Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

GÖNÜL ADAMI KİME DENİR

“Gönül” genel olarak “kalp”, bazen de “nefis” anlamına kullanılan Türkçe bir kelimedir. Nihad Sami Banarlı’nın Türkçenin Sırları adlı eserinde belirttiği gibi gönül, Türkçenin deyim ve terim geliştirmede en güçlü ve en üretken kelimelerinden birisidir. “Gönül erleri” milletimizin dini” ve mill” kimliğinde nasıl önemli bir hizmet görmüşse; gönül kelimesi de kültürümüz içinde çok derin izler bırakmıştır. (Türkçenin Sırları; İstanbul 2009, s. 86-89.)
“Kalp, fikir, istek, tefekkür, arzu, ülkü” anlamındaki köngül kelimesi Türk Dilinin ilk yazılı metinlerinden itibaren kullanılır. Dilimizde gönül bağı, gönül bağlamak, gönül birliği, gönül alma, gönül verme, gönül çalma, gönül hırsızı, gönül kuşu, gönül belası, gönül rızası, gönül delisi, gönül eri, gönüldâr, gönlü bol, gönüllü, gönülsüz, gönül gezdirmek, gibi yüzün üzerinde deyim vardır.
Gönül kelimesinin Arapça karşılığı “kalp”, Farsça karşılığı ” dil “dir. Ehli kalp ve ehli dil ile gönül adamı/gönül erbabı aynı manadadır. Kur’an’da, hadislerde ve Arapça tasavvuf kitaplarında geçen “kalp ” kelimesi ile Türkçede ki ” gönül ” eş anlamlıdır. Nitekim Kur’an’daki: “Kör olan gözler değil, göğüslerdeki kalplerdir. ” (Hac, 46.) ayetinde “gönül körlüğü ” anlatılmaktadır. Gönül iman nuruyla aydınlanan kalptir. Genellikle iman nuruyla dolan kalbe gönül; inkâr, küfür ve kötü istek ve arzulara meyleden kalbe nefis denir.
Günümüzde canını ve malını Allah’a adayarak, gönlünü Gönüller Sultanı’na veren insana GÖNÜL ADAMI denir.
Türk kültüründe gönül Yüce Tanrı’nın evidir. Onu kıran ve inciten Allah’ı incitmiş olur. Bir Hadisi Kutsi de Yüce Allah:
“Ben yere göğe sığmam fakat mü’min kulumun kalbine sığarım ” buyurmuştur.
İmam-ı Rabbani Hazretleri Buyuruyor ki:
“Kalb, Allah’ü teala’nın komşusudur. Allah’ü tealaya kalbin yakın olduğu kadar hiçbir şey yakın değildir. Mümin olsun…asi olsun, hiçbir insanın kalbini incitmemelidir. Çünkü, asi olan komşuyu da korumak lazımdır…sakınınız…sakınınız…kalb kırmaktan pek sakınınız…Allah’ü tealayı en ziyade inciten küfürden sonra, kalb kırmak gibi büyük günah yoktur…Çünkü, Allah’ü tealaya ulaşan şeylerin en yakın olanı kalbdir…İnsanların hepsi, Allah’ü tealanın köleleridir…Herhangi bir kimsenin kölesi dövülür, incitilirse, onun efendisi elbette gücenir. Her şeyin biricik maliki, sahibi olan efendinin şanını, büyüklüğünü düşünmelidir.”
Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerinin vasiyetnamesinin son satırı ise şöyledir: “Hiç kimsenin kalbini incitmeyin. Müminin kalbi Allah c.c.’ın evidir.”
Gönül adamı sevgi âbidesidir. Bütün insanları ve Allah’ın yarattığı canlı ve cansız varlıkları Yunus’un deyişiyle:
“Elif okuduk ötürü, Pazar eyledik götürü. Yaratılmışı hoş gördük yaratandan ötürü ” deyip yaratandan ötürü seven insandır. Gönül adamı kötülüğü iyilikle savuşturur. Çünkü o bilir ki, kötülüğü savmanın en güzel yolu kötülüğe iyilikle karşılık vermektir.
Gönül adamı başkasını inşa derdine düşmeden önce kendini inşa eden ve inandığı gibi yaşayan insandır. Çünkü İnandığı gibi yaşamayan insan, yaşadığı gibi inanmaya başlar.
Gönül adamının değeri yetiştirdiklerinin kalitesiyle ölçülür.. Gönül adamı karakter sahibidir. İnsan” ilişkilerde çevresine güven veren ve her konuda kendisine güvenilen insandır. Aslında dini anlamda da mü’min de; Kendisine her konuda güvenilen ve çevresine güven veren insan demektir. Öyleyse gönül adamı iyi bir mü’min olandır. En büyük gönül adamı Hz. Muhammed’dir. O her konuda kendisine güvenildiği için Muhammedül Emin adını almıştır.
Gönül adamı otoriter, karizmatik ve buyuran değil, karşısındakini anlayan ve kavrayan insandır.
Gönül adamının gönlü, sofrası, kapısı herkese açıktır. İnsanların acılarını ve sevinçlerini paylaşır, iyi günde de kötü günde de, insanların yanlarında olur.
Gönül adamı herkese hoşlukla muamele eder. Kusur aramaz ve hatalarından dolayı insanları azarlamaz ve ayıplamaz.. Mevlana gülün güzel kokusunu, dikene katlanmasına borçlu olduğunu söyler.
GİT KUSURUNU BAŞKASINA SOR
Eşrefoğlu Rûmi’nin dediği gibi: Ol dost içün ağularıŞeker gibi yutmak gerek.
Hz. Ali’ye bir dostu: ” Bana kusurlarımı söyle ” der. Hz. Ali:
-Sen benim dostumsun, her halin bana hoş görünüyor, git kusurlarını başkasına sor” der.
Gönül adamı hoşgörülü ve ayıb örtücüdür. Ayıp örtmede Mevlana hazretlerinin deyişiyle gece gibi olur.
Gönül adamı fedakardır, kendisinden çok başkaları için yaşar.
Gönül adamı aynı zamanda ülkü adamıdır. Planlı proğramlı çalışır. Hedefsiz ve plansız yaşayamaz.. Gönül adamı, gönülden konuşan ve insanlarla bakışıyla anlaşan insandır.
Eşrefoğlu da şöyle der:
“Dil dudak deprenmeden sözden anlayan gelsin.”
Gönül adamı “ben” i lügatinden çıkarıp biz diyebilen insandır.
Gönül adamı incinmez, incitmez, kırılmaz, yorulmaz ve darılmaz hizmete devam eder. Bir hizmetten öbürüne koşar. Her işi Allah rızası için yapar, insanlardan ne bir taltif ne de bir övgü bekler.
Gönül adamı gönül yıkmaz, gönül yapar. Yunus’un dediği gibi:
“Gönül Çalab’un (Allah’ın) tahtı. Çalap gönüle baktı. İki cihan bedbahtı kim gönül yıkar ise.”
Gönül adamı aynı zamanda muhsindir; gönlü Allah ile olandır. Çünkü Allah kuluna şah damarından daha yakındır.
Önemli olan kulun Allah ile beraber olmasıdır. Çünkü Yüce Allah kuluna şah damarından daha yakındır. Hz. Mevlana bunun önemini şöyle ifade eder:”Tevbesiz ömür, can çekişmekten ibarettir. İnsanı yaşayan ölü hâline sokan ölüm ise Allah’dan habersiz olmaktır. Allah ile olunca ömür de hoştur, ölüm de. Fakat Allahsız olan kişiye ab-ı hayat bile ateştir.”
BİLGELİĞİN İLK ŞARTI GÖNÜL ADAMI OLMAKTIR
Yusuf Has Hacip’in deyişiyle :
Bilgeliğin ilk şartı gönül adamı olmaktır. ” İnsan gönlünü çıkarıp, avucuna koyarak, başkaları önünde, mahcup olmadan dolaşabilmelidir. ” (Kutadgu Bilig, 864. b.) Yine Yusuf Has Hacip’in deyişiyle gönül sahibi olmayan insan insan değildir:
“Gönülsüz insan yalnız bir şekil ve kalıptan ibarettir; gönülsüz insan adını kaybeder. ” (Kutadgu Bilig 2798. b.)
Türk milleti gönül erlerinin omuzları üzerinde yükselmiş, büyük devletler ve medeniyetleri vücûda getirmiştir. Bu günde her zamankinden daha çok gönlünü Allah’a ve milletine adamış gönül adamlarına ihtiyacımız vardır.

YORUMLAR

Bir adet yorum var

  1. ÇOK TEŞEKKÜR EDERİZ DEĞERLİ HOCAM İYİ Kİ VARSINUIZ.Türk milleti gönül erlerinin omuzları üzerinde yükselmiş, büyük devletler ve medeniyetleri vücûda getirmiştir. Bu günde her zamankinden daha çok gönlünü Allah’a ve milletine adamış gönül adamlarına ihtiyacımız vardır.

Yoruma kapalıdır.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER