Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Misafir Kalem

DİRİLER İÇİN

Himmet KASAL

 

 

Kur’an-ı Kerim ve İslam dini diriler içindir. Yaşadığımız hayata bakıldığın da insanlarımızın bunu kavrayamadığını görüyoruz. Tam olarak bilinemez ama belki de kasıtlı olarak İslam dininin dirilere değil ölülere daha çok önem verdiği algısı üzerinde durulmaktadır.
Namazlardan sonra, mübarek gecelerde, dini merasimlerde, kabirlerde duaya başladığımız da duanın hemen üçte ikisini geçmişlerimize, ölülerimize ayırırız. Diriler için geleceğimiz, gençliğimiz için duada ayırabileceğimiz süreyi üçte ikiye çıkarmamız şarttır.
Kur’an-ı Kerim bizzat kendisi anlaşılmak üzere gönderildiğini beyan ederken zihnimizi ve yaşantımızı ezbere, taklitçi objelere daha ne kadar açık tutacağız. Değişmemiş ve ebediyen de değişmeyecek olan Arapça Kur’an-ı Kerim’i okuyalım, okuyoruz da. Yüzyıllardır ne diyor onu anlamaya çalışmıyoruz. Anladığımız dönemlerde İslam medeniyetinin harikalara imza attığını görüyoruz. Çoğu Fizik-Kimya yani Fen alanlarındaki buluşlara; Endülüs, İstanbul, Bağdat, Buhara gibi yerlerdeki mektep medrese, kütüphane ve camiler bunun örnekleridir.
Bin bir hatim değim belki on hatim de yeterli olabilir, ama karşılaştırmalı üç meal ve tefsir okumak yüzlerce hatimden daha yararlı olacaktır.
“Ülke problemleri karşısında düşünmeyen beyin, sızlamayan yürek bizden değildir” fikir ve dava adamı Aykut Edibali’nin düşüncelerine katılmamak mümkün mü?
Düşünen beyinlere, sızlayan yüreklere sadece ülke problemleri değil bütün insanlığın sorunlarına çözüm üretmek yaraşır. Bunun için de başta Diyanet İşleri Başkanlığımız olmak üzere her kademedeki bilinçli insanımız, Kur’an-ı anlama, İslam’ı kavrama çalışmalarına behemehâl başlamaları acil dileğimizdir.
Yaşantılarımız İslam’dan uzaklaşıyor ve bu yaşadıklarımıza göre din kılıfı bulmaya çalıştığımız tehlikeli kulvarları hemen terk etmezsek kıssaları anlatılan helak olan kavimlere dönmekten Allah bizi korusun.
Kur’an-ı Kerim’i okuyalım, okutalım ama daha çok anlamaya çalışalım. Sadece mezarlıklarda okunan, duvar da ya da kitaplıklar da öylece anlaşılmayı bekleyen durumundan kurtaralım.
Bize bu yüce Kur’an-ı orijinal bir şekilde aktaran Resulullah Efendimiz’i de daha iyi anlamaya çalışalım. Mevlüt Kandilini de vesile ederek güçlü, ileri, mutlu bir İslam dünyası için, bunun bayraktarlığını yapacak muhteşem Türkiye için dua edelim.
Resulün doğum yıldönümü dirilere ve hayırlara vesile olsun.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER