AFJET-AFYONSPOR, alt yapısında oynayan Furkan Şahin, Hasan Kutlu, Zeki Sevimgin ve Furkan Özen ile profesyonel sözleşme imzaladığını duyurdu futbol kamuoyuna… Bu kararı alan yöneticileri ve bu gençlere emek veren antrenörleri kutluyorum içtenlikle… Gençlerden Furkan Özen’i hiç izlemedim, Hasan Kutlu’yu, Zeki Sevimgin’i, Furkan Şahin’i tanıyorum… Afjet Afyonspor‘un genç takımlarında  oynuyorlardı üç dört yıldır… Hepsi de göze çarpan, dikkat çeken gençler…
Yeni bir futbol yaşam var önlerinde; zorlu ve disiplinli.. Uzun, inişli çıkışlı bir yola giriyorlar gençlerimiz… En uzun yolculuklar bile bir adımla başlar, genç arkadaşlar bu yolda futbolun istediklerinden sapmazlarsa parlak bir geleceğe ulaşabilirler. Yöneticilerin, antrenörlerin zaman tanımaları, tolerans göstermeleri gerektiğini de ekleyelelim bu genç arkadaşlara…
Yaklaşık kırk yıldır bu işlerin içindeyim… Bu sürecin yen az yirmi yılı Afyonspor antrenörlükleri ile geçti… Afyonspor’un genç takım antrenörlüğüm sırasında alt yapının önemini ve faydalarını fark ettim; çünkü hem ekonomik yönden hem de takım ruhu yönünden büyük getirileri vardı alt yapıdan oyuncu oynatmanın… 1967’den beri profesyonel Afyonsporlarda (Afyonsporlar diyorum; çünkü özellikle ekonomik yetersizlikler yüzünden birkaç kez battı çıktı) birçok Afyonlu futbolcu oynadı; hepsi de takımları için fedakarca mücadele ettiler; Afyonlu olmanın sıkıntılarını ve rizikolarını yaşayarak.. Şampiyonluklar yaşadılar, küme düşme acısını da… Üretmeden tüketme, kısa vadede başarılı olma yanlışlıkları çöküş getirdi maalesef…
Bugün BJK, GS, FB, TRABZON, BURSA gibi kulüpler bile ekonomik darboğazdan çıkmak için  en iyi futbolcularını satmak istiyorlar.. “Hesapsız kasap ne bıçak kor ne masat” sözünü boş yere söylememiş atalarımız. İleride başta ekonomik sıkıntılar yaşamamak için her kulüp kendi futbolcusunu üretmenin  ve bunları takımlarında oynatmanın yollarını bulmalı.. “Sezar’ın hakkını Sezar’a” TFF’nin hakkını TFF’ye verelim. TFF, özellikle son yıllarda bu işi sadece kulüplere bırakmayarak işe müdahil olmuş durumda… Antrenör kursları seminerler, akademi ligleri, gelişim ligleri düzenleme, her takımın teknik kadrosuna ve deplasman giderlerine katkıları, bunlara uymayanlara ağır yaptırımlar, yetmedi TFF-TÜFAD organizasyonlarında U-12 Türkiye seçmeleri… Amatör takımların genç takımları için Türkiye Şampiyonaları… Bütün bunlar uzun vade ister; bir çırpıda olacak işler değil bunlar.
AFJET-AFYONSPOR geçmişteki Afyonsporlar gibi ekonomik sıkıntı çekmiyor; dar boğazda değil yani; sigorta, vergi, telefon boçları yok benim bildiğim… Lokantalara da esnafa da.. Bu süreci iyi değerlendirirlerse ileride yetenekli gençleri tespit edip bunları takıma katma imkanımız olabilir… Her spor dalında aranan ve keşfedildiklerinde de  el üstünde tutulan, gözetilen  kişilerdir yetenekli gençler.. Peki genç yaşta ve yeteneği sayesinde üst düzey bir takımda oynamaya başlayan bir futbolcu sadece yeteneğine güvenerek takımdaki varlığını sürdürebilir mi? Bilimsel araştırmalar olsun gözlem ve deneyler olsun yeteneğin sürmesi, fonksiyonel hale gelmesi için çok çalışmak, çok pratik yapmak gerektiği gerçeğini çıkarıyor ortaya… Pratik ama nasıl?  “Bilinçli pratik” diyorlar buna uzmanlar… Yani akılcı, kapsamlı ve düzenli egzesizler… “Kişinin performansının belirli yönlerini etkin bir biçimde geliştirmek amacıyla, genellikle uzman bir öğretici tarafından belirlenen –tasarlanan faaliyetler bunlar… Sadece çok çalışmak değil, akılcı, bilinçli ve planlı programlı çalışmak getiriyor başarıyı…
Profesyonel futbol yaşamına adım atan gençlerimiz, üst düzey bir Avrupa takımının soyunma odasındaki levhada  yazılı  şu sözü unutmasınlar: “Sizi buraya taşıyan yeteneğinizdir; ancak  sizi burada tutacak olan, karakterinizdir.”