Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki atamalar uzun süredir tartışma konusu.
Müdürlükleri boşalan okullara yeni müdürler atanacak. Bu atamalar kapsamında Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın başta olmak üzere atamalarda söz sahibi olan hemen herkesin üzerinde bir baskı var. Atama için gerekli şartları bulunan, sınavları, mülakatları geçen herkes şimdi bir elini-ayağını bulup istediği okula kapağı atmanın derdinde.
Son aylarda bu atamalarla ilgili yaşanan süreci bir kenara koyacak olursak, şimdi başka bir sıkıntılı dönem yaşanıyor.
Öyle ki, şartları tutmayan, puanı yeterli olmayanlar bile, elini-ayağını bulup, bazı yerlere baskı yapıp şehrin en güzide okullarına müdür olarak kapağı atabilmenin hesapları içerisinde.
Önce siyasetçilere baskı kuruluyor, siyasetçilerden de Milli Eğitim yöneticilerine baskı yapmaları isteniyor. Öyle ki, ilin valisinden tutun da, az çok bu işlere aklı eren normal esnaflara bile bu konuda taleplerin gittiğinden eminiz.
Son aylarda yaşanan “atamalara siyaset karıştı” tartışmalarını herkes yakından takip etti. Bu konulara yeniden girmeyeceğiz.
Bugün bizim dile getirmek istediğimiz olayın çok daha farklı bir boyutu…
Öyleleri var ki, kendisine layık gördüğü okul müdürlüğü için her türlü vasıtayı kullanıyorlar. 2 yıllık okul mezunları, 4 yıllık okul mezunlarını geride bırakıp atanmak isterken, atama puanı yeterli olmamasına rağmen, puanı yeterli olanların yerine göz dikenler de var. Üzücü olan ise baskı uygulanan “makam”ların baskılara boyun eğer görüntü vermesi…
Bu memlekette alnının akıyla, görev yapıp, ardında hoş bir sadâ bırakarak Afyonkarahisar’dan ayrılmak isteyenler bilmeliler ki, baskılara boyun eğerek bu amaçlarına ulaşamazlar. Belki bugün onlara pohpohlanmak hoş gelebilir. Ama Afyonkarahisar’ın yakın tarihi bu pohpohların ardından yenen kazıklarla doludur.
Bizler ve bizim gibi düşünenler memleketimiz için bir çivi dahi çakanın destekçisi oluruz. Ancak “hizmet” görünümü altında altın tepsi içerisinde bazı imkanların peşkeş çekilmesi, şahsi ikbal için çıkar çetelerine göz yumulması, haksız-hukuksuz işlemler yapılması bu memlekete zarar verecektir. Dolayısıyla bizlerden destek görmesi beklenemez.
Afyonkarahisar’da hiçbir şey gizli-kapaklı, kapalı kapılar ardında kalmaz. Gün olur mutlaka ortaya dökülür.
Siyasetçisi ya da bürokratı, her kim olursa olsun, işlerde-işlemlerde hakka, hukuka, adalete, liyakate dikkat etmelidir. Gerisi laf-ı güzaftır.