Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Halil Kocaşaban

BİZE NELER OLDU….

Şehit haberleriyle sarsıldığımız bir haftanın ardından bu defa yine farklı ateşler düştü yüreklerimize Denizli’de kocası tarafından saçından sürüklenerek götürüldüğü boş arazide bıçaklanarak öldürülen 18 yaşındaki Elif Irmak ve çalıştığı ekmek fırınına gelen iki genç kızın kendisinden “Abi, bizi takip eden 2 kişi tacizde bulunuyor, bize yardım et” diyerek yardım istediklerini kırmayıp uyarıda bulunan Engin Taş’ın boğazından bıçaklanarak Can vermesi….
Adı nasıl konulur, Acı nasıl tarif edilir bilmiyorum. Geride kalan Ailelere baş sağlığı diliyorum Allah Sabr-ı ecirler versin İnşaAllah….
Her iki olay içinde basına yansıdığı şekilde kısaca haberlerin detaylarına bakıyoruz.

 

TACİZE UĞRAYAN GENÇ KIZLAR YARDIM İSTEMİŞ

 

Olayın sebebini araştıran polis ekipleri acı bir gerçekle karşı karşıya kaldılar. Engin Taş’ın çalıştığı ekmek fırınına gelen iki genç kızın kendisinden “Abi, bizi takip eden 2 kişi tacizde bulunuyor, bize yardım et” diyerek yardım istedikleri, bunun üzerine de Taş’ın kızların gösterdiği Serkan Ç., ve V.Ç.’yi uyardığı öğrenildi. Daha sonra Taş ile şahıslar arasında çıkan kavgada Serkan Ç.’nin yanındaki bıçakla Engin Taş’ı boynundan bıçakladığı iddia edildi. Erkmen beldesinden olan ve genç kızlara yardım etmek isterken hayatından olan 36 yaşındaki Engin Taş’ın evli ve 3 çocuk babası olduğu belirlendi. Engin Taş’ın cenazesi dün Erkmen’de kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. Olayın zanlılarının Emniyet’teki sorgularının ardından Adli makamlara teslim edildiği bildirildi.
Diğer üzücü olay
Denizli’de kocası tarafından saçından sürüklenerek götürüldüğü boş arazide bıçaklanarak öldürülen 18 yaşındaki Elif Irmak’ın tekstil fabrikasında tanıştığı katiline aşık olup, ailesinin izniyle evlendiği ortaya çıktı. Kocası tarafından sokak ortasında defalarca bıçaklanarak öldürülen ve memleketi Afyonkarahisar’ın Çay ilçesi Koçbeyli Köyünde toprağa verilen 18 yaşındaki Elif’in katili olan kocası Ahmet Emre Irmak savcılık sorgulamasının tamamlanmasının ardından tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Ahmet Emre Irmak, jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Psikolojik sorunları bulunduğu belirtilen Irmak’ın jandarmadaki ifadesinde, “İzmir’de tedavi görüyordum. Akrabalarımın yanında kalıyordum. Orada bir kürtaj konusu konuşuldu. Eşimin çocuğumu aldırdığını düşündüm. Hemen Denizli’ye gittim. Evde tartıştık. Darbettim. Babasının evine götürüyordum. Kendimi kaybetmişim. Neler oldu hatırlamıyorum” dedi.
Alkollüydüm, Hatırlamıyorum, Küfür etti, Yol vermedi, Omzuma çarptı, Yol vermedi, Yan baktı, Kornaya çok bastı vs vs vs… farklı sebepler türlü bahaneler… Nedir bu öfkenin kinin sebebi? İnsanımızın, Ülkemizin, şehrimizin kaderi bu olmamalı. Bir çözümü olmalı, eğer eğitimse eksik olan hepimizin sorumluyuz tüm olanlardan. Kimse gereksiz alınganlık göstermesin. Bu yaşadığımız cahilliğe söz yerindeyse şimdi söyleyeceğiz gerekeni hep birlikte… Sil baştan başlayıp yeni bir hikaye mi yazmamız gerekli? Yapalım o zaman toplum olarak…
Hatırlarsınız; Geçmiş dönem Valimiz Sn. Gökmen Çiçek’in önderliğinde Afyonkarahisar Valiliği ve Afyon Kocatepe Üniversitesi Turizm Fakültesi iş birliği ile turizm ekonomisi, turizm işletmeciliği, iletişim becerileri, girişimcilik, sürdürülebilirlik, yerel halk-ziyaretçi ilişkileri gibi önemli konularda halkı bilinçlendirip, turizm kılavuzluğu açısından farkındalık oluşturmak amacıyla başlatılan Frigya Afyonkarahisar Bölgesi Yöre Halkı Turizm Bilinçlendirme Eğitimi Programı yapılmıştı.

 

HEM TEORİK HEM UYGULAMALI EĞİTİM ALDILAR

 

Yeni yatırımların, turizmin cazibe merkezi tarihi Frig Vadisi’nin kalbi Ayazini Köyü’nde yaşayan vatandaşlar hem teorik hem de uygulamalı eğitimler aldı. Turizm Fakültesi öğretim elemanları tarafından turizmin önemi, bölgenin coğrafi ve tarihi özellikleri, Afyonkarahisar’ın değerleri, iletişim becerileri, misafir ilişkileri, turizm girişimciliği, destinasyon pazarlaması, doğa tarihi, konaklama işletmeciliği, turist ilişkileri, etik davranışların önemi gibi farklı konu başlıklarında verilen eğitimler sonrası kursa katılan vatandaşlara kursa katılım belgeleri takdim edildi.
Şimdi hiç olmazsa “Hayırdır ne geziyorsun buralarda” sorusu yerine “Köyümüze hoşgeldiniz” karşılamaları var.
Belki basit, belki traji komik gelebilir ama bir yerden başlamak lazım
Denetimlerin sıkılaşması gerekiyorsa…
Şehrimizde Yunus ekipleri kurulmuştu. Bedesten kavşağı başta olmak üzere şehrimizde sıkı denetimler vardı. Sahi ne oldu o Yunus ekiplerine, neden ara verildi ve hatta bırakıldı küm bu denetim ve arama? Tüm esnafta sahip çıkmıştı zamanında yapılan bu uygulamalara ve memur kardeşlerimize…
Giden canlardan hiç biri daha önemli değil kesinlikle ama düşünsenize: Şehrimize ünlü bir Profesör doktor davet etsek, büyük bir fabrika yatırım için dış yatırımcı çağırsak, internetten yerel basına tüm haberlerde çıkan Afyonkarahisar tablosuna bir bakın. Sosyal yaşamın olmadığı, can güvenliğininse hiçe sayıldığı güzel şehrim, yazık oluyor yazık..
Peki biz böyle miydik…?
Hayatta ve Siyasette yol haritamızın ilham kaynağı Ziya Gökalp’in “Halka Doğru” makalesidir; halk irfanından nasiplenip beslenirken, aydın sorumluluğuyla çağın bilgisini halkla paylaşmak şeklinde özetlenebilir bu makale. Biz de kendimizce, ülkemizin temel meselelerini Türkçe bakışla güvene ve şuura dayalı, duygu ve düşüncelerimizi muhataplarımızla paylaştıkça gönüllerini açtıklarını, samimiyete aynı şekilde mukabele ettiklerini görüyoruz. Çünkü Türk-İslam kültürü mayası ile yoğrulmuş bizim insanımız, gönül bilen, eşi-dostu soran, hısım-akrabayı unutmayan, konu-komşuyu yoklayan sevgi ve saygıdan kaynaklı değerlerimizle yaşayan bir kültür kodumuz var.
Örneğin, yokluğu teselliyle paylaştığı gibi, kıt kanaat imkanlarla el emeği ile ürettiklerini de paylaşmasını bilen bir milletiz; büyük şehirde yaşayan akrabalarına kışlık erzak, salça, turşu yapıp yollayan; misafirine imkân ölçüsünde ikramda bulunmak için çırpınan; evde pişen yemek kokusunda komşunun da hakkı vardır deyip pay gönderen; düğünde sevinci, cenazede acıyı paylaşmayı bilen bir şuur değil miydi bunca zaman hepimizi bir arada tutan.
Anadolu’daki bin yıllık kardeşliğin teminatı da bir ayrım yapmaksızın paylaşmaya dayanan millî kültür mayasıdır. Büyük Türk Milletini çelik gibi bir arada tutan ve kaybetmememiz gereken değerlerimiz, millî mayamız ve şuurunuz daim olsun. Ondan nasiplenip yol yürümek şiarımız olsun. Yaşanan acıların son olması dileğiyle….

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti