Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

ADALET VE TÖRE GÖĞÜN DİREĞİDİR

Muharrem Günay 17 Nisan 2015 Cuma 03:00:00
  Eski Türk Töresine göre:
“Bak benim tabiatım yana yatmaz, adildir; doğru-adalet eğrilirse kıyamet kopar.” (b. 808)
Araştırmacıların çoğu töreye “kanun” manası vermektedir. Töre sadece kanun değildir; fakat kanunu da kapsar. Sosyal ahlak kuralları, sosyal normlar bütünü, eski Türk devletinde herkesin uymakla yükümlü olduğu yazılmamış yasalar bütünü olan töreye “ilahi bir mahiyet” vererek töreyi ve esaslarını koyan Yüce Tanrı’dır diyenler de vardır. “Kutadgu Biligde Kut ve Töre” adlı eserin yazarı Said Başer, Kutadgu Bilig’de geçen:
“Ey bey, gücün yettiği kadar görevi tatbik et ve kavminin hakkını vermeye çalış. ” (b. 5288)
“Eğer (törenin tatbikinde) kusur edersen Tanrı’dan affını dile.” (b. 5289)
Çünkü “Tanrı kadirdir, adildir; gerçek töreyi koyan, veren O’dur; yarattığı bütün mahlûkata gücü ye ter” (b.3192) beyitlerine dayanarak: “Törede Tanrı ile münasebetli bir mana vardır. Zira kaynağı Tanrı olan kutun töreyi tatbik etmek ve onun hükümleriyle hâllenmek suretiyle kazanıldığı, kuvvetlendiği yukarıdaki misallerle açıklığa kavuşmuş bulunuyor demektedir. (S.Başer: 5 , Kutadgu Bilig’de Kut ve Töre, Ankara 1990, Kültür Bakanlığı Yayını) Said Başer adı geçen eserin yedinci sayfasında ise töre için “İLAHİ NİZAM” tabirini kullanmakta ve şöyle demektedir:
“Töre; sadece hukuk, nizam, devlet düzeninde uygulanacak kaideler manzumesi demek değildir. Bu manaları, asıl manasından doğan ikinci derecedeki manalarıdır. Törenin ikinci derecedeki bu manaları, günümüze kadar halk arasında muhafaza edilebilmiş şeklinden ibarettir. Halbuki törenin asıl manası “Tanrı’nın koyduğu nizam” demektir. Töre ilahi nizam olduğu için Tanrı, kendi nizamına uyan kişiye kut vermekte, yani onu kendisine yakınlaştırmakta, töre istikametindeki davranışlarının mükâfatı olarak ihsanlarıyla taltif etmektedir.” (S.Başer,7) Aynı yaklaşımı Ziya Gökalp’ te de görmekteyiz. Türk adının “töre- türe” ile yakın bir ilgisinin bulunduğunu belirtin Gökalp, “Türk kelimesinin manası töreli yani töre dinine salik demektir.” Demektedir. (Z. Gökalp, Makaleler III sayfa: 96, Ankara 1977)
Sürekli olarak kendini yenileyen ve zamana uyum sağlayan törenin bunun yanında değişmez temel prensipleri vardı. Bunlar: Köni’lik (adalet), Uz’luk (iyilik), Tüz’lük (eşitlik), kişi’lik (insanilik, üniversallık) tı. “Bu töre-kanun koyan beyler hayatta bulunmasalardı, Tanrı yedi kat yer in nizamını-düzenini bozmuş olurdu” “Adalete dayanan töre – kanun- bu göğün direğidir; töre bozulursa, gök yerinde durmaz”(KB. 3463- 3464. b.)
Her hangi bir bey halka kanun vermez, halkı korumaz ve halkın serveti kapanın elinde kalırsa, o halkın içine ateş atılmış olur; memleketi bozulur ve hiç şüphesiz beyliğin temeli yıkılır.” (K.B. 2136. 2137. b.) Yani beyler yolsuzluklarla gereken mücadeleyi vermeli ve ülkede asla yolsuzluk olmamalıdır.
Türk’ün hayat felsefesinde zulüm ve adaletsizliğin yeri yoktur. Adaletsizlik aynı zamanda en büyük zulümdür. Büyük Selçuklu veziri Nizamülmülk Siyaset namesi’nde: “Melik (devlet başkanı) inkar ve küfür ile ayakta kalabilirse de zulümle ayakta kalamaz.” (El Siyaset name: 35) der. Beyler zorbalıktan kaçınmalı ve herkesten önce töreye uymalıdırlar; Çünkü: “Zor kapıdan girerse, töre bacadan çıkar” ve memlekette bütün düzen bozulur.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti