Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Halil Kocaşaban

BABASI ÖLÜNCE BÜYÜRMÜŞ İNSAN

Başlığımız elbette her birimizin daha önce duyduğu ve babası ahirete intikal etmiş olan acı tecrübeleri ile yaşadığı bir söz. Üstüne söylenebilecek başka bir söz, cümle var mı bilemiyorum? Evet… Babası ölünce büyür insan. Ayakta kalmanın, direnmenin, var olmanın artık kendinle baş başa kalmanın dayanılmaz ağırlığı çökünce omuzlarına.
Ayağa kalkmak istersin, direnirsin düşmemek için.
Büyürsün…
Geride bırakılan ne varsa, onların muhasebesi başlar. Varsa anne, evlat, kardeş… Hele de senden küçüklerse, o muhasebe ağırlaşır, ağırlaşır. Ayağa kalkmak istersin, bir kez daha büyürsün.
Zaman büyütür seni, acılarınla yoğrulduğun zamanın. Hem acı verir, hem dayanma gücü. Biri diğerinin panzehiridir aslında. Biri seni, hırpalayıp yormaya, bitap düşürüp bitirmeye çalışırken, diğeri ayakta kalmana fırsat verir. Soğuk suya sokulmuş kızgın demir gibi sertleştirir. Kimi zaman da o sertlikte kırılırız, en küçük darbede un ufak olup dağılırız.
Zamanın bir yüzü acılarımız, kavgalarımız, direnişimiz, diğer yüzü mutluluğumuz, yaşama sevincimiz, hayat tadımızdır.
İşte böyle büyürüz aslında. Büyüdüğümüzü anladığımız an, aslında küçüldüğümüz andır. Hırs karşısında, öfke karşısında sustuğumuz andır. Kırılmak uğruna, incinmek uğruna sustuğumuz andır.
Sustukça büyürüz. Çünkü babası ölünce susar insan..
Peygamber efendimizin baba ile ilgili sözlerinden birinde Hz. Muhammed (S.A.V) “Hiçbir çocuk babasının hakkını tam olarak ödeyemez. ” buyurmuştur.
Yine Kur’an-ı Kerim’de Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, annenize ve babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine öf! bile deme! Onları azarlama! İkisine de güzel söz söyle! Onları esirgeyerek alçak gönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et (diyerek dua et!)” (İsra Suresi 23, 24)

Bundan tam 17 yıl önce 29 Ekim’i 30 Ekim’e bağlayan gecenin sabahında kaybettim babamı. Biraz hareketli bir gençtim. Yurtdışında eğitim-öğretim hayatıma devam etmeyi düşünürken rahmetlinin fabrikaya çağırıp, “Sen şimdi yurt dışına gidince kaç yıl sonra gelecek işe güce bakacaksın? Ben seni ne zaman evlendirip torun seveceğim? Sen bir an önce şu askerliği aradan çıkar gel de işimize gücümüze bakalım” demesiyle askerde bulmuştum kendimi. Ramazan ayının Kadir Gecesi’nde uykusunda tansiyonu yükselince beyinde küçük bir pıhtı atması sonucu yaklaşık 16 gün süren yoğun bakım süreci sonunda Rahmet-i Rahman’a kavuştu. Nerden bilecektim askere giderken bunun onu son görüşüm olduğunu. Geriye kalan tüm bıraktığı hatıralara bir sarmaşık gibi tutundum ve yeniden tanıdım hayatı, tanıdıkça büyürüz. Çünkü babası ölünce tanır insan hayatı. Hayat büyütür bizi işte. O yüzden babalarımızı tanıdığımız her an, yeniden büyüdüğümüz andır. Her tanıma, her anlama, her anlamaya çalışma, yaşam halkalarımızı bir kat daha büyütür. İtibar ne büyük hazineymiş para, pul, mal, mülk ne geçici şeylermiş yaşadıkça anlıyor insan hayatı.
Evet…
Ben saatçi Mehmet’in oğluyum ve benim en büyük sermayem bu. Allah emanetine layık olmayı nasip etsin…
Baba oğluna dedi ki:
Ayağını nereye koyduğuna dikkat et oğul!
Çocuk babasına dedi ki:
Sen dikkat et babacım !
Ben senin adımlarını izliyorum!..
Atamızın izinde attığı adamları izlemeye devam.. Başta bizim çocuklarımız yetim kalmasın diye kendi çocuklarını yetim bırakmayı göze alan tüm kahramanlarımız olmak üzere iyi bir yaşam sürmek için elinden gelen her şeyi hiçbir karşılık beklemeksizin yapan, çoluğuna çocuğuna ve ailesine yuvasına kol kanat geren tüm babaların, Babalar Günü’nü kutluyorum.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti