BİR DOKUNDUK, BİN AH İŞİTTİK

Gelibolulu Mustafa Ali Efendi’ye ait bir beyit vardır:
‘Neşve tahsil ettiğin sagar da senden gamlıdır
Bir dokun bin âh işit kase-i fağfurdan’
(Neşe aradığın o kadeh, aslında senden daha dertlidir.
Bir dokun bin âh işitirsin o zarif kâseden.)
Bu beyitin “Bir dokun bin ah işit” kısmı dillere pelesenk olmuştur zaman içerisinde. Biz de geçen hafta Milli Eğitim ile ilgili bir haberin ardından “bir dokunduk, bin ah işittik” adeta…
***
Afyonkarahisar’ın “eğitim”deki durumu herkesin malumu… Bu yönde ne kadar eleştiri yapılırsa yapılsın, ne kadar çaba gösterilirse gösterilsin herkesin bildiği, ama kimsenin dokunamadığı “bir duvar” tüm çabaları boşa çıkartıyor.
Geçtiğimiz hafta içerisinde gazeteniz Kocatepe’de “Okullarda para toplama yok yalanı ortaya çıktı” başlıklı bir haber yayınlanmıştı. Aman Allahım, gelen yorumun, telefonun, mesaj ve mailin haddi hesabı yok Milli Eğitim’deki sorunlarla ilgili.

ÖZEL DERS ÜCRETLERİ BİR YANDA, OKULLARDAKİ SORUNLAR DİĞER YANDA

Gazeteniz Kocatepe’de bu haber yayınlanırken Afyonkarahisar’daki diğer yerel basın-yayın organları ile sosyal medyada da bir çok haber/yorum yer aldı Afyonkarahisar’ın Milli Eğitim’deki durumu(!) ile ilgili.
Saadettin Ulusoy, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda Afyonkarahisar’daki özel ders ücretlerinin fiyatına dikkat çekiyordu. “Afyonkarahisar’da 500 ile 1000 TL saat ücreti ile ders veriyor öğretmenler” deniliyordu Ulusoy’un bu paylaşımında.
Odak Gazetesi’nde Gökhan Kocaaslan Odak Gazetesi’nde yazdığı köşe yazısında “Okulların açılmasının üzerinden 1 ay geçmesiyle birlikte bazı okullar, anlaştıkları yayınevlerinin kitaplarının alınması için velilere baskı yapmaya başladı. Alan var, alamayan var…” diye velilerin yaşadığı sıkıntılarda dikkat çekmeye çalışıyordu Gökhan Kocaaslan…
İhlas Haber Ajansı tarafından yapılıp bir çok basın-yayın organında yayınlanan haberde Kocatepe Ortaokulunda yaşanan sıkıntılara dikkat çekildi yine geçen hafta içerisinde. Deneme sınavı sonrasında öğrenciler arasında ötekileştirme yapıldığını iddia eden veliler, duruma tepki göstermiş, konu CİMER’e kadar yansımış ve bu durum neredeyse tüm basın-yayın organlarında yer bulmuştu.
Afyonhaber’de yer alan bir başka haberde şu bilgilere yer verildi özetle:
“Milli Eğitim Bakanlığı’nın kesin talimatlarına rağmen, Afyonkarahisar Merkezi konumunda tanınan ve rağbet gören okullarda alenen para toplanmaya devam edildiği iddia ediliyor.
Velilerden yeni kayıtta, sınıf değiştirme işlemlerinde, öğretmen seçimi ve tercihinde, öğretmene laptop alınacağında, sınıfa dolap ve perde yapılacağında gibi sebeplerle okulun ve velinin durumuna göre 5 bin TL’lere kadar kayıtsız ve makbuzsuz elden sınıf anneleri, okul aile birliği ya da sınıf öğretmenleri vasıtasıyla paralar toplandığı iddia ediliyor.
Okullarda, öğrenci velileri, öğretmenler ve okul idareleri tarafından bu durumun bilindiği, hatta bazı okulların İl Milli Eğitim Müdürlüğüne elden katkı yaptığı için bu durumun görmezden gelindiği iddia ediliyor.”
***
Bunlar sadece geçen hafta içerisinde yayınlanan haberler. Afyonkarahisar basınında “Milli Eğitim”deki sıkıntılarla ilgili yapılan haberlerin sayısını artırmak mümkün.
Hele ki bu haberlere yapılan yorumları, sosyal medya sitelerinde Afyonlular’ın Milli Eğitim meselesi ile ilgili feryatlarını saymak isteseniz, bunun için 2-3 gününüzü ayırmanız gerekir.

AVRUPA GEZİLERİNİN PARALARI İLE İLGİLİ ÇOK CİDDİ İDDİA

Kocatepe Gazetesi’nde yer verdiğimiz “Para toplama yok yalanı ortayı çıktı” başlıklı haberin ardından Hoca Ahmet Yesevi İlkokulu yöneticilerini bir telaş almış. Ardı ardına sınıf annelerine, mesajlar gönderilerek “Çok kıymetli sınıf annelerimiz okul aidatlarını toplayan Şubelerimiz, hiçbir şekilde bu listelerimizi gruplarımız da ve bir başkasıyla paylaşmasın.. Sadece kendinizde saklı kalsın” uyarılarında bulunularak meseleyi gizleme çalışmaları içerisine girişilmiş. Bir başka mesajda “Kıymetli sınıf annelerimiz belli bir süre Şubelerimizin gruplarına hiç bir şekilde sınıflarımızın kendi giderleri dahi olsa para toplama işine girmeyin ve mesaj atmayın hiç bir velilerimizle diyaloğa girmeyin… WhatsApp gruplarımız hiç bir şekilde kullanmayalım” diye çocuğa tembih eder gibi tembihlerde bulunulmuş.
Ne kadar komik ve üzücü bir durum. Sanki böyle yapılınca ortadaki “koskoca yanlış” gözlerden kaçırılmış olacak?
***
Neyse; Milli Eğitim’de yaşanan sıkıntıları ele alan haberlerimizin ardından aldığımız bir başka dikkat çekici mesaj bizi hem şaşırttı, hem de üzdü.
Milli Eğitim camiasında yer aldığı ve yaşananlardan üzüntü duyduğu anlaşılan birisi tarafından gönderilen mesajda şu bilgilere yer veriliyordu:
“Görevim gereği de kim olduğumu da paylaşmak istemiyorum. Şimdiden kusura bakmayın. https://www.kocatepegazetesi.com/egitim/okullarda-para-toplama-yok-yalani-ortaya-cikti/ , https://www.afyonhaber.com/merkezdeki-okullarda-alenen-para-toplaniyor-iddiasi/188416/ … vb. bir çok haber yerel medya da görmüşsünüzdür. Öncelikle bu haberler gerçek.
Okul müdürü şu anda nerde Hollanda da sözde Afyonkarahisar İl Milli Eğitim Müdürlüğünün AKREDİTASYONU ile
Bu akreditasyon nedir?
Kısaca İl Milli Eğitim Müdürlüğünün okullardan proje yazarak, okullara puan vererek, kazanan okulları açık bir şekilde yayınladığı ( http://afyonarge.meb.gov.tr/www/erasmus-akreditasyon-kabul-listeleri/icerik/355 ) sonrasında da AB ülkelerinde eğitime gönderdiği bir faaliyettir.
Ama yaşanan ve başımıza gelenleri de kısaca anlatmak istiyorum;
ilk yetkili öğretmenle karşılaştığımda ki önerisi şuydu: eğitime gideceksiniz bir iki foto çekin gittiğiniz Avrupa okullarında yeter deyip güldüğü göz kırptığı bir üslup, (bu şaka ya da ortama samimiyet katmadır)
Sorulması gereken bu akreditasyona giden okullara yatan ve geri toplanan paralar. Para yatırılıyor sonra bu paraların bir kısmı okullardan geri isteniyor. Okullar ile pazarlıklar yapılıyor (sana 1 kişi daha vereyim sen 2 kişi götür, artı 1 öğrenci götür, senin % 20’ni kesmeyim, sana %100 yatırayım, uçak biletini alayım, oteli ayarlayım vb).
Öğretmen ve idarecilerin üstüne yatan bu paralar elden milli eğitimde çalışan bir öğretmene veriliyor, bu öğretmen bu paraların uçak bileti için geri alındığını ve artı projelerde yatan toplam paranın %20 sinin alınması gerektiğini ezberletilmiş bir şekilde söylüyor. Bu durum karşısında soru soran ve daha fazla bilgi isteyen, bu elden verilen paralar karşılığında imzalı bir belge verin diyen öğretmen ve idarecilere alay edici bir üslup ile gitmek zorunda değilsiniz hocam ulusal ajans böyle istiyor diyerek cevap veriyor. (Türkiye Ulusal Ajansı Akreditasyonları dağıtan kurum) Üstüne bu konudan sorumlu koordinatörümüze durumu anlatayım sizinle irtibata geçer diye bir cevap. Sonrasında koordinatör telefon ediyor. Çok yüksek perdeden, tehditkâr ve kendi cebinden para dağıtan bir tavırla derdiniz ne hocam, ben size daha ne yapayım ne istiyorsunuz. Beklemeyin istediğiniz yere şikâyet edin. Milli Eğitim Müdürünü arayın. Size yatırdığımız parayı çekin bize getirin, getireceksiniz. Diyerek telefon kapanıyor.
Ama bu yukarda haberleri yapılan okul müdürü ve aynı okuldan başka bir kişiyle üç kişi Hollanda’ ya sözde akreditasyon eğitimine gidiliyor. İddialarda adı geçen Okul müdürü ise diğer okullardan farklı ve özel olarak milli eğitim tarafından bizzat bu işten sorumlu koordinatör tarafından götürülüyor. Diğer ilçe, kasaba ve köy okullarına yatırılan paralar her hangi bir imza karşılığı belge olmadan toplanırken ve tehdit edilirken. Milli eğitim tarafından korunan bu okul müdürünün farkını veya özelliğinin ne olduğunu kamuoyuna sorabilir misiniz?
Teşekkürler.”
Bize ulaşan mesaj bu şekilde. Mesajda geziye ve geziye katılanlara yönelik başka eleştiriler de var ama biz bu konulara girmek istemiyoruz.
Biz Milli Eğitim tarafından tüm okullara yönelik gerçekleştirilen bu gezilerde gayri resmi uygulamalar var mı, yok mu onu öğrenmek istiyoruz.
Belki anlatan çıkar, biz de sizlere aktarırız.

