Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

NAMAZI HUŞU İLE VE SURELERİ ANLAYARAK İKÂME ETMEK -2

Muharrem Günay 9 Eylül 2016 Cuma 14:30:56
 

(Dünden Devamı)
Bu ayetin nesh edilip edilmediğini bilmiyoruz´ deyince Hz. Peygamber “sen bu işin ehlisin Ey Übeyb” buyurduktan sonra diğerlerine dönerek şöyle der:
“Namaza gelip de saflarını tamamlayarak duran ve Peygamberleri aralarında bulunan sizlere ne oluyor ki, Allah´ın kitabındaki size hangi sûrenin okunduğunu bilmiyorsunuz? İyi bilin ki, İsrâiloğulları da sizin yaptığınız gibi yapmıştı. Allah Teâlâ Peygamberlerine “kavmine söyle!” Bedenleriyle huzuruma geliyor ve dillerini bana veriyorlar; fakat kalpleriyle benden uzaklaşıyorlar. Yaptıklarının batıl olduğunu bilsinler, diye vahyetmiştir”. (Muhammed b. Nasr, Kitab ´us-salât, (mürsel olarak); Deylemî, (Übey b. Ka´b´dan); Nesâî, (Abdurrahman b. Ebzî´den sahih olarak)
Bu hadisi şerif aynı zamanda namazda okunan surelerin manalarının bilinmesine delalet eder.
“Ey inananlar! Sarhoşken, ne dediğinizi bilene kadar, cünüpken, yolcu olan müstesna gusledene kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta veya yolcu iseniz yahut biriniz ayakyolundan gelmişseniz veya kadınlara yaklaşmışsanız ve bu durumda su bulamamışsanız tertemiz bir toprağa teyemmüm edin, yüzlerinize ve ellerinize sürün. Allah affeder ve bağışlar.” (Nisa suresi: 43.)
Sahâbeden birisi içkili olması sebebiyle Kâfirûn sûresini yanlış okuması sonucunda hemen akabinde Nisâ sûresindeki bu âyet gelmiştir. Sevgili Peygamberimiz de uykulu ve ne dediğini bilmeyecek bir halde namaz kılınmasını yasaklamıştır:
“Sizden birinizin namaz kılarken uykusu geldiği zaman namazı bıraksın ve ne dediğini bilene kadar uyusun. Çünkü böyle bir durumda kişi istiğfar edeceğim derken kendi kendisine hakaret edebilir.”
“Ne söylediğini bilmez, sarhoş halde namaza yaklaşmayın!” (Nisâ 43) âyet-i celîlesinde “Dünya sevgi ve meşgalesiyle sarhoş olduğunuz halde, namaza yaklaşmayın” mânâsı da verilmiştir.
Namazda okunan her kelimenin bilinmesi gereken bir hakikati vardır. Sözgelimi Allahu ekber; “Allah enbüyültür”demektir. Namaz kılan bunu bilmiyorsa cahildir. Bilir, fakat bildiği halde kalbinde Allah’tan başka büyük bir şey bulunuyorsa, sözü doğru değildir. Ona:
“Bu söz doğrudur, fakat sen yalancısın!” denilir. Bir insan bir şeye veya bir kimseye Allahu Teâlâ’dan daha çok muti olur ve severse, onun yolundan giderse, o şey ve peşinden gittiği kişi ona göre Allah’tan daha büyüktür. Bunun için Yüce Allah Casiye suresinde:
“Kendi arzularını kendine ilah yapan kimseyi gördün mü?” (Casiye:23) buyurmuştur.
“Cenâbı Hakk; “Beni anmak için namaz kıl!” (Tâhâ:14) buyuruyor.
Bu emrin zahirinden Allah’ı anmanın vâcib olduğu anlaşılır. Gaflete dalmak ise, anmaya zıt düşmez mi? (o halde huzur şarttır.)
Namaz boyunca gaflet içerisinde bulunan kimse, nasıl olur da Allah’ı anmak için namaz kılanlardan sayılabilir?
“Sarhoşken, ne söylediğinizi bilinceye kadar, namaza yaklaşmayınız” (Nisâ: 43)
Bu hüküm, sarhoşun namazdan niçin menedildiğinin illet ve hikmetinin beyânıdır. Dünya düşüncelerine dalıp vaktini vesveselerle geçiren ve dünya sarhoşu, mal sarhoşu olan her gafil hakkında bu hüküm câri ve mer’îdir. (geçerlidir )” (İ. Gazali İhya 1)
Bu konuya aşağıdaki ayet son noktayı şöyle koyuyor:
“Hem onlar ki, Rablerinin ayetleri (kendilerine) hatırlatıldığında, onlara karşı sağır ve kör kimseler olarak (münkirler gibi, anlamadan) yüzleri üzerine kapanmazlar. (Bilakis o hakikati idrak ederek secdeye kapanırlar.)” (Furkan: 73)                                   (Son)

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER