LTAH / AFY… Request Landing!

24 Haziran 2011 Cuma 03:00:00
  Neymiş efendim Afyonkarahisar Havaalanı Nato’nunmuş! Yok, Nato sivil kullanıma izin vermiyormuş! Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu kullanır da ben kullanamaz mıyım? Ben Afyon Havaalanı’nı ancak sanal ortamda kullanırım da acaba Afyon Kocatepe Üniversitesi kullanamaz mı?
İlk olarak başlığı açıklaya-lım. LTAH / AFY Afyonkarahisar’ın pek bilinmeyen iki farklı ismi. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) Afyonkarahisar’ı LTAH olarak adlandırılıyor. Uluslararası Hava Taşımacıları Birliği ise Afyonkarahisar’ı AFY ile tanımlıyor. Askeri olarak kullanılan farklı bir isim varsa onu bilmiyorum. Request landing ise, bir havacılık te-rimi. Uçağın iniş izni istemesi anlamına gelir. Gerçi yolcu uçakları iniş izni istemek için son yaklaşma noktasına girdiğini ‘final’ diyerek belirttiğinde kule, bunun iniş izni olduğunu bilerek gerekli izinleri verir.
Kısa havacılık bilgisinden sonra Zafer Havaalanı’nın inşaatı başlamışken neden yeniden Afyonkarahisar havaalanı konusunu açtım onu anlatayım. Yaklaşık bir haftadır her gün Afyonkarahisar semalarındayım. Hava Meydan Komutanı’mız duymasın, her gün havaalanının altını üstüne getiriyorum. Gerçi yaklaşmayı iyi yapamayıp, sanırım pistin ortasından itibaren tekerlek koyuyor olmam nedeniyle genellikle pist sonunda durmayı beceremiyorum. Bu nedenle de Avrupa’nın en büyük ikinci pistini yetiremeyip, pist dışına çıkıyorum. Yine de bir amatör için Afyonkarahisar Havaalanı’na oldukça başarılı inişler yaptığımı söyleyebili-rim. Tabii benim uçuşlarım da inişlerim de sanal ortamda.
Dünyanın en bilinen internet tarayıcılarından Google’ın dünyayı gezmenizi sağlayan Google Earth isimli bir programı var. Bu programa şimdi de uçuş simülasyonu eklendi. Google sağolsun, her gün Afyon semalarındayım Genellikle F-16’yı kullanmayı tercih etsem de iniş dene-melerim için pervaneli SR-22’yi tercih ediyorum. Yeni başlayacaklara da benim gibi sık sık Karahisar Kalesi’ne çarpıp infilak etmemeleri için SR-22’yi öneririm. Belki çok uçuyorum, ama Afyonkarahisar Havaalanı’yla ilgili izninizle yeni bir önerim var.
Havaalanımız’ı havaalanı olarak kullanamayacağımız artık yeni havaalanımızın inşaatının Altıntaş’a başlamasıyla kesinleşti. Tamam havaalanı olarak kullanamıyoruz da acaba havaalanını okul olarak da mı kullanamayız. Hükümet üyeleri; iktidarlarıyla birlikte havacılığın çok geliştiğini, pek çok şehirde yeni havaalanlarının açıldığını ve havaalanları ile bölgesel havaalanlarının sayısının artacağını seçim döneminde açıkladılar. Havacılık sektörü gelişiyor. Sektörün büyümesi de çalışan nitelikli personel ihtiyacını arttırıyor. Havacılık gelişiyor ama hava kontrol memuru başta olmak üzere Türkiye’de havacılık personeli yetiştiren sadece bir tane havacılık okulu var.
Eskişehir’de bulunan Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu Türkiye’nin tek havacılık okulu. Devlet Hava Meydanları İşletmesi de zaman zaman eleman ihtiyacını kendi eğitimleriyle karşılıyor. Örneğin burunları terminale doğru duran uçakların piste çıkmak için geri geri çıkması anlamına için bile ‘push back request’ diyerek izin aldığı kulede, hava kontrol memurları çalışır. Bu memurlar uçaklara sürekli olarak yapması gereken talimatları verir. Acil bir durumda uçağa yakıtı bitme noktasına gelene kadar havada bekletip, iniş izni vermeme yetkisine bile sahip kulede çalışan görevliler, zorlu 5 yıllık bir eğitim alıyor. Eskişehir’de her yıl bu bölüme sadece 10 öğrenci alınıyor.
Altıntaş’a yapılan Zafer Havaalanı’nın Afyonkarahisar’a yaklaşık 57 kilometre mesafede. Yani bir kaç yıl içinde Afyonkarahisar 60-65 kilometre içinde iki havaalanına (birini kullanamasa da) sahip bir il olacak. Acaba Afyonkarahisar’da Türkiye’nin artan nitelikli hava personeli ihtiyacını karşılayacak bir okul kurulamaz mı? Afyon Kocatepe Üniversitesi bünyesinde bir sivil havacılık okulu açılması, Afyonkarahisar Havaalanı’nın bu eğitimlerde kullanılması mümkün olabilir inancındayım. Hükümet Afyonkarahisar’a yüzde 61 teşekkürü olarak AKÜ’ye bu desteği verir diye düşünüyorum. Böylelikle AKÜ çok önemli ve prestijli bir okula kavuşmuş olur. Üstelik bu okul AKÜ’nün hem tercih edilme oranını, hem de dünyadaki bilinirliği arttırır.
Eskişehir’deki okul onaylı bakım kuruluşları, laboratuarları ve bakım tesislerine de sahip olduğunu düşünüldüğünde, benzer bir okulun AKÜ’ye kazandırılması; benzer tesislerin de Afyonkarahisar’a kazanılması anlamına gelir. Böylelikle hem yolcu ve uçak sayısıyla hem de şirket sayısıyla hızla büyüyen Türk sivil havacılığından Afyonkarahisar’da maddi bir pasta kazanabilir.
Havaalanın açılması için kamuoyunun baskısı, yerel basının etkisi, Afyonkarahisarlılar’ın talepleri ve milletvekillerinin çalışması NATO’nun direncini aşmaya yetmedi. Geçen yıl ağustos ayında Emekli Albay İsmail Özdilek, İstanbul’dan Afyonkarahisar’a 50 yıl sonra ilk kez sivil bir uçak ve yolcularla uçuş gerçekleştirdiğinde oldukça umutlanmıştık. Havaalanımızı bu kez kullanacağız galiba diyorduk. Ama neşeli bir gezi, hoş bir denemeden öte geçmeyen bu denemenin ardından havaalanı özellikle de Zafer Havaalanı’nın inşaatının başlamasıyla birlikte unutuldu gitti. Belki bazı dikkatli kulaklar benim gibi gece geç saatlerde alçak irtifadan Afyonkarahisar Havaalanına alçalan pervaneli uçakları duyuyordur. Bunun dışında bizim olan, bizim milletimizin de hakkı olan havaalanımızı kullanamıyoruz.
Bu öneri kendimi, israf olmasın diye akşamdan kalan ekmekleri ertesi gün yemeklerin içinde değerlendiren ev kadınları gibi hissetmeme neden oluyor ama; gelin şu yatırımı israf etmeyelim. Avrupa’nın en büyük pistlerinden birini Afyonkarahisar’ın lehine olabilecek bir şekilde kullanalım.