Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Lokman Özkul

DEĞERLER EĞİTİMİ

Eğitimin en önemli aşamalarından biri değerler eğitimidir yani ahlaki ve etik eğitim. Değerler eğitimini içermeyen eğitim-öğretimin içi boştur. Ahlak ve etik eğitimi almayan insanlar hangi mevki makam veya statüye sahip olurlarsa olsunlar daima bir şeyler eksiktir. Ya sonradan görmelik vardır ya kendini beğenmişlik, insanlara tepeden bakma veya diğer olumsuz özellikler.. Aile eğitiminden başlayarak çocuklarımıza gençlerimize hatta yaygın eğitim aşamasında yetişkinlere de değerler eğitimi verilmelidir. İnsanın sözleriyle eylemlerinin uygun olması, sözde olmayan doğruluk dürüstlük adalet anlayışı, yaşanılan sevgi ve saygı gibi.. Özellikler bütün insanlarda kendini göstermelidir. Biz işin günümüzde biraz öğretim tarafındayız. Oğlum kızım, en iyi üniversiteye en iyi bölüme gitsin diye avuç avuç harcanan paralar, özel dersler, koçlar vb.. bu gerçeği yansıtmaktadır. Tabii ebeveynlerin en doğal hakkı diye düşünebiliriz lakin işin bu kısmında değerler eğitimini unutmuşsak ve çocuklarımıza gençlerimize kazandıramamışsak o zaman sıkıntı büyüktür. Her şey para statü mevki makam değildir. Rahmetli Doğan Cüceloğlu’nun ifadesiyle bunlar birer cekettir zamanı gelince o ceketi asar gidersiniz. Yine Doğan hocadan bir örnekle devam edelim:
Doğan hoca bir seminerinde ders verme amaçlı örnek çok doğru gelmese de bana şöyle bir uygulama yapmış: Yere bir parça ekmek koymuş ve “Bu ekmeğe basabilecek birisi var mı?” diye sormuş salondakilere. Hiç ses çıkmamış tabii. “Sahneye gelip bu ekmek parçasına basana 100 dolar vereceğim.” diye devam etmiş. Salondan yine çıt yok. Fiyatı artırarak 5.000 dolara kadar getirmiş. Bu sırada salonda bulunanlardan birisi,
─ Hocam, istersen 500 bin dolar ver, yine bize o ekmeği çiğnetemezsin, boşuna uğraşma! demiş.
Doğan Hoca’m da, “İşte değerler eğitimi budur.” diye noktayı koymuş.
Hasılı kelam, para vererek ekmek çiğnetebileceğiniz insan sayısı yok denecek kadar azken, bedavaya yalan söyleyen, dedikodu yapan insanların bu kadar çok olması biraz garip değil mi? Acaba yalan söyleme konusunda bu kadar hassas olamaz mıydık? Veya herhangi bir toplulukta birisi gıybet etmeye başladığında herkes tepki veremez miydi? Yere düşen ekmeği çiğnememek için duyduğumuz hassasiyet (çok doğru) yerlerde sürünen bazı değerlerimiz çiğnenirken niçin kendini göstermiyor acaba?
Niçin?..

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti