Mescid-i Aksa, Musevilik ve Hıristiyanlıkta olduğu gibi İslâm’da da büyük bir öneme sahiptir. Resulullah (a.s.) bir hadisi şerifinde şöyle buyurmuştur:
“Yolculuk ancak şu üç mescidden birine olur: Benim şu mescidime, Mescidi Haram’a ve Mescid-i Aksa’ya.” (Müslim, Kitâbu’l-Hacc, 15/415, 511, 512) Burada kastedilen yolculuk ibadet kastıyla olan özel yolculuktur. Bu hadisi şerif dolayısıyla Mescid-i Aksa harem mescitlerin üçüncüsü sayılmıştır.
Mescid-i Aksa’nın İslâm’daki müstesna yerinin bir sebebi de Resulullah (s.a.v.)’in isrâ ve mirac mekânı olmasıdır. Yüce Allah, İsrâ suresinin birinci âyetinde Mescid-i Aksa’yı adıyla anarak şöyle buyurur: “Kulunu, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescidi Haram’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya yürütenin şanı pek yücedir.
Şüphesiz o duyandır, görendir.” Burada dikkat edilirse Mescid-i Aksa’dan “çevresini mübarek kıldığımız yer” şeklinde söz edilmektedir. Mescid-i Aksa’nın çevresi ise başta Kudüs sonra diğer Filistin topraklarıdır. Mescid-i Aksa’nın fazilet ve ehemmiyeti hakkında birçok hadisi şerif de bulunmaktadır. Ahmed ibnu Hanbel, Nesâi ve Hakim’in Abdullah ibnu Ömer (r.a.)’den rivayet etmiş oldukları bir hadisi şerife göre de Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Süleymân (a.s.) Mescid-i Aksa’yı yaptığında Rabbinden üç şey istedi. Rabbi ona ikisini verdi. Ben üçüncüsünü de vermiş olmasını ümit ediyorum: Kendisine, kendi hükmüne denk gelecek hüküm vermesini istedi, (Rabbi) bu istediğini verdi. Kendisinden sonra hiç kimsenin ulaşamayacağı bir saltanat vermesini istedi, bu istediğini de verdi. Bir de her kim, bu Mescid’de-yani Mescid-i Aksa’da- namaz kılmak amacıyla evinden çıkarsa anasından doğmuş gibi günâhlarından sıyrılsın istedi. Biz Allah’ın bu istediğini de ona vermiş olmasını ümit ediyoruz.” (Nesai, Mesacid 6: İbn Mace, İkame 196; Ahmed b. Hanbel II, 176.) Hadisimiz, Müslümanların ziyaret ve ibadet için yolculuğu göze almaları gereken sadece üç mescidin bulunduğunu, bunların da Mekke, Medine ve Kudüs şehirlerinde olduklarını açıkça ortaya koymuş bulunmaktadır.
Yeryüzünün en faziletli mekânları camiler, camilerin de en faziletlileri Mescidi Haram, Mescidi Nebevi ve Mescid-i Aksa’dır. Bu üç camide kılınan namazların diğer camilerde kılınan namazlardan çok daha fazla sevaplı olduğu hadisi şeriflerde bildirilmiştir. Hatta İbni Mace’nin nakletmiş olduğu bir hadiste: “Bir adamın kendi evinde kıldığı namaza bir namaz sevabı verilir.
Oturduğu beldenin sakinlerinin devam ettikleri camide kıldığı namaza yirmi beş kat sevap verilir. Cuma namazının kılındığı camide kıldığı namaza beş yüz kat sevap verilir. MESCİD-İ AKSA’DA KILDIĞI NAMAZA ELLİ BİN KAT SEVAP verilir. Benim camimde kıldığı namaza da elli bin kat sevap verilir. Mescidi Haram’da kıldığı namaza ise yüz bin kat sevap verilir” denmektedir. (İbni Mâce, İkâmetu’s-Sala ve’s-Sunne fihâ, 5/198)
Ancak ez-Zevâid’de bu hadisin isnadının zayıf olduğu söylenmektedir.
İbnu Hibban da bu hadisin delil olarak alına ilmesi için bunu te’yid eden bir rivayetin bulunması gerektiğini ifade etmiştir. Üç mescidde kılınan namazların diğer mescidlerde kılınan namazlardan çok daha fazla sevaplı olduğunu bildiren başka hadisler de mevcuttur. Bu itibarla verilen rakamları sadece sevabın katını ifade etmek için değil arada çok büyük bir sevap farkı olduğuna dikkat çekmek için söylenmiş te olabilir.
Bilindiği üzere Mescid-i Aksa aynı zamanda Müslümanların ilk kıblesidir.
Bu özelliğinden dolayı da İslâm’da ayrı bir öneme sahiptir. Buhari ve Müslim’in rivayet ettiklerine göre el-Bera ibnu Azib (r.a.) şöyle söylemiştir:
“Resulullah (a.s.) Beyti Makdis (Mescid-i Aksa) tarafına on altı ya da on yedi ay namaz kıldı. Resulullah (a.s.) Ka’be tarafına namaz kılmayı arzuluyordu.
Yüce Allah da şu ayeti kerimeyi indirdi: “Yüzünü göğe doğru çevirip durmanı görüyoruz. Seni hoşnut kalacağın kıbleye doğru yönelteceğiz. Artık yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. ve her nerede olursanız olun yüzünüzü onun tarafına çevirin.” (Bakara, 2/144) Mescid-i Aksa aynı zamanda Yüce Allah’��n yeryüzündeki ilâhi âyetlerinden bir âyettir. Mirac olayıyla ilgili ayette, Resulullah (s.a.v.)’ın Mescid-i Aksa’ya getirilmesiyle bağlantılı olarak: “Kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için…” denmesi buna delalet eder. Allah dileseydi Resulullah (s.a.v.)’ı Mescidi Haram’dan da miraca yükseltebilirdi. Ancak kendisine birtakım ilâhi âyetlerin gösterilmesi amacıyla önce Mescid-i Aksa’ya getirilmiş ve oradan miraca yükseltilmiştir. Demek ki, burası da Allah’ın yeryüzündeki ilâhi âyetlerinden bir âyettir. Dolayısıyla buraya asıl sahip çıkmaları gerekenler Müslümanlardır.
ASAYİŞ
24 Mart 2023GÜNDEM
24 Mart 2023GÜNDEM
24 Mart 2023ASAYİŞ
24 Mart 2023ASAYİŞ
24 Mart 2023UNCATEGORİZED
24 Mart 2023UNCATEGORİZED
24 Mart 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.