Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Halil Kocaşaban

ZAM’AN

İnsanların haklı ve samimi tepkilerinin temel sebebi;
Ülkemiz gerçekten dardaysa ve milletten bir fedakarlık bekleniyorsa bu, sadece dar gelirli insanlar üzerinden değil zengininden siyasetçisine ve bürokrasiden tüm kurumlara kadar tepeden başlayan bir fedakarlıkla olmalı!
Biliyoruz ki bu konu gerekli adımlar atılmaya başlandı ve süratli bir şekilde de devamı getirilmelidir.
ÖRNEK:GAYRİMENKULDE “RAYİÇ BEDEL” SAHTEKARLIĞINA NEŞTER GELİYOR!
Halihazırda devletin en büyük vergi kaybı gayrimenkul alım-satımında belediyelerin belirlediği “rayiç bedel” ile gerçek satış değeri arasındaki farktan kaynaklanıyor.
Mesela müteahhitler, bilhassa kredili satışlarda 3-5 milyona sattığı bir dairenin satış işlemini belediyedeki rayiç bedel üzerinden (500-700 bin civarı) yaparken alıcıya da bu bedel üzerinden kredi çekebileceğini belirtip kalan kısmını elden ödemesi talebinde bulunuyor. Bu da 3-4 milyonu aşan bedelin vergi dışı bırakılmasına sebep oluyor.
Defalarca dile getirilen bu duruma dair nihayet sağlam bir adım atılacağı öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre;
Gayrimenkul rayiç bedelleri, Gayrimenkul Değerlendirme Şirketleri tarafından hazırlanacak. Hazırlanan bu veriler (tıpkı oto alım satımındaki kasko bedeli gibi) Noterliklerin erişeceği bir sistemde depolanacak ve alım-satım işlemleri ile vergilendirme bu bedeller üzerinden gerçekleşecek.
Bu durumda gayrimenkul fiyatlarındaki fahiş artışın da önüne geçilmesi planlanırken, kiralama işlemlerinde de bu rayiç bedeller üzerinden üst sınır belirleme seçeneğinin değerlendirildiği öğrenildi…
TASARRUF GENELGESİ
Bakan Şimşek’ten kamu kurumlarına “tasarruf” genelgesi
Deprem kaynaklı maliyetler haricinde tüm kamu harcamalarında tasarrufa gidilecek
Taşıt edinimi, bina yapımı, temsil, tören, tanıtım giderleri gibi bir çok harcama azaltılacak
Türkiye’de siyaset çoğu zaman dalgalıdır. Türkiye dinamik bir ülkedir. Ne Avrupa’ya benzer ne Ortadoğu’ya. Kendine has bir dinamizmi vardır. Sınırlarının içinde ve dışında terörle ve onların destekçileriyle mücadele eden, ülkesi darbe girişimleriyle dizayn edilmeye çalışılan, ekonomisi çökertmekle tehdit edilen, savunmasına ambargo uygulanan başka bir ülke yok sanırım olmayacakta
Birçok sınamalardan geçtik, geçiyoruz ve biz bu sınamalardan her daim sağ çıkıyoruz. Daha ötesi her defasında bu krizleri de fırsata çeviriyoruz. Ama siyasi akıl ama derin devlet yada külli irade adına ne denirse..
Tam bu noktada ülkesini tanıyan bilen seven gençlerin umutvar olması önemli.
Bu yaşlarda her şeye muhalif olmak çok cazip gelebilir Ama lütfen size dayatılan sözde kahramanlara inanmayın. Size bir gelecek sunamayan, sizin umutlarınızı sömüren, sizi karanlığa sürükleyenlere kendinizi mahkummuş gibi hissetmeyin.
Birileri sizlere amaçtan, anlamdan, geçmiş ve gelecekten kopmuş bir zamanı anlatır. Onların anlatımımda zaman tuhaf bir hapishaneye dönüşmüştür. Bir noktadan sonra artık karamsarlığın ve umutsuzluğun dokunaklı bir ifadesine dönüşür.
Zira hem gençlerimize hem muhalif seçmene en büyük kötülüğü yine muhalefet bloğunun kendisi yapmıştır. Adeta karşı tarafı düşmanlaştırarak seçmenin duygularını manipüle edilmiştir. Oysa ki siyasetçiden beklenen bu değildir, samimi ve fedakâr bir liderlik, sağlam bir strateji ve güçlü bir takım kurmasıdır. O yüzden, bu milletin hayrına söyleyecek bir sözü, varılacak bir hedefi olmayanlarla yola çıkmanın sözlerine kulak vermenin umutsuzluktan başka bir getirisi yoktur.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki:
“Yapılan tüm zamlar, depremin faturasının %10-15’ini ancak karşılıyor. 110 milyar dolarlık bir hasardan bahsediyoruz…” (Bu yıl sonuna kadar ödenmesi gereken tutar)
Kimsenin zamları savunduğu, savunacağı yok. Ama yine depreme rağmen çıkarılan EYT’nin maliyeti daha başka. Bu ay maaş ödenecek emekli sayısı 15 milyon 200 bin…Yıl sonunda bu sayı 15 milyon 900 bine çıkacak.
Acı ama gerçek olağanüstü dönemlerde böyle tedbirler alınır. Gideri azaltamıyorsanız gelir arayışına giderseniz
Gözümüzü açıp kapadığımız gecenin sabahında
Pandemi (Yüzyılın salgını)
Deprem (Yüzyılın felaketi)
Orman Yangınları (Yüzyılın iklim felaketleri)
Terör, Savaşlar, tahıl krizi vb nice durumlarla uyandık..
Ve Tüm bunlar bizim coğrafyamızda gerçekleşiyor.
Tekrar ediyor yine söylüyorum ne olacaksa adaletle olmalı zam gelecekse artış yapılacaksa yapılmalı fakat süreç adaletten şaşmalı
ihtiyaçlarla lüksler bir şekilde ayrılmalı yada Farklı bir deyişle tüketime dayalı değilde gelire dayalı bir vergi düzenine geçilmesi gibi Bu süreçte hükümetin öncelikli gündemi süratle normalleşmeyi sağlamak ve dar gelirliyi, çalışanı enflasyona karşı korumak olmalı. Eleştiriler elbette olacak. Yapıcı, yol gösterici olanlar dikkate alınmalıdır.
Dış Gündemde ise gözümüz kulağımız Körfez ziyaretinde Allah’ın izniyle olumlu haberler Basına yansımaya başladı
Avrupa’yı Türkiye üzerinden Basra Körfezi’ne bağlayacak ve merkezinde Ovaköy Sınır Kapısı’nın olduğu “Kalkınma Yolu Projesi” hayata geçiyor.
Çok büyük adım.
Sadece ekonomik anlamda 2 trilyon dolarlık bir piyasa.
Türkiye, Körfez, Ortadoğu Ekonomik Havza’sı için belki de ilk ev en büyük adım.
Projenin ekonomik, siyasi, güvenlik ve kültürel etkisi, bölgesel entegrasyona katkısı, devasa olacaktır!
Ayrıca…
Ankara Kayaş’ta bulunan MKE kapsül fabrikasında meydana gelen patlamada yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar diliyor, can kaybı olmamasını temenni ediyor
Geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum
Bu konuyla ilgili sadece aklımıza takılan tek soru
MKE Müdürü İlhami Keleş:
“İlk defa Taarruzi Mayınlama için yeni bir ürün geliştirdik. IDEF’te tanıtacağız.
Kanatlı güdüm kitiyle 70 km ötelere atılabilen bir versiyonu.”
F-16, AKINCI ve AKSUNGUR’dan atılabilecek Bu açıklamadan sonra MKE’de patlama olması bakalım konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Son söz olarak
Allah hepimize bir son nefes menzili ihsan eylemiş
Sonrası O’na dönüştür
Bu nedenle…
Esas MİLLETTİR…
Onun varlığıdır
Gücünü kurumsallaştıran millet, ebede yürür…
Ümitsizlik ihtimalimiz yok!
Daha çok çalışmalı, daha çok iletişim kurmalı, okumalı, yazmalı anlamsız tartışma, söz düellosu, sert kutuplaşma bitmeli; hepimiz milli ülkü ve hedeflerde buluşmalıyız. Köklü bir devlet geleneği olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti sapla samanı ayırt edip, gerekli feraseti gösterecek, adaletle hükmedecektir. Biz başka milletler gibi başka topraklarda yaşayamayız.
Var olsun Türk Milleti ve Onun Kutlu Devleti!

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti