Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Yalana karşı Afyon’dan mücadele etmek

Murat Arısoy 27 Ocak 2012 Cuma 02:00:00
  Bir ülke daha o malum yalanı söyledi. Fransa Senatosu, onayladığı yalan ile “Kamuoyu önünde soykırım cinayetlerini, insanlığa karşı işlenen cinayetleri kabul etmeyen, reddeden, bayağılaştıranları veya savunanları Uluslararası Ceza Hukuku Statüsünün 6.,7.,8. bentleri ve Uluslararası Askeri Mahkeme’nin 6. bendinde ifade edildiği üzere 1 yıl hapis cezası ve 45.000 avro para cezası ile cezalandırmayı öngörür” maddesini kabul etti.
Bu madde doğrudan Türkiye’yi ilgilendiri-yor. Çünkü emperyalizmin hedef tahtasında iki nedenle Türkiye var.
***
Birincisi, eğer Büyük Ortadoğu Projesi yürütülecekse ve her türlü “eşbaşkanlığa” rağmen Türkiye’de bu proje kabul görmediyse, Türkiye’nin bir şekilde “ikna edilmesi” gerekir.
Bu ikna sürecini yürüten emperyalist ülkelere göre mutlaka “sopa” gösterilmeli. Sopa gösterilmeli ki kendine “gelişmiş ülke” sıfatını layık görenler, Türkiye’yi işgal etme ve bölmeye çalıştığında Türk Milleti’nin özgüveni ile karşılaşmasınlar.
Zira özgüvenini kaybederse bir millet, varlığını da kaybetmiş demektir.
Her zaman Kürşat ya da Mustafa Kemal Paşa’nın tarih sahnesine çıktığı kadar “talihli” olmayabiliriz.
***
İşte tam da su “sopa” gündemdeyken, emperyalist devletlerin elinde soykırım yalanı var. Türk Milleti’nin 1915-1922 arasında verdiği muazzam vatan savunması örneği, “soykırımlar tarihi” olarak yansıtılırsa, bunun inkârı da suç sayılırsa, elbette bir-iki denemeden sonra bu yalanlar gerçek sanılacak.
Mühim olan, burada özgüveni kaybetmeden, “vatan savunması” yaptığımızı doğru bir dille anlatmak.
Doğru üslup, yerine göre yaptırım, yerine göre bu yalanın yalan olduğunu ilgili ülkelerde dile getirmekle olur.
Karşılıklı kırımlar meydana gelmiş, acılar ve dramlar yaşanmıştır. Ancak şöyle bir bakıldığında Türk Milleti’nin topyekün acı çektiği görülür.
***
Ayrıca, Türkiye’nin suçlandığı o malum sözcüğün önüne “sözde” kelimesi ekleyerek, bir gelişme kaydedilmez.
Yalana, önce bizim “yalan” dememiz şart. Ki o malum sözcük, bilinçaltımıza daha fazla işlemesin.
***
Emperyalizmin hedef tahtasında Türkiye’nin olmasının bir sebebi de, Türk Milleti’nin tarihinde “soykırım” sözcüğünün olmaması.
Önlerinde Kızılderili, Cezayir, Libya, Irak, Afganistan, Güney Amerika, Hocalı gibi soykırımların, işgallerin, eziyetlerin bulunduğu devletler, “temiz sayfaları” olan, Yugoslavya’nın bölünme döneminde milliyetçi Sırp gruplar tarafından “Osmanlı olsaydı, kan akmazdı” denilen, Cumhuriyet döneminde yaptıklarına gıpta ile bakılan bir gelenek ve devletin varlığından rahatsızlar.
***
O devleti ve devletin tüm unsurlarının oluşturduğu Türk Milleti’nin tarihinin de katliamlardan ibaret olduğuna inandırmaları gerek dünya insanlığını.
Bunun en açık yolu da yalan söylemek.
***
Emperyalist ülkelerin yalanını “Seçim propagandası”, “Oy avcılığı”, “Şantaj” gibi kavramlarla birlikte yorumlamak, en iyimser yaklaşımla “oyalanmak” ve “asıl olanı görmemek”tir.
Burada siyasetçilerin de dirayetli davranması gerektiğini hatırlatmalıyım. Bir Başbakan Yardımcısı’nın açıklama yapıp “Başbakan Fransa’ya giderse, O’nu da mı tutuklayacaksınız?” diye sormasının hemen ardından Başbakan’ın “Fransa’ya gidilmez” minvalinde açıklama yapması, dikkat çekici bir tezattı.
***
“Siyaset” demişken bir de Berç Keresteciyan Türker’i anımsatayım.
Mustafa Kemal Atatürk’ün isteğiyle Afyonkarahisar’dan milletvekili adayı olan Türker, 1935’ten sonra 3 dönem milletvekilliği yaptı. İstiklâl Harbi’nin çetin şartlarında Mustafa Kemal Paşa’nın yanında yer aldı ve Kızılay’ın üyesi olarak İstanbul’dan Anadolu’ya malzeme ve para desteği tedarik edilmesinde öncü oldu.
***
Yalana karşı Afyon’dan nasıl mücadele edilir?
Şunu deriz meselâ yalancı devletlere karşı:
Türkiye, sizin tanımladığınız gibi bir devlet olsaydı, Ermeni kökenli bir vatandaşımızı, hem de devletin kurucusu milletvekili seçtirir miydi?
Berç Keresteciyan Türker’in Afyonkarahisar’dan 3 dönem milletvekili seçilmesi bile emperyalist devletlerin yalanını ortaya koyuyor.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER