Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kocatepe Gazetesi

AFYON MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ VE İLKELİ OLMAK…

Kocatepe Gazetesi 29 Ekim 2013 Salı 02:00:00
  İlkeli olmak, insan onuru söz konusu olduğu zaman en fazla önem verilmesi gereken bir konudur. Ama ne yazık ki menfaat ve çıkar ilişkileri ilke diye bir kavramı yok etmiştir.
İlkeli olmanın zor olduğu son günlerde, ilke gibi bir kavramın yerini argo kavram olarak rajon ifadesi aldı.
Her toplumun, her meclisin, her hareketin kendi içinde ilkeleri yani rajonu oluştu…
Yanlış anlaşılmasın ama; ahlaksızlığı, soygunculuğu, hırsızlığı, kabadayılığı, kendine meslek edinen kişilerin bile kendi meslekleri açısından oluşturdukları ilkeleri (rajonlar) var olmaya başladı.
E her şeyin ilkesi var da İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ilkesi yok mu?
Elbette ki İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de kendi içinde ilkesi, kendine has rajonu oluştu.
Öyle bir olur ki ! Onlarda malum sendika kanalı ile güdümlü çalışan Şube müdürlerinin Rajonları oluştu.
Okullarda cereyan eden olayları yakından takip ettiğimiz zaman ilke ne demek, ilkeli olmak ne demek, çok açık ve net görmek mümkündür.
Hele de yaklaşmakta olan yerel seçimler dolayısıyla şahit olduğumuz olayları izlemeye kalkıştığımız zaman; ilkeli olmak teriminin ilkesizlikle yer değiştirdiğini, çok açık ve net olarak görmemiz mümkün olmaktadır.
Afyonkarahisar’da ilke halini alan ilkesizlik, eşine asla rastlanmayacak kadar garip ve şaşkın bir hal almıştır.
Afyonkarahisar Milli Eğitim Müdürüne bakın, acıyorum acınacak halimize, bu kadar da olmaz dedirten bir hali var. Diyorum siyasetçilere verin kadroyu Müdüre vekaletten bunaldı, bir şeyleri kendi istediği gibi yapamıyor. Şube müdürü yapışık ikizi gibi beraberinde geziyor. O ne söylerse onu yapmaktan bıktı sanırım.
Aman Allah’ım, şube müdürü belirlenmesi, okul müdürlerinin sıralaması, kendini göstermek için, toplumun değer yargıları ile alay eden, inancı sorgulama noktasına gelen, birilerine hoş görünmek için, doğruyu eğri göstermeye çalışan, eğri kendindense doğru gibi gösterenler (1),
Dönen dolapları görünce; Bunlar zamanında öğretmendi, ne öğretebilirdi, ne öğrettiler, yazık olmuş öğretmenlikte geçen öğrencilerinin zamanlarına; İlkeli olmak hele de Eğitimde ilkeli olmanın bundan sonra zor bir iş olduğu kolayca anlaşılmaktadır.
Artık eğitimde belden aşağı vurmak bile eğitimin ilkeleri içinde yer almaya başladı. Yalan, iftira, dedikodu, çamur atmak, ne varsa her şey mubah görülmeye başlandı…
Toplantılar da, yapılan protokoller de; oluşturdukları projeler de kağıt üzerinde kaldı. Bu güne kadar bekledim. EKİP diye oluşturulan projeyi hayata geçirebilecekler mi diye, nafile arkadaş. Unuttular, okul müdürlerine soruyorum. Bırakın unutsunlar bizim işimiz başımızdan aşkın bir de bununla uğraşamayız diyorlar.
Eğitim ekseni; Sendika ile Milli Eğitim Müdürü arasında yakında horoz dövüşüne dönüşebilir.
Tencere, tava dibin kara, Afyonkarahisar’da eğitim hepsinden kara.
Okullar, öğrenciler problemlerine çözüm bekleye görsün.
Kelle avcıları sırada bekliyorlar, sendikadan aldıkları okul yöneticilerinin listeleri üzerinde hararetle çalışıyorlar.
Onlar; kanun, yönetmelik, tüzük, genelge dinlemiyor. Sendikadan aldıkları icazetle meşguller…
İlkeli olmak mı? Hak getire!
Deveye demişler boynun niye eğri.
O da; nerem doğru ki demiş.
Ne dersiniz? (Bir Eğitimci)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER