Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

DİNİ MÜSLÜMANLARI PARAMPARÇA ETMEK – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 30 Ağustos 2013 Cuma 03:00:00
  “Dinlerini parça parça edip, grup grup olanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır… (Enam/159)
Sevgili Peygamberimiz: “Bölücülük yapan bizden değildir” (Camiu’s-Sağir “Men” maddesi) diyor.
Yakın bir gelecekte ne hâdiseler, ne fitneler olacak! Kim toplu halde bulunan bu ümmetin işini parça bölük yapmak isterse, nerede olursa olsun, kılıçla (boynunu) vurunuz.” (Müslim c. 6 s. 22, Ebû Dâvûd c. 4. s. 242)
Sakın Müşrikler Gibi Parça Parça Olmayın
“Allah’a yönelerek O’na karşı gelmekten sakınınız, namaz kılınız, dinlerinde ayrılığa düşüp fırka, fırka olan, her fırkasının da kendisinde bulunanla sevindiği müşriklerden olmayınız.” (Rum suresi 31, 32)
Bu ikazdan sonra, bu ilahi mesajı görmezden gelerek dini ve Müslümanları paramparça edenlere şöyle seslenir: “Dinlerini parça parça edip, grup grup olanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır… (Enam/159)
DİNİ MİDESİNE ALET EDEN
BİR TOPLULUK GELECEK
Ebu Hureyre Sevgili Peygamberimizden şu hadisi naklediyor: “Kıyamete yakın bir takım topluluklar türeyecek, bunlar dini vasıta kılarak dünyayı yiyecek, dini midesine alet edecek. Sözleri şekerden tatlıdır. Fakat kalplerinde birer canavar gizlenmiştir. Adalet-i ilahiyenin tecelli edeceği gün Allah(cc) onlara şöyle hitap edec ektir: “ Siz benimle mi gurura kapıldınız, yoksa bana karşı mı cüretkar davrandınız.” (Tirmizi, Celal Yıldırım, İslam Ahlakından Parlak Sahifeler,27.sayfa )
EMANETLERİ EHLİNE VERMEK
“Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Süphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür ” (Nisa, 4/ 58)
Emanet EMN kökünden gelen bir kelimedir. Emn ise korku ve endişeden emin olmak demektir. Emanet hıyanetin karşıt anlamlısı olarak isim şeklinde kullanıldığı gibi güvenilir olmak anlamında masdar şeklinde de kullanılır. Ayrıca güvenilen bir kimseye geçici olarak gerisingeri alınmak üzere bırakılan şey manasına da gelir. Halk arasında yaygın olarak kullanılan manası da budur.
Emanet kelimesi ayet ve hadislerde birbirinden farklı anlamlarda kullanılmıştır. İnsanın, gerek Allah’a, gerek ailesine ve gerekse bulunduğu topluma ve hatta insanlığa karşı görev ve sorumluluklarından tutunuzda korunmak için geçici bir süre yanında bırakılan eşyaya varıncaya kadar hepsine emanet denir.
Özet olarak söylemek gerekirse insanın sorumluluk alanına giren her şeye emanet denir.
Peygamberlerde bulunması gerekli beş nitelikten birinin “EMANET” olması, emanetin mana ve önemini ifade etmektedir. Bu sıfat, Peygamberlerin her yönü ile güvenilir olduklarını ifade eder. Esasen insanların güvenmediği bir kimsenin Peygamber olarak görevlendirilmesi düşünülemez. Çünkü Peygamber, Allah ile kulları arasında elçidir. Böyle bir kimse güvenilir olmazsa insanlar ona inanır ve söylediklerini dinler mi?
MUHAMMEDÜL EMİN
Peygamberlerin sonuncusu olan Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem, içinde doğup büyüdüğü toplum tarafından, daha Peygamber olarak görevlendirilmeden önce “el-Emîn-güvenilir-” “Muhammedül emin” olarak tanınmıştı. Halk, adından daha çok onu bu ünvanı ile anardı. Peygamber olarak görevlendirilip ihsanları Allah’ı tanımaya ve yalnız O’na ibadet etmeye çağırınca Mekke müşrikleri ona düşman oldular ve düşmanlıkları, onları Peygamberin hayatını ortadan kaldırmaya sevketti. Onu öldürmek için bir araya gelen bu insanlar, birbirlerinden çok ona inanıyor, kıymetli eşyalarını, altın ve mücevherlerini ona emaneten bırakıyorlardı. Mekke’den Medîne’ye hicret ettiği gece yanındaki emanetlerin sahiplerine verilmesi için Hz. Ali’yi bu sebeple yatağında bırakmıştı.
Peygamberimizin bu davranışı, onun emanete ne kadar önem verdiğini göstermektedir. Esasen O, halkın güvenini kazanmamış olsaydı insanlar kısa sürede inançlarını, âdet ve geleneklerini bırakarak onun etrafında toplanırlar mıydı?

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER