Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

VATANIMIZI VE MİLLETİMİZİ SEVMEK İMANIMIZIN GEREĞİDİR -2

Muharrem Günay 11 Temmuz 2018 Çarşamba 13:54:45
 

(Dünden Devamı)
Milliyetçilik Gerçeğini
 İnkâr Etmek Allah’a İsyan Etmektir
Islama göre bir milletin Allah tarafından kendisine verilen dil, örf, adet, kültür gibi özelliklere sahip çıkmayarak bunları bozması ve başka milletlere benzemeye çalışması Allah’a ve Allah’ın ayetlerine isyan etmek demektir.
İslamiyet dîni tebliğ etmek,  iyiliği emretmek, kötülüklerden sakındırmak, yardımlaşmak gibi dini görevlere de önce yakınlarımızdan başlamayı emretmektedir. Bu amaçla Sevgili Peygamberimize Şuara suresi 114. ayette “Ve enzir aşiretekel agrabine Önce en yakın akrabalarını uyar!” emri verilmiş, zekat, fitre ve sadaka gibi mâli ibadetleri yerine getirirken de önce akrabalarımızdan ve komşularımızdan başlanması emredilmiştir. “Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder..,” (Nahl, 90)  Kur’an-ı kerim’de ve hadisi şeriflerde akrabalarla yakın ilişki içerisinde olmak ve sılai rahimde bulunmak  emir ve tavsiye edilmiştir. “Allah’tan korkun ve akrabalık bağlarını kesmekten sakının”  (Nisâ ,, 1) Peygamber Efendimiz: “Sıla-ı Rahim ömrü uzatır. “Akraba ile ilgi ve alakayı kesen kavim üzerine melaike inmez.” buyurmuştur. Kurtubi tefsirinde “Sıla-ı Rahim vacip olduğu ve akraba ile alakayı kesmenin haram olduğu hususunda Ümmetin icmaı bulunduğunu nakledilmiştir.
İslam her şartta yakınlarımıza yardımı emreder. Enes bin Malik (r.a.)’dan Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki:
“Zalim de olsa mazlum da olsa kardeşine yardım et.” dendi ki:
“Ey Allah’ın Rasulu, şu mazluma zaten yardım ediyoruz. Peki, zalim olunca nasıl yardım ederiz?” Buyurdu ki:
“Tutar ve zulümden alıkorsun. İşte bu da senin ona yardımın olur.”(Müslim İlim: 47, 16. Hadis) “Sizin en hayırlınız, günaha girmemek şartıyla milletinin, aşiretini müdafaa edeninizdir.” (Ebu Davud, Edep; 113)
İnsanların dillerinin, renklerinin, ırklarının ayrı ayrı olması da Allah’ın varlığını, gücünü, kudretini gösteren ayetlerinden-delillerindendir. Bu duruma Şura suresi 8, Casiye suresi 4 ve Rum suresi 22. Maide suresi 48. ayetlerde dikkat çekilir ve düşünen insanların bunlardan ibret çıkarmaları istenir İşte bu farklı özellikler, renklerin, dillerin ayrılığı insanlığa renk getiren, kültür ve medeniyetlere kendine has bir özellik ve nitelik kazandıran orijinal değerlerdir. Her çiçeğe farklı renk ve koku veren, aynı meyveyi çeşitli renk ve tatlarda yaratan ve “Kitab-ı Ekber” (En büyük kitap) denen kâinatı yaratarak ve kâinattaki yaratıklara ayetlerim diyen, bizi kainatı ve kainattaki Allah’ın varlığının ve birliğinin delilleri olan ayetleri okumak ve anlamakla yükümlü kılan ve buradan kendi varlığına, gücüne, kudretine ulaşmamızı isteyen hiç şüphesiz Yüce Allah’tır. Bu bakımdan biz diğer milletleri de sever ve sayar ve Cenab-ı Hakk’ın ayetleri olarak görür ve kabul ederiz. Milliyetçiliği de insani medeniyetin oluşmasında ve hayırda yarışmak için bir vesile olarak kabul ederiz.
Kardeşlik duyguları içerisinde bütün milletlerle iyi ilişkiler kurmak dini bir emir ve tavsiye olmaktan öte aynı zamanda bir sosyal gereklilik ve gerçekliktir.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER