Onbir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif’e bir kez daha ulaşmanın sevinci içerisindeyiz. Bu yılın ilk teravihini, ilk iftarını, ilk sahurunu, ilk orucunu yaşadık hep birlikte.
Yakın tarihte oruçlulara hürmeten lokantaların açılmadığı, açılan bazılarının camlarının gazete kağıtları ile kapatıldığı, ticaretin, letafetin bereketiyle gönüllerin huzur bulduğu Ramazanlar’dan bugünlere eriştik. Şimdi iftarların lezzeti, sofraların hangi mekânda olduğuyla ölçülür halde ne yazık ki. Ramazan ayına takvâ ile girmeli, tutulan oruçlar yalnız Allah rızâsı için olmalı ve İslâm’ın esasları da muhâfaza edilmelidir.
***
Kutbü’l-aktâb Seyyid Abdülkâdir Geylânî Kaddesallahu Sırrahu’l-Âlî Hazretleri bir vaazlarında buyurmuşlar ki :
Ey cemaat!
Gece haramla oruç açarsanız gündüzün açlığı ve susuzluğu neye yarar? Böyle bir orucun size ne faydası olur?
Gündüz oruç tutmaktasınız ama gece de haram yutmaktasınız! Gündüz ibâdet ediyorsunuz, gece ısyân bayrağı çekiyorsunuz!
Oruçlu olduğunuz için gündüz su içmiyorsunuz ama gece olunca mü’min kardeşlerinizin gıybetini yaparak kanlarını içiyorsunuz. Birçoğunuz gündüz tuttuğu orucu, gece yaptıkları ile bozmaktadır!
***
Peygamber Efendimiz “Ümmetim ramazan ayının kıymetini bildiği müddetçe zelîl olmaz” buyurmuştur. Bir büyüğün söylediği gibi; “Boğazını tutup tuttuğun oruç; Dilini de tut ki makbûl olsun”…
Allah Ramazan-ı Şerifinizi mübarek, ibadetleriniz makbul, dualarınız kabul eylesin…
Sezer Küçükkurt
BOĞAZDAKİ ORUÇ, DİLDEKİ ORUÇ
YAZARLAR
TÜMÜ