28 Kasım 2012 Çarşamba 02:00:00
Son günlerde kamunun çeşitli kurumlarında vuku bulup da bize aktarılan bazı olaylar “Yok artık daha neler” dedirtecek cinsten.
Adı üzerinde kamu. Kimsenin ailesine ait çiftlik değil.
Ama kamu çalışanı olmanın, kamuda yönetici olmanın ağırlığını taşımayan zavallılar vatandaşı çileden çıkarabiliyorlar.
Hata kaza devlet dairesine kapak atıp, çeşitli yol ve yordamlarla idarecilik sıfatını alan bazı kişiler sıkıntı odağı.
Hem yakın çalışma arkadaşları, hem de hizmet alacak olan vatandaşlar için.
İş idari boyutta olursa sıkıntı daha da büyüyor.
Beylik sözler vardır. Bunlardan bir tanesi de “Şerefi makamdan alan şerefsiz kalırmış.”
Son dönemde bunun hazin örneklerinin yaşandığı çay sohbetlerinde dillendiriliyor.
Esas olan öncelikle adam olmak. Sonrasında ise hangi işi yaparsanız yapın o işin en iyisi olmak.
Şerefle tamamlanması gereken temel ödev hayatsa gerisi malum.
Farklı kamu kurum kuruluşlarında yaşanan olayları burada aktaramıyorum.
Dinlediğimiz kişilerin samimiyetlerini sorgulamasak da, olayı somut ispata götüremediğimiz için cevap hakkı doğmaması açısından nakledemiyorum.
İddia etmesi değil iddiayı ispat etmesi marifet.
Sifonu çekmekten aciz olup da tek kusuru ardından lavaboya gitmek zorunda olanların aktardıklarından tutun da, personelinden hizmet alıcısı vatandaşa kadar yaşananlar “Bu kadarına pes doğrusu dedirtiyor.”
Bakanlıkların teşkilat yapılarının değişmesi sonucu kimi kurum kuruluşlarda kendisini hissettiren yetki karmaşası, geçici boşluklar sıkıntılara neden olabiliyor. Yeri gelmişken tekrarlamak gerek; Şerefi makamdan alan şerefsiz kalırmış!
Son günlerde kamunun çeşitli kurumlarında vuku bulup da bize aktarılan bazı olaylar “Yok artık daha neler” dedirtecek cinsten.
Adı üzerinde kamu. Kimsenin ailesine ait çiftlik değil.
Ama kamu çalışanı olmanın, kamuda yönetici olmanın ağırlığını taşımayan zavallılar vatandaşı çileden çıkarabiliyorlar.
Hata kaza devlet dairesine kapak atıp, çeşitli yol ve yordamlarla idarecilik sıfatını alan bazı kişiler sıkıntı odağı.
Hem yakın çalışma arkadaşları, hem de hizmet alacak olan vatandaşlar için.
İş idari boyutta olursa sıkıntı daha da büyüyor.
Beylik sözler vardır. Bunlardan bir tanesi de “Şerefi makamdan alan şerefsiz kalırmış.”
Son dönemde bunun hazin örneklerinin yaşandığı çay sohbetlerinde dillendiriliyor.
Esas olan öncelikle adam olmak. Sonrasında ise hangi işi yaparsanız yapın o işin en iyisi olmak.
Şerefle tamamlanması gereken temel ödev hayatsa gerisi malum.
Farklı kamu kurum kuruluşlarında yaşanan olayları burada aktaramıyorum.
Dinlediğimiz kişilerin samimiyetlerini sorgulamasak da, olayı somut ispata götüremediğimiz için cevap hakkı doğmaması açısından nakledemiyorum.
İddia etmesi değil iddiayı ispat etmesi marifet.
Sifonu çekmekten aciz olup da tek kusuru ardından lavaboya gitmek zorunda olanların aktardıklarından tutun da, personelinden hizmet alıcısı vatandaşa kadar yaşananlar “Bu kadarına pes doğrusu dedirtiyor.”
Bakanlıkların teşkilat yapılarının değişmesi sonucu kimi kurum kuruluşlarda kendisini hissettiren yetki karmaşası, geçici boşluklar sıkıntılara neden olabiliyor. Yeri gelmişken tekrarlamak gerek; Şerefi makamdan alan şerefsiz kalırmış!