21 HAZİRAN

En güzel günler, meğer bir kişinin sayesinde değerli oluyormuş. Bunu herkesin anlamasını beklemek olmaz, yaşayan bilir.
Laleler, sümbüller nasıl renk katıyorsa şehirlere, bir insan da öyle renk katar hayatınıza. Gri ve siyahtan oluşan algılarınızda maviliklere yer açılır.
İnşaAllah olur, diye hayıflandığınız saatlere gülersiniz. Çünkü yazılan olmuştur, sizin dileğiniz ile yazılan örtüşmüştür.
Fakat hayat dümdüz değil elbette. Dereler, tepeler, alınacak nice yollar var.
Artık genel bir kanıdır: Hiçbir devrim, sadece ve daima ilerleyerek gerçekleşmez. Devrim dediğiniz şey, ilerlemek için atılan adımların toplamıdır neticede.
Rüyalar görürsünüz, hayra yorarsınız. Ki hayatta karşınıza çıkmıştır, rüyalarınızda yaşadıklarınız.
Ilık bir sabah rüzgârı gibi bazen, bazen kar kaplı yollarda yardımınıza koşan zincir. Her ikisinin de anlamı büyük olur, birbirinden.
Sonra başka dünyalar kurulur. Meselâ, küçük, tatlı ve temizlik abidesi yeni bir birey gelir, baş köşeye kurulur.
Oğlum dersiniz, kızım dersiniz. Bu yeni birey, ailenin neşe kaynağı olmakla birlikte, bereket kaynağıdır esasında.
Yeni bilgilere kavuştukça, bu prens ya da prenses; şaşırıp kalırsınız. Ah bir de konuşmaya başlasa…
İleride o da olur, merak etmeyin. Konuşur, okur, yazar. Hatta size karşı ukalalık yapar, ergenlik, gençlik, orta yaşlılık hâlleri olur.
Leylak bahçesine döner ev, huzurla. Elini tutarak kendinizi güvende hissettiğiniz o bir kişi, o kişinin size verdiği hediyelerle.
Evvela size renginizi veren, renginizi bulduran yol arkadaşınızla paylaşırsınız her hissi.
Bilirsiniz ki arkanızda kocaman bir dağ, yanınızda tamamı size ayrılmış bir kalp, omzunuzda nice kederleri paylaştığınız dert ortağınız vardır.
İşte o zaman dinlemezsiniz, başka sesleri. Çünkü yol arkadaşınız, size canınızı acıtacak bile olsa en doğruyu gösterir. Çünkü yol arkadaşınız, sizi hesapsızca sevmiştir.
Riyanın yanından geçmeyen bir sözüyle sizi Everest’e çıkmaya ikna edebilir; bir bakışıyla dünyanın bütün olumsuz cümlelerini de söylemiş kadar etki de bırakabilir yol arkadaşınız.
Ömre ömür, hayata bakış açınıza güzellik, kâinata şükür katar omzunuzdaki gözyaşı.
Mutlulukta ve kederde birlikte olmaya verdiğiniz sözü temsil eden imza kadar canlıdır her hareketi.
Ürkektir sesi, evdeki eksik gediği anlatırken. Sizin incinmenizden çekinir, usulca konuşur, bakar gözünüzün içine.
Revnakı ailenin, bir papatya misali süzülür, güneşin gözüyle.