Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy

Cübbeli Ahmet Hoca’dan önemli tavsiyeler

Murat Arısoy 14 Ağustos 2015 Cuma 03:00:00
  “Cübbeli Ahmet Hoca” olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, geçen haftasonunda Afyonkarahisar’da bir düğüne katıldı. Düğünde daha çok erkeklere “sabır” tavsiye eden Cübbeli Ahmet Hoca, Lalegül Televizyonu’nda, bazı özel kanallarda ve Youtube’da yayınlanan söyleşilerinde de sevgiyi, saygıyı, hürmeti, muhabbeti ve rabıtayı esas alıyor.
Belediye Meclisi Üyesi Şükrü Genelioğlu’na Cübbeli Ahmet Hoca’yı sevdiğimi söylemiştim, O da ‘Afyon’a gelsin, seni tanıştırayım’ diye söz vermişti. Geçen hafta Cübbeli Ahmet Hoca gelmeden iki kez bana sıkı sıkı tembih etti: “Murat, Hoca geliyor. Aman kimseye söz verme, seni tanıştıralım inşallah.”
“Olur” dedim, ancak bir taraftan da “Onca kişi gidip gelecek, bana sıra gelir mi” diye de düşünmeden edemedim.
Düğün günü, Cübbeli Ahmet Hoca salondaki masaya geçince fotoğraf çekimi başladı. Ben de masaya doğru yöneldim. Şükrü Genelioğlu, “Gel Murat” deyince masaya doğru yöneldim.
Şükrü Genelioğlu, beni tanıttı; Cübbeli Ahmet Hoca da nazik bir şekilde gülümsedi.
Meramımı anlatınca “Bizim, ‘Namaz Kılmayanların İki Cihanda Başlarına Gelecek Belâlar’ kitabımız var. Arkadaşlarımız size o kitabı göndersinler” dedi.
“Ben sohbetlerinizi izliyorum zaten” deyince, “O kitabı okursanız daha iyi olur” diye ekledi.
Cübbeli Ahmet Hoca’nın tavsiyelerinden biri, bahsettiği kitabın okunması idi.
Hoca’nın bir de Afyonkarahisar ile ilgili tavsiyesi varmış ki onu da Şükrü Genelioğlu şöyle anlatıyor:
“Hocaefendi, Afyonkarahisar’a geldiğinde Sultan Divâni’nin kabrini ziyaret etti. Hocaefendi bize, ‘Burayı ihmal etmeyin. Burada kabirleri bulunan zatlar, muhterem zatlar. Bu türbeyi mutlaka ziyaret edin, burada mutlaka Kur’an-ı Kerim okuyun.”
Cübbeli Ahmet Hoca’nın Afyon’daki tavsiyelerini böylece 3 ana başlıkta özetleyebiliriz:
1) Eşler birbirine sabır göstersin, Allah rızası için sabretsin.
2) Sadece sohbetlerden değil, kitaplardan da ilim için faydalanın.
3) Kabir ziyaretlerini, şehrin manevi iklimini ihmal etmeyin.

HAKKI SÖYLEYİN

Cübbeli Ahmet Hoca’nın Lalegül TV’de yayınlanan sohbetleri, Vahdet Gazetesi’nde de yer buluyor. Hoca, 6 Ağustos tarihli sohbetinde şöyle diyor:
“Bizim dergimizde çıkan bazı yazılardan dolayı ‘Biz bu dergiyi almayacağız. Aboneliğimizi iptal edeceğiz’ diyen birçok çarşaflı hanım bacılarımız olmuş. Sebebi, hikmeti Ali Eren Hoca’nın yazısı. Ali Eren Hoca ne yazmış peki? Falanca siyasi “4 hak din” demiş, Ali Eren Hoca da ‘4 hak din olamaz’ demiş. Doğru demiş. Bir profesör ‘Hristiyanlar, Yahudiler, Zerdüştler, hatta Budist gibi herhangi bir şekilde bir tanrıya inananlar cennete gireceklerdir’ demiş. Ali Eren Hoca da ‘Bu yanlıştır’ demiş. 20-30 madde koymuş. Bunun içinde siyasi de olabilir, vekil de olabilir, bakan da olabilir. Bizi alakadar eden bir şey yok. Biz doğruyu söyleriz. Adam ‘Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kibirlendi. İzacae Suresi geldi.’ demiş. Ben de reddiye yaptım buna. Adamın biri kendi memleketinde Sakal-ı Şerif’e ‘Kıl’ dedi. Bu böyle olmaz. Sakal-ı Şerif’e kıl diyemezsin. Biz bunları dedik. Adam bunları yazmış. Neymiş efendim (Burada yazılanlardan birkaç tanesi siyasiymiş. Siyasilerin birkaç tanesi şu, bu partidenmiş. Ona dokunmuş, buna dokunmuş, benim partime dokunmuş’ falan. Yahu Allah’ına dokunmuş, peygamberine dokunmuş, şeriata, sünnete, Ehl-i Sünnete dokunmuş, ümmete dokunmuş ama “Bana ne?” Ama partime dokunursa, hocama, şeyhime dokunursa, derneğime, şirketime dokunursa. Şeriata, sünnete dokunulduğu noktada cevap vereceksin, reddiye yapacaksın. Anana da dokunsa, babanın aleyhine de olsa doğruyu konuşacaksın. Bize böyle öğretti. Ben 40 seneden fazladır, 7 yaşından beri onun yanındayım. Sen benden iyi mi tanıyorsun şeyhimizi? Ama bu millet partisine, hizbine, fırkasına, şirketine, derneğine, hocasına ve şeyhine dokunulduğunda verdiği tepkinin zerresini Kur’an’a, sünnete, Ehl-i Sünnet’e dokunulduğunda vermiyor.”

CEMAL HOCA’YI İHMAL ETMEDİ

Merhum İşadamı Zeki Genelioğlu, Kur’an-ı Kerim öğrenilmesi için gayret göstermiş, bu gayretinde de genel itibariyle başarılı olmuş bir kişiydi. Cübbeli Ahmet Hoca, sohbetlerinde zaman zaman Merhum Zeki Genelioğlu’nu yâd eder. Geçen haftasonu da Afyonkarahisar’a geldiğinde, bir vefa örneği olarak Zeki Genelioğlu’nun kabrini ziyaret etmiş Cübbeli Ahmet Hoca. Zeki Genelioğlu’nun kabrine gidiş istikametinde mezar taşında “Eğret İmamzade Fıkıh Âlimi Hacı Cemal Eğretli” yazısı dikkatini çekmiş Hoca’nın. “Kimdir, nedir” diye sorup cevap alınca “Bu hocaefendiye okumadan geçmeyelim” demiş ve vecibesini yerine getirmiş.

CÜBBELİ HOCA NEDEN SEVİLİYOR?

Cübbeli Ahmet Hoca’nın sevilmesinin birkaç nedeni var. Birincisi, “Milletin beni sevmesi için dua ediyorum” diyor Cübbeli Ahmet Hoca. Buna bağlı olarak mürşidi Mahmut Efendi’nin duası var, bildiğim kadarıyla. Anlattıklarında riya, tamahkârlık, iki yüzlülük yok. Şaka yollu, fıkrayla anlatıyor, mesaj veriyor. Kinaye yapıyor, kendi de tebessüm ediyor. Ama hükümler konusunda da taviz vermiyor.
Cübbeli Ahmet Hoca, bir sohbetinde neden sevildiğini kendi isimlerinden yola çıkarak anlatıyor. Ahmet’in, ‘hamdeden’; Mahmut’un da ‘övülen’ demek olduğunu hatırlatan Cübbeli Ahmet Hoca, baskılarla karşılaşırken, hapse girerken, hapisten çıkarken, zorluklarla uğraşırken ‘Ahmet’ ismiyle müsemma olduğunu, bu isimden sonra ‘Mahmut’ isminin anlamının da Allah tarafından kendisine lütfedildiğini sandığını kaydediyor.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER