Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Agah Bıyıkoğlu

Atatürk Bu, Yaşıyor Kalbimizde Dolu Dolu

Milli Mücadele, İstiklâl Savaşı, Kurtuluş Savaşı gibi tanımlamalarla tarihimizin şeref sayfalarını teşkil eden sürecin Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu, devrimleri mimarı Atatürk, özü sözü bir büyük tarihi şahsiyettir; O’nun yiğit bir asker, dâhi bir komutan, devrimci bir lider ve gerçekçi bir devlet adamı olduğu tarih sayfalarında yerini almıştır.
Atatürk’ün doğumunun 100. yılında UNESCO’ya (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı) üye 152 ulusun oy birliğiyle aldığı karar metni O’nu yüz yılların da ötesine taşıyor:
“Atatürk uluslararası anlayış, işbirliği ve barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, yenilikler gerçekleştirmiş bir devrimci, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önderlerden biri, insan haklarına saygılı, insanları ortak anlayışa ve devletleri dünya barışına teşvik eden, bütün yaşamı boyunca insanlar arasında renk, din, ırk ayrımı gözetmeyen, eşi olmayan devlet adamı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur.” (UNESCO)
Bu kararı boşuna almamıştır UNESCO elbet; bilim-uygarlık-ulusal kültür bağlamında, ulusu ve ülkesiyle ilgili duygu ve düşüncelerini Atatürk kadar etkili ve kalıcı olarak anlatan devlet adamları pek azdır.
Şu sözlere bakalım:
“Türk Milleti’nin yürümekte olduğu terakki (İlerleme) ve medeniyet (Uygarlık) yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir. Şunu da ehemmiyetle tebarüz ettirmeliyim ki, (Önemle belirtmeliyim ki) yüksek bir insan cemiyeti olan Türk Milleti’nin tarihi bir vasfı da (Niteliği de) güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir.” (Atatürk, 29 Ekim 1933, Onuncu Yıl Nutku’ndan)
Bu yıl Cumhuriyetimizin 100. Atatürk’ün vefatının 85. yıl dönümü; 10 Kasım 2023… Bu yıl 100 yaşını dolduran Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ümüzü bu 10 Kasım’da daha büyük bir özlemle, daha büyük bir minnetle anıyoruz. Çünkü 100 yıllık bu Cumhuriyeti ona borçluyuz. Bu arada ona gerçekten özlem ve minnet duyanların, onu doğru anlayanlar ve “En büyük eserim” dediği Cumhuriyetin anlam ve önemini iyi kavrayanlar olduğunu bilmek gerekir.
Tarihin bir daha asla eşine rastlayamayacağı büyük kahraman Atatürk, Cumhuriyete ve Türk ulusuna sevgini ve bağlılığını veciz bir anlatımla vurguluyor: “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. Ve Türk milleti güven ve mutluluğun kefili olan ilkelerle, medeniyet yolunda, tereddütsüz yürümeye devam edecektir.” Bu sözleri söyleyebilmiş bir kral, bir sultan, bir siyaset adamının hâlâ adı yok tarih kitaplarında.
“Hürriyet ve istiklâl benim karakterimdir. Ben milletimin ve büyük ecdadımın en kıymetli mirasından olanistiklâl aşkı ile yaratılmış bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar aile, özel ve resmi hayatımın her aşamasını yakından vâkıf olanlarca bu aşkım bilinir…
Bence bir ulusta, onurun, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve bekâ bulabilmesi, mutlaka o ulusun hürriyet ve istiklâline sahip olmasıyla kâimdir. Ben şahsen bu saydığım niteliklere çok önem veririm. Ve bu niteliklerin kendimde varlığını iddia edebilmek için ulusumun da aynı niteliklerle donanmış olmasını temel koşul sayarım. Ben yaşayabilmek için kesinlikle bağımsız bir ulusun evladı kalmalıyım… Bu nedenle ulusal bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Ulus ve ülkenin çıkarları icap ettirdiği takdirde insanlığı oluşturan uluslardan her biriyle uygarlık gereği olan dostluk ve siyaset ilişkilerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. ANCAK BENİM ULUSUMU ESİR ETMEK İSTEYEN HERHANGİ BİR ULUSUN BU ARZUSUNDAN VAZ GEÇİNCEYE KADAR AMANSIZ DÜŞMANIYIM”
Atatürk’ü “TEK ADAM” adlı üç ciltlik oylumlu eserinde anlatan Şevker Süreyya Aydemir şunları yazıyor: “Tarihî bir şahsiyettir Atatürk. Ulusunun, çağının akışından bir şeyler alan, ama fazla olarak, ulusunu çağını akışına kendinden bir şeyler katan adamdır. Bunlara kendi alanında damgasını vuran adamdır: yön tayin eden şahsiyettir. Kısacası tarihi şahsiyet zamanının, kendi sahasında yarattığı bir güç; bir değerdir ki yalnız kendi devrinden bir şeyler alamaz: Onun akışına da müdahale eder. Onu değiştirir, şekillendirir.
Tarihimiz, ileriye dönük yaşamamızın ne kadar zorunlu olduğunu öğretmiştir; dünün birikiminin verdiği güç karar ve azimle, önündeki bütün engelleri yıkarak ileriye atılan CUMHURİYETİMİZ sönmez bir güneş olmuştur gök kubbede…
Ülkemizin bulunduğu coğrafya ve jeopolitik konum, uluslar arası askeri, siyasal, kültürel ve ekonomik çıkarların mücadelesine sahne olmuştur yıllardan beri. Ulusumuz, özellikle içinde yaşadığımız günler de her zamandan daha fazla Atatürk’ün adımlarını izlemelidir…
“Atatürk, kendisini unutmayanlar için tükenmez bir enerji ve optimizma kaynağıdır ve onu unutturmamak hepimize düşen bir vatan görevidir” (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti