Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

YASALAR, ÖNLEMLERİ VE CEZALARI ARTIRMALI

Şehrin gündemine baktığınızda herkes siyaseti konuşuyor gibi görünse de Afyonkarahisar’ın gerçek gündeminde acımasızca işlenen cinayetler vardı aslında.
Sözün başında bu işlerle ilgili olarak kalıcı çözümün “yasal düzenlemeler”le sağlanabileceğinin ana fikir olduğunu belirtip, konunun detaylarına biraz inelim.
***
Denizli’de işlenen korkunç cinayette, uyuşturucu müptelası bir koca tarafından boğazı katledilen Afyonkarahisar’ın Çay ilçesi Koçbeyli beldesinden bir genç kızımızın hayatı soldu gitti. Geride perişan bir aile bıraktı. Ardından Ambaryolu caddesinde yaşanan acı olay şehrin gündemini sarstı.
“Abi bizi taciz ediyorlar, yardım et” diyerek yardım isteyen genç kızlara “ağabeylik” yapmaya çalışan işinde, gücünde, ekmeğinin peşindeki masum bir ailesi babasının canını aldılar haince…
Olayların detaylarını gazeteniz Kocatepe’de okudunuz. Üzülmemek, kahrolmamak elde değil. Hele ki Ambaryolu’ndaki cinayette Engin Taş’ı vahşice katleden 2 “mikrop” hakkında ne söylesek az…
Bu iki zanlı polis tarafından mahkemeye getirilirken, ona cesaret vermeye çalışan iki yakınının “Kafanı örtme” diye cesaret veriyor olmaları biz dahil pek çok hemşehrimizin adeta kanını dondurdu. Sanki bu “mikrop”lar çok matah bir iş becermiş, kahramanlık yapmışlar gibi yakınlarının onlara cesaret vermeye çalışmaları cahilliğin ve ahlaksızlığın daniskasından öte bir şey değildir.
Böyle bir rezillik yapmışsın, ahlaksızlık uğruna bir cana kıyıp geride gözü yaşlı 3 evlat ve bir eş bırakmışsın, bunu yaparken de bir kişiye iki kişi saldırıp, haince bıçaklamışsın, sonra da kaçıp saklanmaya çalışmışsın. Bu sütunlarda durumu anlatmak için kelimeler ne yazık ki kifayetsiz kalıyor.
***
Elbette ki kararı yüce Yargı verecek. Ama ülkemizde yaşanan onca hadisenin ardından Yargı kararları ne yazık ki kamuoyunu her zaman tatmin etmiyor.
Bizim dikkat çekmek istediğimiz, hemşehrilerimizin bu noktada bizden tercüman olmamızı istedikleri nokta tam da burasıdır. Böylesi kan donduran olayların tekrar yaşanmaması, hak edenlerin hak ettiği cezayı bulması için yasalarda daha sert ve kapsamlı düzenlemelerin yapılması vatandaşların ortak beklentisidir.
Yargı makamları yargılamayı yapıp gereken cezaları verirken belli yasalara tabi olarak bunu yapmak zorunda. Vahşi katillerin iyi hal indirimi aldığı onca olaya tanık olan vatandaşlar Yargı makamlarından daha çok, yasaları hazırlayan makamlardan beklenti içerisindedir. Siyaset kurumu tarafından Türk Ceza Kanunları’nda suçluya hak ettiği cezayı verecek yeni düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Vatandaş tarafından yetersiz görülen bazı noktalarda gerekli düzenlemeler yapılırsa Hakim ve savcılarımız da vicdanen rahat edeceklerdir.
Konunun uzmanları ceza hukukumuzda genelde faillerin lehine olarak yorumlanan boşlukların doldurulması için çaba göstermelidirler.
***
Öte yandan, cebinde bıçakla gezen, hapı-çöpü içip kendini aslan zannedenlerle günlük hayatın içerisinde mücadeleye ağırlık verilmelidir. Bunun için üst aramaları mı yapılacaktır, güvenlik sorgulamaları mı artırılacaktır artık bilemiyoruz. Ama insanımız bu tür “mikrop”ların çarşıda-sokakta oldukça fazla olduğundan dert yanmaktadır. Başka masumların canının yanmaması için, suça meyilli tiplerle mücadele alanında tedbirler sıkılaştırılmalıdır. Polisimiz, jandarmamız yasal yetkileri çerçevesinde her türlü çalışmaya yapmaktadır. Üzerlerine düşeni yapıp, yasaların verdiği yetkileri kullanmaktadırlar. Allah onlardan razı olsun. Afyonkarahisar’da asayiş için “yasal sınırlar içerisinde” gerekenler yapılmaktadır.
Bu durumun Afyonkarahisar’a özgü bir durum olmadığı da aşikardır.
Ama görülüyor ki bu çalışmaların artırılması gerekmektedir. Bunun için de yasal çerçevenin çizdiği sınırlar genişletilmelidir. Günlük hayatta kendinden emin olan vatandaş polise-jandarmaya arabasını arattırmaktan, üst kontrolü yaptırmaktan çekinmez. Görevlilerden ancak ve ancak suçlular çekinir. Yasal düzenlemeler suçun önlenmesine yönelik yetkileri artırmalı, mahkeme huzuruna çıkan canilerin işini kolaylaştıran, cezasını indirten uygulamalardan vazgeçilmelidir.
Örneğin bıçak taşıyana müsamaha gösterilmemeli, ona buna sataşmak için gezdiği belli olan tiplere meydan bırakılmamalıdır. İşin en uç noktasında belki de idam cezası geri getirilmelidir.
Halep oradaysa arşın burada. Aday belirleme için yapılan anket çalışmaları bir de bu yasal düzenlemeler ile ilgili yapılsa kamuoyunun bu noktadaki net tavrı gözler önüne serilecektir.

