Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

İMAN YAZILARI İKİNCİ BÖLÜM-4 – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 23 Eylül 2011 Cuma 03:00:00
  Sevgili Peygamberimize göre Münafığın alameti üçtür. Bazı hadislered dört görünür.
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Münafığın alameti üçtür; konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiğinde sözünde durmaz, kendisine bir şey emanet edildiğinde hainlik eder.” (Buhârî, İman: 25; Müslim, İman: 25)
Müslim rivayetine göre şu ek de vardır:“Oruç tutup, namaz kılar ve Müslüman olduğunu iddia etse bile”(Cem’ul Fevaid: H No:8099)Bazı âlimlerin dediği gibi, münafık kelimesinden amaç, hadiste geçen alametleri ahlak ve adet haline getirendir Çünkü nadir de olsa birçok Müslüman da bu hatalara düşmektedir Diğer bazı âlimlere göre de amaç “ameli münafıktır”; ancak İmam Müslim’in rivayetindeki “Oruç da tutsa, namaz da kılsa ve Müslüman olduğunu da iddia etse bile” eki büyük bir tehdit oluşturmaktadır
1.İzâ haddese; Konuşunca yalan söylerler. Yürekleri farklı dilleri farklıdırlar. Dikkat edilirse demokrasiden, haktan, adaletten, eşitlikten söz eden insanların hepsinin yalancı oldukları, demokrasi ve insan hakları bağlamında en büyük ihlalcilerin onlar olduğu ve bu söylemlerin sahiplerinin genelde Kâfir ve Münafıklar oldukları görülür.
2.Ve izâ vaade ahlafe. Vaat ettikleri zaman tersini yaparlar, sözlerinde durmazlar. Zaten bir adam yalan söylüyorsa sözünde de durmaz, çünkü sözünde durmamak ta bir nevi yalancılıktır. Her şeyden önce münafıklar ezelde Allah’a verdikleri ahde/söze bağlı kalmayarak şirke ve küfre düşmüşlerdir. Allah tarafından gönderilen hükümleri, kitapları tahrif etmişler, peygamberlere itaat etmemişler hatta bazılarını öldürmüşlerdir.
3.Ve ize’tümine hâne. Kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet ederler. Güvensizdirler, kimseye güvenmezler, kendileri-ne de güvenilmez. Mümim ne kadar kendisine güvenen, güvenilen, çevresine güven veren insan ise münafıklar tam tersine ne kendilerine güvenirler ne de insanlar onlara güvenirler. Bir eşya, mal teslim etsen ona hıyanetlik ederler, bir sır söylesen hemen onu ifşa ederler. Münafıklar ezelde Allah’a verdikleri ahde/söze bağlı kalmayarak şirke ve küfre düşmüşler ve iman noktasında da emanete hıyanetlik etmişlerdir.
Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kendisinde dört özellik bulunan kişi mutlaka münafık olmuştur. Bu dört özellikten biri bulunursa o özelliği terk edinceye kadar o kimsede münafıklık özelliği bulunmuş olacaktır. Konuştuğu zaman yalan söyleyen, söz verdiği zaman sözünde durmayan, davalaştığında aşırı giden, anlaştığı zaman anlaşmasını bozan.” (Buhârî, İman: 25; Müslim, İman: 25)
Münafıklık, kalpte olup biten bir şey olduğu için zahiren bilinemez. Ancak amel ve davranışlarla nifak dışa yansıyabilir. Ayrıca bir insan Allah’ın varlığına birliğine ve Hz. Muhammed’in peygamberliğine kalbi ile inandığı dili ile ikrar ettiği halde Münafıklarda görülen özelliklerin bazılarını taşıyabilir. Bir Müslüman’a münafık demek yakışık almaz, fakat Müslümana da münafıklık yakışmaz.Mü’mim bu konuda dikkatli olup, “acaba bende münafıklık alametleri varmıdır?” diye kendini ve davranışlarını kontrol etmelidir. Nitekim Hz. Ömer’in münafıklık alametleri taşıma korkusu ile ashabından Hz. Huzeyfe’ye sık sık “Bende münafıklık alâmeti var mı ?” diye sorduğu rivayet edilir. Ayet ve hadislerde münafıkların birçok özelliği bildirilmiştir. Bunlardan bir kısmını şöyle sıralayabiliriz:
Münafıklar konuştukları zaman yalan konuşurlar, verdikleri sözde durmazlar, emanete hainlik ederler. Bu karakterleri Kur’ân’ da şöyle açıklanmıştır:
“(Ey Muhammed!) Münafıklar sana geldiklerinde , “Senin, elbette Allah’ın peygamberi olduğuna şahitlik ederiz” derler. Allah senin, elbette kendisinin peygamberi olduğunu biliyor. (Fakat) Allah o münafıkların hiç şüphesiz yalancılar olduklarına elbette şahitlik eder” (Münafikun,63/1).

Not: Arapça ayet metinlerini Türkçe harflerle yazarken sad harfi büyük S, peltek zel ve peltek se harflari küçük ve koyu olarak (z,s), s,z harfleri küçük renksiz , Zý harfi büyük Z ile, Tý harfi büyük T, te harfi küçük te, Dat harfi büyük D, dal harfi küçük d ile gösterilmiþtir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti