Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Eyüp İMİR

EĞİTİM SÜRECİMİZ

Açık gerçek şu ki cumhuriyetten önce kişisel bazı girişimler dışında hiçbir zaman bilimsel örgütlenme yaygınlaşmamıştır.
14 Mart 1827’de kurulan ve Fransızca eğitim veren “Tıphane-i Amire” askeri cerrahlar yetiştirmeyi amaçlıyordu. (14 Mart Tıp Bayramı)
1867’de “Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye-i Şahane” kuruldu ve Türkçe eğitim vermeye başladı.
1870’de “Darülfünun-i Osmani” açıldı. 1871 yılında kapatıldı. 3 yıl sonra yeniden açıldı.
Bu yıllarda medreselerde fen ve doğa bilimleri dersleri ya hiç okutulmuyor ya da 12. yüzyıl İslam dünyasındaki bilgilerle eğitim veriliyordu.
Osmanlı topraklarında bu yıllarda yabancı ülke misyonlarının açtığı yüzlerce okul bulunuyordu. Maarif vekilliği sadece kendi açtığı rüştiye, (ortaokul) idadi (lise düzeyi) ve Sultaniler (lise) yönetme yetkisine sahipti. 1912 yılında Darülfünun (üniversite) ıslahı sırasında Hukuk, Tıp, Fen, Edebiyat fakülteleri bulunuyordu.
23 Nisan 1920’de Ankara’da Büyük Millet Meclisi açıldı. Büyük Atatürk henüz Sakarya Savaşı devam ederken Ankara’da Maarif Kongresini toplamıştır. Orada kadın ve erkeklerin ayrı oturması karşısında erkeklere dönüp “Siz kendinize mi yoksa bu hanımefendilere mi güvenmiyorsunuz?” diyerek çok zarif ve anlamlı bir uyarı yapmıştır.
Mustafa Kemal savaş içinde bile eğitime büyük önem veriyordu. 94 yıl önce.
3 Mart 1924’de Tevhidi Tedrisat (öğretim birliği) kabul edildi. Bununla birlikte Şeriye ve Evkâf vekâleti de kaldırıldı. Ülkedeki bütün eğitim kurumları maarif vekâletine bağlanarak medreseler, tekkeler, zaviyeler kapatıldı. Öğretim Birliği eğitim için çok önemli bir unsurdur. Çünkü bir ülkenin çocukları ancak bir çeşit eğitim görmeliydi.
Cumhuriyetin ilk yılları yurtta bilimin egemen olması için gösterilen çabaların en yoğun dönemi olmuştur.
1928 yılında Latin harfleri kabul edildi. Kurtuluş Savaşı başlarken yüzde 10’u aşmayan okuma –yazma oranı vardı. 1928’de “Millet Mektepleri” açılması kararlaştırıldı.
Gazi Mustafa Kemal ülkenin Başöğretmeni ilân edildi. Cumhuriyet hükümetleri eğitimi yaygınlaştırmak için bir taraftan öğretmen okulları ve ilk-orta öğretim kurumları açılmasını sağladı, başarılı lise mezunlarını yurt dışına eğitim için yolladı. 1929’da 100 tane Millet Mektebi açıldı.
1929-1936 yılları arasında 2-5 milyon kişi okuma-yazma öğrenerek bu okullardan diploma almıştır.
Daha sonraki yıllarda okuma yazma, aritmetik ve pratik bilgiler eğitimi yapabilecek eğitmenler yetiştirildi. Eğitmenli okul projesi hayata geçirildi.
Cumhuriyet eğitimi devletin asli görevi saymış bu doğrultuda adımlar atmıştır.
Akla, bilime dayanan aydınlanmacı bir eğitim başlıca hedef olmuştur. Aynı yıllarda teknolojik gelişmelere önem verilmiş demiryolları ağı genişletilmiştir. Radyo vericileri yurtta yaygınlaşmıştır.
Sağlık alanındaki gelişmeler de çok önemlidir. Sıtma savaşı, trahom, verem savaşları başarı ile yürütülmüştür. Bazı bölgelerde bu salgın hastalıklar nüfusun yüzde 50’sini aşmaktaydı.
Cumhuriyetin eğitimli, inançlı kadroları sadece hastalıklarla değil muskaya, şeyhlere başvurulmasına yol açan batıl inançlarla da mücadele etmek zorunda kalmışlardır.
Görüldüğü gibi cumhuriyetin ilk yıllarında atılan eğitimin temelleri yurdumuzun bugünkü seviyesine ulaşmasında en önemli etkenlerdendir.
“Benim Manevi mirasım Bilim ve Akıldır”
Mustafa Kemal Atatürk

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER