Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

KENDİNİZİ ZORA SOKMAYIN – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 27 Mart 2014 Perşembe 02:00:00
  Enes (r.a.)den:
“Peygamber (a.s.v.) mescide gelmişti ki iki direk arasına gerilmiş bir ip gördü. “Bu da ne?” Diye sordu. Bu, Zeynep (r.a.)’in ipidir, namaz kılarken uykusu gelince buna takılıyor (ip onun düşmesini önlüyor)” dediler. Hz. Peygamber (a.s.v.):
“Hayır, (olmaz öyle şey) çözün ipi. Şevkiniz varken namaz kılın, uykunuz gelince de yatın” (diye) emretti.” (Buhari, teheccüd 18; Müslim (784), E. Davud (1312), Nesai 3, 218)
Hz. Peygamber’in en önemli özelliklerinden birisi de, din ve dünya işleri arasında ideal bir uyum kurmasıdır. Bir Hıristiyan olan müsteşrik M.G. Demombynes, ‘‘Muhammed’’ isimli önemli eserinde, İslamiyet’in Hıristiyanlığa üstünlüğünü ve Hz. Peygamber’in başarısının sebeplerini şöyle anlatıyor: ‘‘İsa’nın vaazında öbür dünya için hazırlık, bu dünyanın nimetlerinden vazgeçmekle başlar. İslam’da ise kesinlikle böyle bir şey yoktur. İslam’a göre, iyi bir şekilde kullanmak şartıyla hiçbir nimet kötü değildir.’’
Kur’an-ı kerim ve Peygamber’in önerdiği dini hayat her yönüyle kolaylıktır. Dini ve ibadetleri zorlaştıran, dolayısıyla hem dini, hem de kendisini çıkmaza sokan Müslüman’ın kendisidir. Sahabe döneminde olduğu gibi bugün de bunun örneklerine rastlamak mümkündür. Şüphesiz ibadetten maksat nefsi öldürmek değil, terbiye etmek, bilakis ona canlılık kazandırmak ve onu Allah’ı görüyormuş gibi ibadet etmek anlamına gelen ‘‘ihsan mertebesi’’ne yükseltmek, kötü eğilimlerden koruyarak ona ‘‘istikamet’’ kazandırmaktır.
Diğer yandan ibadetler ne dünyevi menfaatler elde etmek için, ne de fizyolojik veya sosyolojik bir gaye için yapılır. İbadet sadece Allah’ın rızasını kazanmak gayesiyle yapılır. Bu da ancak içine riyanın girmediği, samimiyetle yapılan ibadetlerle mümkün olabilir.
İnsanın bütün ihtiyaçlarının, onun fıtratına en uygun şekilde karşılanması gerekir. Allah’a ibadet insan için kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyacın da en doğru ve sağlıklı şekilde giderilmesi, Hz. Peygamber’in ibadet hayatının ve bu konudaki tavsiye ve uyarılarının bilinip iyi değerlendirilmesi ile mümkün olur.
Allah’a yaklaşma adına dünyadan el etek çekerek, yaşamayı prensip edinmek olan ‘‘ruhbaniyet’’, takva ölçüsü değildir ve dinimiz bunu şiddetle reddetmiştir. Yukarıda ifade edildiği gibi bu anlayış Hıristiyan kaynaklıdır ve Hz. Peygamber’in sünnetine de aykırıdır.
— Resûlullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Kolay ve temiz olan bu dine sarılın. Meşru kılınan dini emirlerin üzerine bir şey artırıp da dini zorlaştırmayın, zira sonra bu zorluklara mağlup olursunuz. Meşru olan emirleri de kısaltmayın, sonra yapılması lazım gelen hususları yapmaktan Mahrum kalırsınız.” (İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/186)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER