TARİHE NOT…

“Benim yol arkadaşım; haram ve helâli bilen,
Büyüğüne saygılı, küçüğünü koruyan, ülküdaşını kollayan, çizgisinde net olan,
Vatan millet nedir bilen, Allah’tan korkup kuldan utanan,
Fitne fesat işleriyle uğraşmayan ve teşkilatın emrinde olandır.”
Bilge Lider Dr. Devlet Bahçeli
Geçtiğimiz hafta MHP Afyonkarahisar İl Başkanlığı 14. Olağan Kongresi, geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili ve Manisa Milletvekilimiz Sayın Erkan Akçay Bey, MYK üyesi ve Afyonkarahisar Milletvekilimiz Mehmet Taytak, Afyonkarahisar Belediye Başkan Yardımcısı Sayın Süleyman Karakuş, İl Başkanımız Ahmet Kahveci, İl Başkan Yardımcılarımız, AK Parti İl Başkan Yardımcısı, Yeniden Refah Partisi İl Temsilcisi, Büyük Birlik Partisi İl Temsilcisi, İl Sekreterimiz, KAÇEP İl Başkanımız ve Yönetimi, Ocak Başkanımız, İl Yönetim Kurulu Üyelerimiz,
Belediye Başkanlarımız, İlçe Başkanlarımız, 28. Dönem MHP Milletvekili Adaylarımız, Afyonkarahisar Ticaret Borsası Başkanı, Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği Başkanı, Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanı, Afyon Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, Madeni Sanatkârlar Odası Başkanı, Şoförler Odası Başkanı, Türk Hukuk Enstitüsü Şube Başkanı, Türk Yerel Hizmet-Sen Genel Başkan Yardımcısı, Hacı Bektaş-i Veli Federasyon Genel Başkanı, TÜRKAV Başkanı, Kamu-sen İl Temsilcisi ,Kamu-sen’e bağlı Sendika Başkanları ve davamıza gönül veren ülküdaşlarımız ile birlikte coşkuyla gerçekleştirildi.
Kazananın Afyonkarahisar olacağı temennisiyle, kongremiz, Afyonkarahisar’ımıza ve yönetime seçilen tüm dava arkadaşlarıma hayırlı olsun.
MHP olarak siyasetin, makam ve mevki yarışı değil değer üretme sahası olması gerektiğini dile getirmiştik. Bizlerin makamdan evvel tercihi şahsiyet; şahsiyetciliğimizin kaynağı Türklük ve İslamiyettir. İlkemiz hür ve şahsiyetli yaşamaktır.
HİÇBİR ZAMAN KENDİNDEN EMİN OLMA AMA
BAŞKALARI HER ZAMAN SENDEN EMİN OLSUN!
Bu köşeyi yazmak için biraz bekledim bazı şeyleri görmek istedim. Tüm arayan, soran iş yerimize hatır sayıp gelenlere ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Padişaha sormuşlar kaç tane dostun var diye, tahttan inince belli olur demiş. Tabi ne tahtta olduğumuz ne saltanatta olduğumuz vardı. Bu örnek farklı bir yere çekilmesin bizim tek derdimiz önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben anlayışımız bu inanmışlığın tezahürüdür. “Ne olduğunuzu temsil edemezseniz, ne olmadığınızı anlatmak zorunda kalırsınız..!” Çok şükür gördük ki doğru işler yapmış doğru adamlarla yol yürümüşüz… Bu yazıyı birazda kendime, geçmişe iz bırakmak evlatlarım Mehmet ve Ömer’e tarihe not düşmek adına kaleme alıyorum.
2012 İlk görev aldığımız günden bugüne aradan uzun zaman geçti hakkı rahmetine kavuşanlar oldu. Gelenler oldu gidenler oldu. Makamlar değişti isimler değişti ama Ülkü birdi, dava hiç değişmedi Kızılelma hep gönüldeydi. Elimizden geldiğince dilimizin döndüğünce payımıza düşeni yerine getirme gayretindeyiz. Emeği geçen tüm büyüklerimden dünden bugüne desteğini esirgemeyenlerden Allah razı olsun. Hiç birinizi unutmam unutamam ahde vefa ilkemizdir. Yola çıktıklarımı yolda bulduklarıma birini birine tercih etmem asla söz konusu değildir. Hiçlik makamına talip olan bizler mükafatı musalla taşında verilecek olan bir ülkücülük peşinde koşmaya devam edeceğiz çünkü bizim bir yeminiz var.
LİDER-TEŞKİLÂT-DOKTRİN
Milliyetçi Hareket Partisi’ne biraz yakın olanlar bilirler ve hep duyarsınız bu 3 kelimeyi peki nedir bu Lider-Teşkilat-Doktrin…
Lider: Doğru Adamdır.
Teşkilât: Doğru adamın yanında yer alan doğru adamlardır.
Doktrin: Liderin emrinde doğru adamların inandığı ülküler bütünüdür. Kızılelmadır…
Son nefese dek liderin emrinde teşkilatın yanında Başbuğ’un bizlere emanet ettiği aile mirasım, rahmetli babamın emaneti olan ocağında piştiğimiz kutlu davamızda “Görev istenmez verilir” düsturu ile son nefese kadar ol denilen yerde olmaya devam edeceğiz. Hem de emrolunduğu gibi dosdoğru olacağız..
BU HİKAYE BİR KEZ BİLE ŞİKAYET ETMEDEN,
ASLA PİŞMAN OLMAYANLARIN,
HİKAYESİ…
Giyecek ayakkabısı olmadan “Ülkü Yolu”nu arşınlayanların,
İşkencede kafasına copla vurula vurula katledilenlerin,
Suçu günahı olmadan dar ağacında soldurulanların,
Aklını oynatırcasına ezâ’ya uğrayanların,
Annesine, hanımına gözleri önünde el uzatılanların,
SATIN ALINAMAYANLARIN,
DAVA’NIN ADAMLARININ,
aziz ve paha biçilemez hatırları önünde saygıyla eğiliyor bu kutlu davaya layık olabilmeyi Cenab-ı Allah’tan murad ediyorum…
Tüm bu duygu düşüncelerle bütün ülküdaşlarıma ve aziz hemşerilerime en derin saygı ve muhabbetlerimi sunuyorum.