Nöbetçi Eczaneler
25 Aralık 2013 Çarşamba 02:00:00 Gelişiyoruz.
İstikrarı yakaladık.
IMF’ye borç veriyoruz.
Kredi notumuz yükseldi.
Dünyaya ekonomide model olduk.
Her yerde kriz var, biz büyüyoruz.
Yabancı yatırımcılar geliyor.
90 yılda yapılamayanı yaptık.
Milletçe kalkınıyoruz.
Kişi başına düşen gelir arttı.
Türkiye’nin dört bir yanında fabrikalar açılıyor.
Bankaları hortumlayanların borçlarını biz ödedik.
Ülkeyi baştan başa demirağlarla ördük.
***
Cümleler çok güzel… de bir eksiklik var gibi sanki.
Ülkede açlık sınırı 1060 lira, yoksulluk sınırı 3470 lira.
Polisi, öğretmeni, akademisyeni geçtim, neredeyse milletvekillerimiz bile yoksulluk içindeler bu duruma göre.
Bir kamu kuruluşunda daire başkanı olmazsanız işiniz zor.
Ya da en iyisi şu dönemde “zarraf”, klavyem sürçtü, “sarraf” olmak…
Asgari ücretten vergiyi kaldırma sözü verilmesinin üzerinden en iyimser tahminle 1 yıl geçti.
Vergi kaldırıldı mı?
2015 seçimlerinden önce belki böyle bir “müjde” verilir.
İşverenden vergi alıyorsunuz, işçiden vergi alıyorsunuz. Ekmekten, sudan, gazdan, internetten, cep telefonundan, kalemden, kâğıttan…
Orhan Veli bugünleri görseydi “Hava bedava” der miydi?
Memleketteki sistem belli değil. Parayı, sermayeyi teşvik eder gibi görünüp her şeyi devletleştiren, devleti de partileştiren bir sistemi dünyaya kazandırdık.
***
Neyse…
Asgari ücretlilere 25 lira zam gelmiş. Hayırlı olsun.
BU DA MI KOMPLO?
Nişanlım Elif Çakır, Halkbank’ın önünde beni uyardı: Bak, boş ayakkabı kutuları var. Bunları çeksene…
Bir baktım, gerçekten Halkbank’ın Bankalar Caddesi’ndeki şubesinin önünde boş ayakkabı kutuları… Hem de 1-2 değil. 30’a yakın boş kutu… Sonra aklıma geldi, Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanlığı’nın karşısında da ayakkabı dükkanı açıldı. Boş 10’larca ayakkabı kutusu demek bu.
Şimdi soruyorum: Bu da mı komplo?
