuğunu kırmalı, tanıtımını yapmalıdır” denir. Toplantılar düzenlenir, kitaplar çıkarılır, söyleşiler gerçekleştirilir; ama 10 yıldır istenen ilerleme sağlanamaz.
Oysa tanıtım ve tanıtıma bağlı olarak şehrin kabuğunun kırılması, öyle çok zor değil. Şehrin popülerliğini, merak edilme oranını artırdığınızda doğal olarak gerisi gelir.
Meselâ Kocatepe… Biz otomobil ya da minibüsle zor çıkıyoruz, Mehmetçik bu yüksek rakımlı yerde göğüs göğse çarpışmış. Şehit olmuş, gazi olmuş; işgalci orduları “Geldikleri gibi” göndermesini bilmiş. İnsanüstü bir gayret, insanüstü bir başarı.
Türk’ün muazzam gücünün bir ispatı olan Kocatepe, neden yeterince bilinmez? Bence bunun cevabı çok açık: Kocatepe, televizyonlarda, gazetelerde ve sosyal medyada yok…
Bu mecralara girme yöntemi nedir?
Dilimin döndüğünce anlatayım:
Televizyon ve gazeteler, toplum tarafından bilinen kişilerin takip edilmesini, onlara ilişkin haber yapılmasını tercih ediyorlar. Son yılları gözden geçirdiğimizde Kocatepe’ye “bilinen, tanınan” kimler geldi, bir düşünün… Memleketine sıkı sıkıya bağlı Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, her Kocatepe Yürüyüşü’nde vardır. O’nu tebrik ediyoruz.
Başka?
Bir kere Anamuhalefet Partisi CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geldi. O gelişte de istenmeyen olaylar yaşandı.
Başka?
Kocatepe’ye değil ama, Yüzbaşı Agah Şehitliği’ne dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ geldi, orayı gezdi. Orada şehit düşen Türk ve Kürt vatandaşlarımızın mezarlarını gösterdi ve “İşte kardeşlik bu” dedi.
Başka birisi var mı hatırlanan?
Benim hatırladığım kadarıyla yok.
Çanakkale, İstiklal Destanımız’ın giriş paragrafı ise, Kocatepe de İstiklal Destanımız’ın son cümlesinin yazıldığı kapıdır. İkisi de önemli, ikisi de göğsümüzü kabartıyor.
Dolayısıyla Kocatepe’nin de tanıtıma ihtiyacı var.
Televizyon ve gazeteler için “bilinen, tanınan”ın takibi önemli ise, bu bilinen ve tanınan kişileri Kocatepe’ye davet etmek hepimizin görevi olmalı. Tabii ki aklımıza gelen ilk kişi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kocatepe’yi incelemesi, orada bir cümle dahi olsa açıklama yapması, ilgiyi artırır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yoğunluğu dolayısıyla gelememe durumunda, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’dan yardım isteyebiliriz.
Bunun yanı sıra, meselâ bir sonraki AK Parti İstişare ve Değerlendirme Kampı’nda gerekli girişimleri yaparak Bakanlar Kurulu üyeleri ile milletvekillerinin Kocatepe’ye çıkmasını talep edebiliriz.
Termal otellerde neredeyse her gün bir kurum, kuruluş ya da şirket toplantı yapıyor. Bu toplantıların programına mutlaka Kocatepe’yi koyabiliriz.
Halkın sevdiği sanatçıları davet edip, Kocatepe’ye özel marş veya türkü yazılmasını isteyebiliriz.
Meselâ, Afyon Kocatepe Üniversitesi’ne kayıt olan öğrencileri, kayıttan sonra aileleri ile birlikte Kocatepe’ye çıkarabiliriz. “Adımızı aldığımız yere gidelim” şeklinde bir slogan bile bulunabilir bu etkinliğe.
Tanıtımın bir ayağı da sosyal medya. Kocatepe’de sosyal medya üzerinden yapılan etiketlemeleri katip edebilir, “fotoğraf çekim ve paylaşım merkezleri” üretebiliriz.
Bunların hiçbiri zor değil.

SUCUKLA İLGİ ÇEKİLEBİLİR
Afyonkarahisar Ticaret Borsası tarafından inşa ettirilen Canlı Hayvan Borsası’nda Eylül ayında büyük bir fuar düzenlenecek. Bu fuarın, uzun vadede yararlı olması bekleniyor. “Nasıl başlarsa öyle gider” inanışı vardır. Bu çerçevede, ilk kez düzenlenecek fuarın, özellikle ulusal basın kuruluşları tarafından takip edilmesi lâzım. Bana göre fuar, dünyanın en büyük sucuğu rekoru denemesi ile başlamalı. “Bu sucuk Rekorlar Kitabı’na girdi” haberi ile başlayacak fuar, görevini yerine getirmiş olur; hem Afyonkarahisar’ı, hem Afyon Sucuğu’nu, hem de Canlı Hayvan Borsası’nın tanıtımını sağlar.