ÇAĞIMIZIN ALPERENLERİ

Alp”, eski Türklerde kahraman, bahadır, yiğit sıfatlarını ifade eden bir isimdir. “Eren”, ermiş, erişmiş, iyi yetişmiş, vasıl olmuş demektir. Alperen kafilesinin başında Peygamber Efendimiz (S.A.V.) ve O’nun seçkin dört arkadaşı (Dört Halife) bulunuyor. Bizim Alperenler, madde ve mânâda, cenk ve cesaretle, sevgi ve merhametle, insaniyete, İslâmiyet’e, ümmete, millete hizmette daima Hz. Muhammed’i (S.A.V.) örnek tuttuğu ölçüde ulaşıyor, destanlaşıyor.
“Kepenek altında er yatar.” İsimsiz Kahramanların emekleri ortaya çıkmağa başladı. Kaşgarlı Mahmut, Yusuf Hac Hacib, Edip Ahmet, Ahmet Yesevi, Yunus Emre ve Fatih Sultan Mehmet’in torunları: Ayrı iklimde aynı havayı teneffüs ediyor. Atalarının yolunda gittiği yerlere mutluluk veriyor, ışık saçıyor. İnsanların gönlünü alıyor, kalbini çalıyor.
Kutlu Doğum Haftası’nda düzenlenen Naat Gecesi çok görkemli bir şekilde kutlandı.
Sevgili Peygamberimizi öven Naat-ı Şerif Yarışması Avrupa’da Almanya’nın Stutgart şehrinde Sayılı iş adamları sponsorluğunda yapıldı. Resulullah; Aşırlar, ilahiler, kasideler, şiirler ve dualarla anıldı. Program, Avrupa’nın her köşesinden gelen yarışmacıların katılımı ile zenginleşti.
Türkçe- Kürtçe ilahiler söylendi. Müzik eşliğinde, Görme engelli bir kardeşimizin duyarak, yanarak içtenlikle; müzik eşliğinde okuduğu “Sen Yoktun” şiiri dinleyenleri. hepimizi hüzne boğdu ve ağlattı. Kalbimizi gönlümüzü fethetti.
İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un: “Ya Nebi” şiirinin Mustafa Demirci ve Merve Şimşek tarafından okunan Düeti; yanan gönüllere su serpti.
Stutgart “ Naat Gecesi” ne Bosna-Hersek ilahi grubu ve Süleyman ve Ertuğrul Erkişi ilahi besteleriyle renk kattı. Fuzuli’nin “Su Kasidesi” Galip Dede’nin “Ya Resulullah” şiirlerinin okunması katılımcıları mestetti.
Benzeri bulunmayan, sınır tanımaz güzellikler sunma. Bunları yetiştiren anne – baba ve öğretmenlerin göğüslerini kabarttı. “Adın Geçer” Naat Korosu’nun seslendirdiği ilahiler
– Sara Mariya’nın okuduğu şiir. Sanki; dünyayı Fethedenleri hatırlattı.
Programın finali çok dikkat çekiciydi. Özellikle; M. Emin Ay’ın Bestesi: “Ne zaman anarsam seni” Koro eşliğinde Enis Çiçek tarafından seslendirildi. Mustafa Demirci’nin Sultanım ilahisi Uçuk Pembe renkli kıyafetlerle kız öğrencilerin: “Ya Kerim Allah” ilahisini okuması. Fevkaladeydi. Dinleyenlere duygulu anlar yaşattı. Naat’ı Şerif Birincisi Büşra Koç oldu. Program sponsor iş adamlarına hediye vermekle son buldu.
Bir zamanlar TRT ‘de Yavuz Bülend Bakiler’in hazırlayıp sunduğu: “Türklerin Avrupa’daki ayak izleri” belgeseli vardı. Şimdi: kendileri geldi.
Bir Düşünürün: “Hayat benim, ilim biziz.” Dediği gibi; akıllı insanları aynı platformda birleştirerek aynı havayı teneffüs ettirmek, onlara: Birleşme, Dayanışma ve Paylaşmanın özünü yaşatıyor.
Fizik Olimpiyatları- Kimya Olimpiyatları – Matematik Olimpiyatları derken, güzel dilimiz; 10. Türkçe Olimpiyatları da sesini şimdiden dünyaya duyurdu.Gönülleri fethedenler inşallah ruhları da fethetmeye hazırlanıyor.. Dualarımız bunlarla.
Cumanız mübarek olsun.