AFYONLU ÂLİCENAPTIR

Daha önce de çok defa belirttik, yine belirtelim. Biz dahil, eminiz ki bir çok veli, kendi çocuğunun kullandığı temizlik malzemesinden, A4 kağıdına kadar bir çok konuda masraflara ortak olmaya gönüllü. Hatta okulla ilgili eksikliklerin giderilmesi, dolap, masa yapımı, okulun tadilatı gibi işleri tek başına üstlenecek bir çok veli var. Bugüne kadar bunun bir çok güzel örneği yaşandı. Herkes bilir ki, yapılan hizmet ile toplanan para eşdeğer olursa buna kimse itiraz etmez.
Onu-bunu bırakın Afyonkarahisar’ın eğitim alanındaki alicenaplığını kimse tartışamaz. Hayırseverlerin okulları şehrin dört bir yanında görülebilir.
İnsanların itiraz ettikleri nokta; hesabı belirsiz, gayri resmi toplanan paraların nerelere harcandığı ile ilgili… Bu mesele ile ilgili soru soranlara “vatan haini” muamelesi yapılıyor olması.
Milli Eğitim Bakanı Afyonkarahisar’da Milli Eğitim camiası ile ilgili yaptığı toplantıda “Ödenekleriniz tam, hiçbir eksiğiniz yok. Varsa da söyleyin, onu da gönderelim. Veliden birşey istemeyin” mealinde açıklamalan yapmış olmasına rağmen bazı okulların birer “para makinası”na dönüştürülmeye çalışılmasına itiraz ediliyor.
Kıt-kanaat geçinen insanlardan toplanan paraların lüks otellerde verilen kah-valtılarda, yurt dışı gezilerde ya da şahsi kaprisleri gidermeye yarayan etkinliklerde kullanılıyor olduğu endişesi. İnsanları çileden çıkartanlar bunlar. Kimse eğitime harcanan paraya itiraz etmiyor, edemez.
***
Sırtlarını bir yerlere dayayıp, Afyonlu’ya ahkam kesmeye kalkışanlar daha önce derslerini çok kez aldılar. Sokakta gezmeye yüzü olsun isteyenler, şikâyetlere, sıkıntılara, sorunlara kulak kabartmalı. Zira, bu terazi bu sikleti artık çekmiyor.