 

ANKET ÜSTÜNE ANKET

 

Afyonkarahisar’ın hemen her kesimine yönelik anket çalışmaları sürdürülüyor. “Anket” derken masa başında yapılan, üç-beş bin liraya aday pazarlanan uydurma anketlerden bahsetmiyoruz. Parti genel merkezleri Afyonkarahisar’a değişik dönemlerde “yoklama” ekipleri gönderiyorlar. Hem AK Parti cephesinden, hem de Millet İttifakı cephesinden Afyonkarahisar’da bir çok anket yaptırıldığını duyuyoruz, görüyoruz. Ankara’dan gelen “yoklama” ekipleri partilerin Afyonkarahisar’daki teşkilatlarına uğramadan çalışmalarını yapıp gidiyorlar.
Son olarak Cuma günü pek çok hemşehrimizden aynı bilgiyi aldık. İstanbul kodlu telefonlardan aranan hemşehrilerimize otomatik santral, “Cumhurbaşkanı adayı olarak kimleri görmek istersiniz?” sorusunu yöneltti. Adaylar arasında Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Recep Tayyip Erdoğan isimleri zikredildi. Muhtemelen bu çalışma Millet İttifakı cephesince yaptırılan bir çalışmaydı.
Yerel isimlerle ilgili çalışmaların da değişik ekipler tarafından yaptırıldığını sık sık duyuyoruz şu günlerde.
Bakalım bu anketler seçim sonuçlarına nasıl etki edecek, bekleyip, göreceğiz…

 

MARİFET İLTİFATA TABİDİR

 

Polisimizin ve jandarmamızın topluma dokunan çalışmalar yaptığından bahsetmiştik yukarıdaki satırlarda.
Cumartesi günü arayan bir hemşehrimiz “Allah devlete mille zeval vermesin” diye girdi söze…
“Kardeş, Allah bu devlete hizmet eden iyi insanların sayısını artırsın” dedi. Şöyle devam etti anlatmaya:
“Yukarı mahalleden bir kardeşim aradı. Abi donuyoruz, para-tura istemiyorum kömür lazım” dedi. Ne yapalım ne edelim diye düşünürken, İl Jandarma Komutanımız Albay Yılmaz Kırgel aklımıza geldi. Aradık, komutanım bu kardeşimize ilgili kurumlardan kömür alamadık, vasıfları tutmamış, ne yapabiliriz” dedim. Yılmaz Albay, “Abi bana vatandaşın telefonunu ver, ben ilgileneyim” dedi. Sonrasında duydum ki, jandarma ekipleri bahse geçen kardeşimizin kapısına kadar kömürünü de götürmüş, ihtiyaç maddelerini de götürmüş. Ama özellikle hava karardıktan sonra götürmüşler. Devletimizin, askerimizin şu hassasiyetine bak, gündüz gözüyle görünmesin diye akşam getirmişler yardım malzemelerini…”
Aynı hemşehrimiz, “Geçen de AFSÜ Rektörümüz Nurullah Okumuş Hocamızı aramıştık bir kardeşimizin ihtiyacı için. Sağolsun şahsi imkanları ile giderdi ihtiyacı. Allah böyle insanlarımızın sayısını artırsın” dedi.
Ne demiş büyükler, “Marifet iltifata tabidir, müşterisiz meta zayidir…”
Burada bu isimleri zikretmekten kasıt, reklam değil, iyiliklerin artmasına katkı sunabilmektir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER