ÖZEL ÇABA YOK, GÖREVİMİZİ YAPIYORUZ

Aslında aynı şeyleri, aynı konuları yazıp durmak istemiyoruz, ama ortam buna müsaade etmiyor. Aynı şeyleri tekrar tekrar yazmak gerekiyor. Hemşehrilerimiz sürekli dikkatimizi çekiyor; “şunu da bir yazıverin” şeklindeki telkinlerden uzak kalamıyoruz. Yanlış anlaşılmasın, şikayetçi değiliz, görevimizi yerine getiriyoruz.
Sadece neden aynı konularla ilgili yazmak zorunda kaldığımızı zaman zaman izah etmemiz gerekiyor. Halep oradaysa, arşın burada derler ya, bu yazılanlardan şüphesi olan, itimadı olmayan çıkar sokağa kendi gözüyle görür eksiği-gediği.

“UYARI” TAMAM,
“YÖN” BELİRSİZ

İşte böylesi konulardan birisi Maliye kavşağında yapılan battı-çıktı inşaatı. Gazeteniz Kocatepe aracılığıyla bu bölgede gerekli önlemlerin alınması, uyarıcı levhaların konulması, araçların ve vatandaşların yönlendirilmesi için işaretleme yapılması konusunda sıkça öneride bulunmuştuk. Haklarını teslim edelim, ilgililer “uyarıcı levhalar” konusunda konunun gereğini yaptılar. İnşaat alanının her yanında yanan sönen ışıklar, ikaz levhaları, dubalar falan mevcut. Zaten İş Güvenliği kanunları gereğince bunları koymazlarsa, Allah korusun olası bir terslikte bunun ceremesini fazlasıyla çekerler. O konu, yani “uyarıcı ikaz levhaları” konusu tamam.
Tamam olmayan konu ise “yönlendirici levhalar” meselesi.

NEREYE GİDECEĞİNİZ BELİRSİZ, LABİRENT SİZİ BEKLİYOR

Çalışma başladı başlayalı şehir merkezinde koca tırları, büyük otobüsleri sıkça görmek mümkün artık. Yolunu kaybetmiş çok sayıda yabancı plakalı araç kendini bir anda Anıtpark önünde ya da Uydukent’in caddeleri arasında yol ararken bulabiliyor. Sonrasında ise yol sorma seansları, nereden gideceğini anlama çabaları bazen saatlerce sürebiliyor.
Farz edin ki Maliye kavşağındaki inşaat nedeniyle Gazlıgöl Caddesi’ne girmek zorunda kaldınız ve Alaca Hamam önüne kadar geldiniz. Kadere kısmet, “Ankara-İzmir” yazan yönlendirici levhaları gördünüz, tabelaları takip ettiniz. Yeniden kendinizi Maliye kavşağındaki inşaat sahasında bulmanız işten bile değil. Bu kısır döngü içindeki bir yabancı olsanız Afyon’a karşı duygularınızı nasıl izah ederdiniz?
Eskişehir istikametinden şehir merkezine geldiğinizi farz edin, yönlendirici bir tabela ile karşılaşamıyorsunuz. Eğer Afyon’u tanımıyorsanız, ne yöne gideceğiniz Allah’a kalmış. İnşaat çalışmaları nedeniyle eski Kiler AVM, yeni Carrefuarsa market arkasına girmişseniz orada da labirent sizi bekliyor.
Gecenin saat 01’inde yön levhaları olmadığı için Anıtpark önüne gelip, Uzun Çarşı kavşağından dönmek zorunda kalan tır şoförünün yeniden Gazlıgöl caddesinden aşağı inip, bin bir güçlükle yeniden ana yola çıkıp, yoluna devam ederken, il olarak hepimize yönelik iyi dileklerine tanık alan hemşehrilerimiz “Keşke yetkililer de bunları duysaydı” diyorlar.

“YUVALAKDAN DÖNCEN, GİTCEN GİTCEN”LE OLMAZ

Sonuç itibariyle sadece Maliye kavşağında değil, şehrimizin genelinde yönlendirici tabelalar konusunda bir çalışma yapılmalıdır. Bu çalışma yapılırken kenti tanımayan, şehre dışarıdan gelenler göz önünde bulundurulmalıdır. Şehrin merkezi noktalarına bulunulan yeri belirtir şekilde levhalar yapılmalıdır. İsmi olmayan, herkesin kendine göre adlandırdığı kavşaklara isim verilmelidir. Afyonlu hemşehrimiz yol tarif ederken, “Yuvalakdan döncen, gitcen gitcen, ikinci ışıkladan sol yapcen” demekten kurtulmalıdır. Bunun için de farz-ı muhal “İleride Hükümetönü kavşağı yazar, oraya vardığında İzmir-Antalya yön levhasını takip et” diyebilmelidir. Ya da Yeşilyol’dan yön tarif edilirken, “Yoğurt pazarı Kavşağı’na vardığında sağa dönersen İmaret Camii’ni bulursun” diyebilmelidir. Elin Ankaralısı bizim hemşehrinin söylediği “Uzunçarşı’nın girişinden” ya da “Sanat okulu’nun önünden” ne anlasın. Hele ki “yuvalak” diye bir trafik tanımı her yerde var mıdır ki?
Kavşakların, ana güzergahların, merkezi noktaların isimleri görünür şekilde olacak, yönlendirici levhalar bir yabancıya yön verecek şekilde düzenlenecek ki, işler kolaylaşsın.

“EKMEK KADAYIFINDAN LEZZETLİ” VALİ

Afyonkarahisar Valisi iken, Muş Valiliği’ne atanan Vali Aziz Yıldırım’ın birkaç gün süren veda törenlerinin ardından Sayın Vali ilimizden ayrıldılar.  Afyonkarahisar Valiliği’nin ev sahipliğinde yapılan veda programında Vali Yardımcımız Sayın Adem Uslu tüm mesai arkadaşları adına Vali Aziz Yıldırım’a seslendi ve kaymaklı ekmek kadayıfı benzetmesine atıfta bulundu. Eski Valilerimizden Saim Çotur’un 8 aylık kısa Afyonkarahisar Valiliği ile ilgili söylediği “Afyon’daki Valililiğim kaymaklı ekmek kadayıfı yiyecek kadardı” sözlerinden hareketle “Sayın Valimiz Aziz Yıldırım’ın Afyonkarahisar’ daki Valiliği bizlerde kaymaklı ekmek kadayıfından daha lezzetli bir tad bıraktı” dedi ve büyük alkış aldı. Vali Aziz Yıldırım ile Özel Kalem Müdürü Sezai Pala’nın göz yaşlarına hakim olma çabası tüm salonu duygulandırdı.

VALİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI’NI İLAN ETTİ

Vali Aziz Yıldırım giderayak Afyonkarahisar’ın yeni Büyükşehir Belediye Başkanı’nı da açıkladı. Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, sıkı bir mesai birlikteliğinin yanı sıra iyi bir dostluk kurduğu Vali Yıldırım’dan büyük övgülerle bahsetti. Çoban bu övgülerinde samimiydi. Vali Yıldırım da bu övgülere konuşmasının sonundaki teşekkür bölümünde Başkan Burhanettin Çoban’dan “Büyükşehir Belediye Başkanımız” özel vurgunda bulunarak karşılık verdi. Çoban da büyük bir memnuniyetle, bu övgüyü baş selamı ile yanıtladı. Başkan Çoban’ın dediği gibi “15 Temmuz gecesi Afyon’da Aziz Yıldırım değil de başka zihniyeteki birisi Vali olsaydı halimiz nice olurdu?”

DAVETE GÖRE KATILIM

MHP İl Başkanı Mehmet Karagöz öncülüğündeki MHP heyeti Afyonkarahisar Belediyesi ile ATSO tarafından ortaklaşa düzenlenen “Vali’ye veda yemeği”nde hep bir aradalardı. Salona hep birlikte geldikleri gibi, bir masada birlikte oturmuş, ayrılırken de hep birlikte hareket etmişlerdi. Valilik organizasyonu olan son yemekte MHP il Başkanı Karagöz’ü tek görünce takıldık, “Başkanım, ekip yok bugün” diye. Karagöz “Toplu davetlere toplu katılıyoruz. O gün toplu davet vardı. Burada tek davet geldi, tek geldim” dedi. MHP’nin yeni yönetimi birlikteliğe özel önem veriyor.