Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Aziz Aslan

ZENGİNİN MALI – Kocatepe Gazetesi

Aziz Aslan 18 Mart 2013 Pazartesi 02:00:00
  Tarihte dünyada mal toplayıp da, mallarından hiçbir fayda görmeden bırakıp gidenlerin misalleri pek çoktur.
En meşhurlarından biri, Musa Aleyhisselam zamanında yaşayan ve akrabası olan meşhur Karun’dur. Hatta “Karun kadar malın olsa ne fayda!” diye de bir tabir vardır. Karun’un hazinelerinin anahtarlarını 40 katır taşırdı. Musa Aleyhisselam’dan kimya ile altın yapmayı öğrendi. Zengin olunca zekâtını vermedi ve Peygamber’e iftira ettiğinden, altın köşkü ve malları ile birlikte yere battı.
Hükümdarlardan, Bağdat Emiri Sultan Ahmed de hazine topladı. Mallarını, altınlarını, taş sandıklara koydurttu. Geceleyin, Dicle nehrine bıraktırdı. Irmağın derinliklerine indirtti. Bu hizmeti yapanların hepsini de öldürttü ki, altınların yerini kimseye söylemesinler diye. O vefat edince mallar da Dicle suyu içinde kaldı. Kendi soyu da kuruyup gitti.
Çevrenizde yok mu benzer örnekler? Mutlaka vardır.
Ariflerin birine sordular:
-Padişahlara hazine gerekli midir?
-Padişahların asıl hazinesi, adaletli bir idare ile milletin hayır duasını almaktır.
Yine bir Hadis-i Şerif’te;
-“Dünyada kalacağın kadar dünyaya, ahrette kalacağın kadar da ahrete çalış.” buyrulmaktadır.
Değerli dostlar; bazı insanlar var ki; parası var ya her şeyi çok biliyorlar. Parayla her şeyi halledeceklerini zannediyorlar. “Para bende, güç bende” diyorlar. Küçük parasal menfaatler için yıllarca elde ettikleri dostlarını ve dostluklarını bir anda silip atıyorlar. Parası var ya, her şeyi var artık onun için. Ama bilmiyor ki, hızlı para kazanırken insanlığını da hızlı bir şekilde kaybediyor. Marifeti de kendinde görüyor ve herkese tepeden bakıyor. Oysa bilmiyor ki, o da parasal imkânlarıyla deneniyor. Oysa bilmiyor ki, Cenabı-ı Hak, ilmi dileyene, zenginliği de dilediğine verirmiş. Sen de ne marifet var ki be adam? Sen ancak gayret edersin, rızkını Allah verir. Ecelin kulu arayıp bulduğu gibi, rızk da sahibini arar bulur.
Bu vesile ile kasıntı zenginlere seslenmek istiyorum. Marifet sizde değil, size o imkânı veren de. Burnun yüksekte olacağına, alnın yüksekte olsun. Paran bugün vardır, ancak yarın olmayabilir. Hırsından hiçbir şeyi gözün görmüyor. İnsanı insan yapan değerlerden uzaklaşıp gidiyorsun.
Hoş millet olarak zaten, Hadis-i Şerif’te tavsiye edilen “Veren el, alan elden üstündür.” hükmünü tersine çevirerek “Al da nasıl alırsan al.” şekline dönüştürdük. Sizce bizi idare edenler de dâhil olmak üzere millet olarak ne kadar bu hassasiyete uyabiliyoruz dersiniz?

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti