en iyi bahis siteleri
DOLAR 19,0367 0.06%
EURO 20,5317 0.11%
ALTIN 1.187,13-0,01
BITCOIN 5390741,43%
Afyonkarahisar

KAPALI

13:17

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

Halil Kocaşaban

Halil Kocaşaban

22 Mart 2023 Çarşamba

GÜNDEM

GÜNDEM
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“Türk milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım” diyen Bilge Kağan’ın özü özümüz, sözü sözümüz, duruşu duruşumuz, mücadele mirası yol haritamızdır.
MHP Genel Başkanı
Devlet BAHÇELİ
——————————————————————————————
Türk Devletleri Teşkilatı Olağanüstü Zirvesi, Azerbaycan’ın girişimiyle, 16 Mart 2023 tarihinde Ankara’da “Afet-Acil Durum Yönetimi ve İnsani Yardım” temasıyla düzenlenmiştir.
Türk Devletleri Teşkilatı Ankara Bildirisine göre;
1- Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları,
6 Şubat 2023’te Türkiye’de binlerce kişinin hayatına mal olan, binlerce kişinin yaralanmasına ve ağır bir tahribata yol açan iki yıkıcı deprem sebebiyle kardeş Türk halkına en derin taziyelerini yineledi.
2- Depremlerden ağır şekilde etkilenen bölgelere derhâl yardım eli uzatmaları sebebiyle Üye ve Gözlemci Devletlerin halklarına, ayrıca diğer ülkelere ve uluslararası kuruluşlara/platformlara şükran ve teşekkürler ifade edildi.
3- BM tarafından Türkiye için Deprem Acil Yardım Çağrısı yapılması ve AB Komisyonu ile İsveç AB Konseyi Başkanlığı tarafından Türkiye’ye küresel desteği seferber etmek üzere ortaklaşa düzenlenecek bir Uluslararası Bağış Konferansının duyurulması, memnuniyetle karşılandı.
4- “Türk Dünyası 2040 Vizyonu” doğrultusunda Türk Devletleri Teşkilatı bölgesinde ve Dünya genelinde doğal afetlerin önlenmesi, bunlara müdahale edilmesi ve üstesinden gelinmesi için ikili ve çok taraflı iş birliği ve koordinasyonun gerekliliği vurgulandı.
5- Türk Devletleri Teşkilatı 8. Zirve Bildirisi’nde uygun bulunduğu üzere ilgili Bakanlıklarına yeşil teknolojiler ve akıllı şehirler konusunda iş birliği başlatma talimatı verme kararları hatırlatıldı.
6- Ticaret, ulaştırma, yatırım, turizm, bölgesel bağlantı ve stratejik insan kaynakları yönetimi alanlarında Türk Dünyası’nın iş birliği ve koordinasyonunun derinleştirilmesi ve güçlendirilmesinde Türk Devletler Teşkilatı’nın giderek artan merkezi rolü vurgulandı.
7- Cumhuriyetin kuruluşunun 100. ve Türk Hariciyesinin temellerinin atılmasının 500. yıl dönümü münasebetiyle Türkiye Cumhuriyeti’ni kutlanarak; Nevruz ve Ramazan ayı vesilesiyle tüm Üye ve Gözlemci Devletlerin halklarının esenliği ve refahı için en içten dilekler ifade edildi.
***
Beden ölür, çürür, cana bakın siz
Kim kiminle yürür ona bakın siz
Bırakınız dönsün dönme dolaplar
Haktan, hâkikatten yana bakın siz…
***
HÜKÜMET’IN GÜNDEMİ
• TÜRK Devletleri Teşkilatı Olağanüstü Zirvesi
• TOGG ön siparişe çıktı.
• Milli Muharip Uçak motor çalıştırarak piste çıktı.
• Yerli Doğalgaz evlere ulaştırılacak.
• Depremde yıkılan evleri yıkılanlar için yeni evler yapılması
ÇOKLU MASA’NIN GÜNDEMİ
• Akşener ile kavga
• Sahte anketler
• Sosyal medya manipülasyonları
• HDP ve diğerlerinin gönlünü alma
• Başkan yardımcılıkları
• olsunlar ve olmasınlar
Bu Masa, sandalye, üçlü priz yada adı her neyse işte gereksiz gündeme çok fazla girmek istemiyorum çünkü biliyorum ki malumun ilanına gerek yok fakat Sosyal Medya manipülasyonu demişken önemli bir hususa da dikkat çekmek istiyorum..
Obama’nın sosyal medya ekibi Türkiye’de
Tarihin en başarılı sosyal medya kampanyalarına imza atarak Obama’yı iki kez Başkan seçtiren bu ekibin niyeyse Türkiye’ye özel bir ilgisi var!
2023 seçimlerinde sosyal medya tahmin ettiğinizden çok daha fazla seçmen davranışı üzerinde etkili olacak. Son dönemde iktidara yakın hesapların, muhalefete destek vermeyen gazetecilerin sosyal medyadaki görünürlüklerinin yüzde 70 oranında azaldığını (azaltıldığını) biliyor musunuz?
Türkiye’de gençler daha çok Instagram ve TikTok kullanıcısı. Ama depremle beraber Twitter öne çıkmış durumda. Seçim kampanyası boyunca da öyle olacak. Twitter’da oluşturulan algılar önce diğer sosyal medya platformlarına, daha sonra geleneksel medyaya taşınacak.
Seçimin kaderini elbette tek başına sosyal medya belirlemeyecek. Ancak sosyal medya etkisi öyle yabana atılacak, görmezden gelinecek bir şey değil.
Hele de internet kullanımı ve sosyal medya kullanıcısı sayısının bu kadar yüksek olduğu Türkiye’de. Hele de algıların olguların önüne geçtiği ve doğru ayağa kalkana kadar yalanın dünyayı dolaştığı böyle bir çağda.
—————————————————————————————
GELELİM ASIL GÜNDEMİMİZE…
ZAFERİN ADIDIR ÇANAKKALE
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i.
Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
“Gömelim gel seni tarihe!” desem, sığmazsın.
M.Akif Ersoy
Çanakkale, mümküne karşı imkânsızlığın, küfre karşı imanın, zulme karşı mertliğin adıdır. Çanakkale, yalnızca bir cephe değil, şehadete koşan 15’lilerin, oğlunu vatana kurban eden eli kınalı, gözü yaşlı anaların hikayesidir. Çanakkale demek, Miralay Cevat Çobanlı, Anafartalar Kahramanı Albay Mustafa Kemal Atatürk, Onbaşı Seyit, Kınalı Hasan ve Başkumandanvekili Enver Paşa demektir… Merhum İstiklal Şairimiz, Çanakkale’deki mahşeri kudret-i lisanıyla nasıl da anlatıyor:
“Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer; O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkâz-ı beşer…”
İşte Çanakkale, böyle tarifi imkansız mücadelelerin yaşandığı bir cephedir. Bir vatanın kalbinin attığı yer olan Çanakkale’de Allah’ın yardımı, Türk ordusunun iman ve iradesiyle düşman, ezilip geçilmiştir. Çanakkale’yi anlatmaya kelimeler yetmeyeceği gibi hiçbir zihin dünyası veyahut kalbi derinlik de onu tam anlamıyla idrak edemeyecektir. Biz, Çanakkale’deki şühedadan ve gazilerimizden razıyız. Emanetlerine canımız pahasına sahip çıkmaya devam edeceğiz… Bu vesileyle, Çanakkale özelinde Türk-İslam davası namına şehadet şerbeti içen ve gazi olan bütün kahramanları rahmet ve minnetle yâd ediyorum. Ve Türk’ün toprağına göz dikmeye kalkanlar bilsinler ki, Çanakkale’deki ruh, dimdik ayaktadır!
SAYGILARIMLA

Devamını Oku

DOĞRULARI BİLİYORSAN, YALANLARI DİNLEMEK EĞLENCELİDİR

DOĞRULARI BİLİYORSAN,  YALANLARI DİNLEMEK EĞLENCELİDİR
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“Allah’ım, Sana layık insanlar olalım, önce Hakka, sonra halka hizmet etmesini bilelim. Bize büyük millet olmanın yollarını göster, nefsimizin yerlerini, sınırlarını bildir, iyi görünmenin de yetmediğini anlat bize, iyi olmanın şerefini öğret.”
12 Mart 1992 Hakka yürüyüşünün Yıl Dönümünde Galip ERDEM’i rahmetle anıyoruz.
Ruhu şad olsun.
Galip Erdem
———————————————————————
Yine bir haftayı daha geride bıraktık öyle bir hafta geçti. Sunni gündemler, Noter, kumar masalarındaki yalanlar, trajikomik durumlar ve çadırlarda PR çalışmaları vs. geçtiğimiz hafta da ifade etmiştik aday, koltuk kavgalarıyla Türkiye’nin kaybedecek 1 dakikası bile olmadığını. Bu boş kavgaların ve gündemin ülkenin enerjisini çaldığını. Kendilerine hayrı olmayanların memlekete hayrı olmayacağını dile getirmiştik.
Aklımız erdiğince gönlümüz yettiğince buradan bir kaç kelam ederek sizler ile istişare edip yazmaya gayret ediyorum. İtimat edip mail adresimize yazan yanımıza gelip gönül kapıları açan tüm hemşehrilerime selam olsun. Gündemle alakalı yazılanların her birini kayıt ettim. Dilim döndüğünce gücüm yettiğince her platformda gereğini yapmaya gayret edeceğim lakin ülkemiz iç dış etkenlerle her geçen gün mücadelesi artarak devam ediyor amaçlanan tabloya ulaşmak için elinden geleni ardına koymuyorlar. Açıkçası bizde susup kabuğumuza çekilip oturtamıyoruz
Yaşanılan ve yaşanılacakların genel bir özetini iki farklı kalem o kadar güzel özetlemiş ki…
Değerli Büyüğüm TÜRKGÜN Gazetesi Başyazarı Sn. Yıldıray ÇİÇEK’in 6+HDP masasının ilişki ağını anlattığı yazısında Yılmaz Özdil’den alıntıladığı reklam yaşanılanları son derece güzel özetliyor…
“Galiba, Audi reklamıydı…
Karlı bir hava.
Yer, buz.
Audi kaptırmış geliyor…
Mahallenin köpeği takılıyor peşine.
İçgüdüsel olarak “güç” ü takip ediyor.
Koştura koştura…
Dili dışarda.
Ama o da ne…
Audi viraja bi dalıyor…
Köpek toparlayamıyor!
Savruluyor…
Takla makla atıyor.
Doooğru şarampole.
Audi’nin her türlü hava şartında ne kadar kıvrak manevra kabiliyeti olduğunu gösteren bu reklam bittiğinde, kamera yavaş yavaş zoom yapıyor… Zavallı köpeğin şaşkın yüz ifadesi kalıyor ekranda…
Hem gülüyorsunuz.
Hem acıyorsunuz.”
Hâlleri aynı bu şekilde…
Şimdi biz de bu Masa’nın altına saklanıp şahsi çıkarları uğruna hırs ve çıkarları peşinde koşanlara bakıp hem gülüyor hem de acıyoruz.
Menfaat için yan yana gelmişlerin curcunasını izliyoruz. Feraseti ve sağduyusu olan vatandaş bunların sözüne itibar etmediği gibi ciddiye de almıyor…
———————————————————————
Müstehaktır diyerek insaftan vazgeçilmez,
Zorda kalınsa bile hayduttan dost seçilmez,
Bulutlardan yağacak rahmet gecikse dahi,
Vebal akan çeşmeden tek damla su içilmez.
Abdürrahim Karakoç
———————————————————————
12 Mart 1921 İstiklal Marşımızın kabulünün 102. yılı
İstiklal ve istikbalimizin teminatı
İstiklâl Marşımız bir mukaddesat ve şuurdur.
Türk milliyetçileri, bu mukaddesatına ve şuura daima sahip çıkacak; milletimiz bir daha asla İstiklâl Marşı yazmak zorunda kalmayacaktır.
“Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım.
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.”
İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle anıyorum. Nur içinde yat büyük şair!

Devamını Oku

BOŞ ÇUVAL AYAKTA DURMAZ…

BOŞ ÇUVAL AYAKTA DURMAZ…
1

BEĞENDİM

ABONE OL

“Yalnız kazancımızı, midemizi, maddemizi düşünmeyelim. Bunu hayvanlar da yapar. Daha çok manaya, düşünceye, ülküye dönelim. İnsanlık budur.”
– Atsız
—————————————————————
Evvveeetttt……
Koalisyon nedir, ülkeye nasıl zarar verir?
Hırs ve ihtiras nedir, gözleri nasıl kör eder?
Koltuk kavgası nedir, nelere kadirdir?
İhanet nedir, nasıl defalarca tekrarlanır?
Seçimden önce milletimize uygulamalı gösterenlere teşekkürler!
Z kuşağı diyorlardı ya…
Onlara koalisyonun ne olduğunu gösterdiler!..
Seçimin öncesinde halkın gözünün önünde “Biz kazanırsak böyle olacak” dedirterek Türk Milletine en büyük iyiliği yaptılar!..
Ne demişler;
Her şerde bir hayır vardır!

ALLAH Türk Devletini ve
Türk Milletini koruyor..

Tam olarak bahsi geçen
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem dedikleri 6’lı Masa gibi bi şey mi?
Vah ki.. vaaah!
——————————————————
Güzel bir nasihat;
“Başkaları hakkında konuşulan bir masaya asla oturma. Çünkü masadan kalktığında, sıradaki konu sen olacaksın.”
——————————————————-
Bir de Davutoğlu “Cumhurbaşkanı her mühim karar öncesi her birimizden onay alacak!
İstemediğimiz bi şey yaparsa ülke seçime gider” demişti.
Memlekete ne yapmak istediklerini gördü herkes!
Tabi Davutoğlu demişken bu şekilde Davutoğlu, Uysal ya da Babacan masadan ayrılsaydı gündemde yer bulmazdı.
“Iyi, madem öyleyse siz bilirsiniz… Size müsaade” denirdi
O kadar!
Ağırlıkları bu kadar o masada..
Masanın altı, üstü ne önü ne de bundan sonraki planları inanın hiç bir önemi yok…
Daha önce de söylemiştik tüm toplum herşeyin farkında yine görmeye başladık “SEVDAMIZ” başlıklı aday adaylık yarışlarını tüm adayların SEVDASI şehri, milleti ve ülkesiymiş öyle diyorlar. “Mevzu vatansa hepimiz ölelim. Mevzu makamsa hepiniz ölün!” diyerek bizlere her zaman için tek önceliğimizin vatanımız olduğunu vurgulayan Başbuğ Alparslan Türkeş’i bu vesileyle saygı ve rahmetle yâd ediyorum.

Hırs seni kul etmesin,
Hak seni hür yarattı.
*
Hz. Ali efendimizin bu sözü oldukça net…
Desteğin de karşıtlığın da bir hakikat ve olgusal temelde olması ortak akılda buluşabilmek adına zarurettir. Farklı siyasal düşünce ve yaşam tarzlarında insanlar olmamız aynı memleketin aynı halayın bir parçası olduğumuz gerçeğini değiştirmemeli.
Tüm Dünya ve ülkemiz başta olmak üzere Biliriz ki zor günler bizleri bekler belki ekonomi ya da savaş strateji uzmanı değiliz ama uzmanı olduğumuz bir konu var ki biz buna VATAN SEVDASI deriz. Biz dünyaya bağlı değil, VATANA BAĞLI yaşarız! Özümüz neyse, sözümüz de odur. Davamız belli safımız Milletten ve Devletten yanadır.
En kısa aydı Şubat. En uzun acıları yaşattı…
Depremde Birinci derece yakınını kaybetmiş biri olarak diyorum ki masa, aday, koltuk kavgalarıyla Türkiye’nin kaybedecek 1 dakikası bile yok. Bu boş kavgalar ve gündem ülkenin enerjisini çaldı. Kendilerine hayrı olmayanların memlekete hayrı olmaz. Sosyal medyanın mahalleler arası kısır kavgalarından depremin ağır sonuçlarının sebepleri ve bundan sonra yapılması gerekenlere odaklanamıyoruz. Ortak akıl ve vicdan alanı oluşturmadıkça enkaz altında kalma sırasının bizlere geleceğini görmemiz lazım.
Türkiye’nin acil, öncelikli 1 numaralı gündemi bu iki risk haritasıdır…
Depremzedeleri çadırlardan çıkarıp sağlam, güvenli konutlara yerleştirmek, 7 bölgeyi afetlere karşı korunaklı hale getirmektir.

Devamını Oku

**06.02.2023 – 04:27**

**06.02.2023 – 04:27**
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Bir âlem ki, gökler boru içinde! Akıl, olmazların zoru içinde. Üstüste sorular soru içinde: Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu? Buradan insan mı çıkar, tabut mu?
N.F.K
Gün’den, Dün’den, Ömür’den bihaber uykuyu daldığımız bir gece yerle gök bir oldu…
Ve… Bütün alışılmış ve kabullenilmiş dünya düzenlerini uğruna ömrümüzü harcadığımız tüm değerleri yıktı geçti. Küsmenin, kızmanın, kırılmanın ne kadar anlamsız olduğunu adeta omuzlarımızdan tutup “kendine gel hayat çok kısa” diye sarsarak bize yeniden anlattı.
En sevdiğimiz insanların, en sevdiğimiz eşyaların, en sevdiğimiz yemeklerin, en sevdiğimiz mekanların aslında saniyeler ile nasıl kaybedeceğimizi yeniden kulaklarımıza bir sır gibi fısıldadı. Bizim olduğunu iddia ettiğimiz bedenimize bile malik olmadığımızı, mülkün sadece Allah’a ait olduğunu yeniden haykırdı.
Bu kadarız işte.
Gücümüzün yettiği yer bu kadar.
Hiç ölmeyecek gibi taptığımız konforumuzun tanrılığı bu kadar işte. Biriktirdiğimiz paraların miktarı bu, övündüğümüz evlatlar bu, Tüm dünyalıkların sonu bu.
Hepsi bir varmış bir yokmuş kadar.
Toparlanacağız elbet, en güzel şekli ile toparlarız.
“İNANCIMIZ ACIMIZDAN DAHA BÜYÜK”
ALLAH bu yüce yardımsever milleti ve devletimizi başımızdan eksik etmesin güç ve kuvvet versin inşallah…
Geçen sene evlerden çıkamıyorduk, bu sene evlere giremiyoruz. Ne dışarısı bizim ne de içerisi..
Her şeyin Maliki olan Allah’a ait…
Yine kenetlenme, birbirine omuz verme zamanı. Biz ne afetlerin ne belaların üzerinden geldik millet olarak.
Çok şükür böyle bir milletin evladı olarak gurur duymamak mümkün değil. Yaşanılan afet sonrası bir kez daha görüyoruz ki Türkiye tek sestir, tek yürektir. Fedakarlıkla kurulan gönül köprüleri üzerinden kardeşliğimizin bereket ve nimet konvoyları sürekli hareket halindedir ve ihtiyaç sahiplerine ulaşmaktadır. Ne kadar gururlansak yetersizdir. Her zorluğun bir kolayı vardır ve hamdolsun tedavüldedir.
Konuyla ilgili Parantez açarak belirtmek istediğim bir diğer husus; Savaşta bile yaralıların tahliyesi için iki devlet arasında bir dönem ateşkes olur, içimizde öyle bir kesim var ki bunlar doğal afette bile psikolojik harpten vazgeçmediler.
“işin ucundan nasıl tutulur onu düşünelim.” diye değil de kendilerince bir çıkar hesap derdine düşenleri gördük bu depremde..
Tüm ülke hiçbir ayrım yapmadan devlet millet el ele bir mücadele verilirken;
Kansızlık yapmayın…
1- Sırf Hesap sormak için açık aranmaz…!
2- Şu yapılsın bu yapılsın diye oturduğun yerden komut verilmez…!
3- Bölgedeki haberciler ve yetkililer dışında yalan yanlış haber paylaşımı yapılmaz..!
4- Fırsatçılık yapılmaz…!
6- Ortak acılar ve ölümler üzerinden siyaset yapılmaz..!
7- İnsanlar kan ağlarken komiklikler, şakalar, saçma şımarıklıklar yapılmaz…!
8- İnsanlar ırka inanca partiye göre ayrılmaz.!
9- Yük alınır yük olunmaz..!
10- Şunu gönderdim bunu gönderdim diye reklam yapılmaz…
Yapılmayacak ne varsa yapıp Samimi gayret ve ihlasla çalışanların emeklerine gölge olunmaz bakın ne diyor
Zonguldak / TTK / Madenciler:
“Kömür için değil, ömür için geldik. Hakkınızı helal edin!”
Hiçbir arama kurtarma ekibinin giremediği yere girdiler. Malum isimleri konuşmaktan size sıra gelmedi. Asıl sizler hakkınızı helal edin!..
Türkiye’ye gelen Fransız politikacı Abisror De Lieme’in deprem hakkında anlattıkları:
“İnsanlar, arama kurtarma uzmanı değillerdi ama depremzedeleri evlerine götürüp misafir etmek için uzaklardan gelmişlerdi. Bu korkunç felakete rağmen muhteşem bir dayanışma hakimdi.”

 

Bu Resmi Yabancı bir hesaptan aldım:
“Türkiye Allah’ın yardımıyla yeniden yükselecek.”
Bir defa daha gördük ki hepimiz biriz
“Türk’de Kürt’de KARDEŞ”
Bu ülkenin Doğusu da Batısı da Kuzeyi de Güneyi de bir!
Ve ATEŞ DÜŞTÜGÜ YERİ DEĞİL, HEPİMİZİ YAKTI
RABBİM YÜREKLERİMİZE FERAHLIK VERSİN DEPREMDE GÖÇÜK ALTINDA KALAN TÜM VATANDAŞLARIMIZI ŞEHİTLİK MAKAMINDA KABUL EYLESİN YARALILARIMIZA ACİL ŞİFALAR VERSİN…
En Baki muhabbet ve saygılarımla…

Devamını Oku

AFERİN’LER VE Bi HABERDARLAR…

AFERİN’LER VE  Bi HABERDARLAR…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Mutakabat metnini muhakkak okumuş ya da duymuşsunuzdur.
Özet olarak ifade edersek Millet İttifakının vaatleri;
– Geri döneceğiz
– Durduracağız
– Satacağız
– Yapmayacağız
– Çekileceğiz
Yayınlanan bu metinle FETÖ, HDP ve Tek gayesi AVRUPALI ve ABD’Lİ efendilerinden AFERİN alma üzerine kurulmuş bir düzen..
Tabii tüm muradı bu olan düzenin bazı açıklamalarını üzüntü ve şaşkınla takip ediyoruz. TBMM de kürsüden ‘’ koltuklarınızda bizim sayemizde oturuyorsunuz, haddinizi bilin ‘’mealine bir tefsir yapamadığınız ortamda kahvaltı hayalleriyle birlikte oturduğunuz koltukların Anayasanın ilk 4 maddesinin uygun ortam ve şartlar oluşursa tartışabiliriz ile başlayan ana dilde eğitim çıkışıyla devam eden konuşmalar ve daha benzer örnekleri vatandaşımızda biliyor malumu daha fazla ilana gerek duymuyorum.
Fakat,
Genel durumdan haberdar olunması açısında altını çizerek yine bazı gerçekleri belirtmek istiyorum. Geçtiğimiz günlerde grup toplatısında yüksek teknolojinin önemine vurgu yapan İYİ Parti lideri Akşener, “102 gün sonra, iktidar değişecek ama; sanayi ve teknoloji alanında, her geçen gün, geriye giden bir Türkiye gerçeğiyle, maalesef karşı karşıyayız. Elimizdeki veriler, rakiplerimizin ve dünyanın, gerisinde kaldığımızı gösteriyor. Diye bir açıklama yaptı. Anlaşılan o ki Ya yapılanların farkında değiller ya da farkında olanların rahatsızlıklarının değirmeninin su dökme derdindeler. Türkiye’de yapılan Savunma Sanayi yaptırımlarına dokunacağız diyorlar, hem de geri kaldığımızı söylüyorlar haa birde unutmadan Avrupa’dan daaferin bekliyorlar…
Gelin Savunma sanayimize yapılan ve yapılacak olan yatırımları birlikte inceleyelim…
2023 yılında savunma sanayisinin hedefleri arasında şunlar yer alıyor:
“Havacılık ve uzayda, Milli Muharip Uçağımızı hangardan çıkarıp tüm dünyaya göstereceğiz. Jet Eğitim ve Hafif Taarruz Uçağı HÜRJET ilk uçuşunu yapacak. Muharip İnsansız Savaş Uçağımız Bayraktar KIZILELMA’nın çeşitli uçuş manevra testleri ve mühimmat entegrasyonları gerçekleştirilecek. ÖZGÜR Projemiz kapsamında aviyonik modernizasyonu tamamlanacak ilk F-16’ları teslim edeceğiz. Özgün Helikopterimiz GÖKBEY’in ilk teslimatlarını Jandarma Genel Komutanlığı’na gerçekleştireceğiz. ANADOLU gemisine konuşlandıracağımız Bayraktar TB3 SİHA ilk uçuşunu yapacak. 6’ncı ve son P-72 Deniz Karakol Uçağı teslimatıyla Meltem-3 projesi tamamlanacak. Milli ve yerli üretim LNA modülüne uzayda tarihçe kazandırılıp gemilerin konum ve rota bilgilerinin elde edilmesini sağlayacak KILIÇSAT Küp Uydu uzaya fırlatılacak. İMECE Yer Gözlem Uydusu uzaya fırlatılacak.
Deniz projelerinde, en büyük askeri gemimiz olacak Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemimiz ANADOLU’yu kullanıma sunacağız. Denizde İkmal Muharebe Destek Gemisi (DİMDEG) DERYA’yı teslim edeceğiz. İ Sınfı fırkateynlerimizin ilki İSTANBUL’u hizmete alacağız. Yeni tip denizaltılarımızın ilki olan PİRİ REİS hizmete alınacak. Kara araçları projelerinde, Zırhlı Amfibi Hücum Aracı ZAHA’nın ilk teslimatını gerçekleştireceğiz. Yerli Motorlu Vuran, 8×8 Tekerlekli Konteyner Taşıyıcı Araçlar ve Amazon zırhlı araçlarının ilk teslimatlarını yapacağız. Yurt dışı ihracat lisansına tabi bazı alt sistemlerin yerlileştirilmesinin ardından ilk ALTAY tankının üretimini tamamlayacağız.”
2023’e ilişkin diğer alanlardaki hedefler ise şöyle:
“Hava savunma, silah, füze ve mühimmat alanında uzun menzilli hava savunma ve füze sistemimiz SİPER’i hizmete vereceğiz. BOZDOĞAN Görüş İçi ve GÖKDOĞAN Görüş Ötesi Füzelerimizin ilk teslimatlarını yapacağız. GÖKDENİZ Yakın Hava Savunma Sistemi’ni gemilerimize entegre etmeye başlayacağız. KARAOK füzeleri ilk kez envantere girecek. ŞİMŞEK Hedef Uçağı seyir füzesi konfigürasyonuyla ilk kez teslim edilecek. Denizaltı Torpidomuz AKYA’nın seri üretimine başlanacak.
Elektronik sistemlerde, AESA Burun Radarı ilk kez AKINCI TİHA’da kullanılacak ve ilk defa F-16’larımıza entegresyonuna başlayacağız. F-16’larımız yerli-milli Elektronik Harp Podu ve Elektronik Destek Podu entegre edilerek görevlerini icra edecek. Erken İhbar Radar Sistemi ERALP’in ilk teslimatları yapılacak. MERT Taşınabilir Elektronik Taarruz Sistemleri ilk kez kullanıma sunulacak. Kent Güvenlik Yönetim Sistemi ve Plaka Tanıma Sistemi Projesi kapsamında bütün kurulumlar tamamlanacak.
AR-GE, sanayileşme ve destek faaliyetleri kapsamında yakıt pili teknolojileri OTAĞ faaliyetleri başlatılacak. Milimetre dalga/Terahertz Bandında Haberleşme AR-GE Projesi başlatılacak. Kızılötesi/Görünür Dalgaboyunda Algılama Teknolojileri’ne yönelik OTAĞ faaliyetleri başlatılacak. Dökülebilir Duyarsız Patlayıcı Geliştirilmesi teknolojilerine yönelik AR-GE projesi başlatılacak. Savunma Sanayii Yatırım ve Geliştirme Faaliyetlerini Destekleme Programımız kapsamında, firmalarımıza sağlamış olduğumuz kredi tahsislerine devam edilecek.
TEKNOFEST, ROBOİK, Siber Güvenlik Yarışmaları’yla gençlerimize ve yeni girişimcilerimize destekler devam edecek. İstanbul’da düzenlenecek IDEF Fuarı ve dünyanın çeşitli yerlerindeki 6 uluslararası savunma sanayi fuarına katılım sağlanacak. Anadolu’nun savunma sanayi potansiyelini yerinde görmek ve yeni yatırım alanları oluşturmak için il buluşmaları programlarına devam edilecektir.”
*”Savunma sanayimiz ‘güçlenen Türkiye’nin yükselen yıldızı’ haline geldi”*
“Türkiye Yüzyılı’na girdiğimiz bu ilk günlerde gururla söylüyoruz ki her alanda atılımların yaşandığı son 20 yılda en büyük hamlelerden birini savunma sanayisi yaptı. Savunma sanayimiz bugün ‘güçlenen Türkiye’nin yükselen yıldızı’ haline gelmiştir.”
Türkiye dışarıdan bakıldığında, gerçeğinden daha da kötü görünüyor. Türkiye’de seçimin hâlâ olmasına şaşıran insanlar var burada.” diyenlerin Aferini almak için mücadelesini ibretle izliyor Seçim zamanı en büyük AFERİNİ’ni Türk halkının sandıkta vereceğini önemle hatırlatıyor ve gerçeklerin bir kısmından Haberdar olması için tarihe bu notları hep birlikte düşüyoruz…

 

KONSOLOSLUKLARIN KAPATILMASI!

 

Ülkemizdeki bazı büyükelçiliklerin ve başkonsoloslukların ülkemizin güvenlik koşulları hakkında endişe yaymaya dönük açıklamalar yaptıklarını görüyoruz. Bunlar sorumsuz açıklamalardır. Bu sorumsuzluk kabul edilemez. Türkiye güvenli bir ülkedir. Güvenlik güçlerimiz ve istihbarat birimlerimiz işinin başındadır.
Bugün güvensiz olarak nitelenebilecek ülkeler; göçmen düşmanı ve İslam düşmanı siyasi hareketlerin demokrasilere meydan okuduğu, Kutsal kitabımız Kuran’ı Kerim’e saldırılan yerlerdir.

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.