Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

SALİH KULLARA HÂKİMİYET MÜJDESİ VAR

Muharrem Günay 18 Aralık 2013 Çarşamba 02:00:00
  Kur’an-ı Kerim’de sâlih amel işleyenlere Cenâb-ı Hak Cihan hâkimiyetini müjdeleyip şöyle buyuruyor:
(Resûlüm!) Allah, sizden iman edip de sâlih amel işleyenlere vaadetti ki: Kendilerinden öncekileri (kâfirlerin yerine) hükümran kıldığı gibi, elbette onları da (dinlerini ve kitaplarını tahrif edenlerin yerine) yeryüzünde hükümran yapacak (devlet-hilâfet verecek), onlar için beğendiği dinlerini (İslâm’ı) mutlaka kendileri için iktidar yapıp sağlam temellere oturtacak ve korkularının ardından onları kesinlikle tam bir güvene erdirecektir. (Çünkü onlar) hiçbir şeyi bana ortak koşmadan kulluk ederler. Artık kim bundan sonra nankörlük ederse işte onlar, yoldan çıkan (fâsık)ların ta kendileridir.
“Allah, içinizden iman edip salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen (halef)kıldığı gibi, onları da yeryüzünde mutlaka egemen (halef) kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaadde bulunmuştur.(Söz vermiştir.) ”(Nur suresi âyet:55)
Bu ayeti kerimede Allah’a iman edip Salih amel işlemiş olan eski ümmetlerin durumuna dikkat çekilerek “Allah sizden önceki iman edip Salih amel işlemiş olan peygamberler ve ümmetlerini dünyada nasıl egemen, kılıp iktidar sahibi yaptıysa”; Allah’a iman edip Salih amel işleyen Muhammed ümmetine de yeryüzünde egemenlik ve hâkimiyet vaad etmektedir” denilmektedir.
Nasılki Allah’a iman edip, Salih amel işleyen bir avuç Müslümanla birlikte Nuh aleyhisselam Allah’ın yardımı ile müşriklere karşı galip geldiyse, Ad kavmine karşı Hud aleyhisselam ve ümmeti, Semud kavmine karşı Salih aleyhisselam ve ümmeti, Nemrut’a karşı İbrahim aleyhiselam, Firavuna karşı Musa aleyhiselam ve ümmeti galip geldiyse, Allah’a iman edip Salih amel işleyen Muhammed ümmeti de müşriklere ve kâfirlere karşı galip gelecek ve dünyada egemen güç olacaklardır. Bu Allah’ın va’didir. Yeterki Müslümanlar dinlerinde ve amellerinde samimi olsunlar. Muhlis ve Muhsin olsunlar.
Atalarımızın da dünyada eşi benzeri görülmemiş medeniyetler ve cihan devletleri kurmuş olmaları ve İslam’ın bayraktarlığını yapmaları niyetleri ve ihlâsları sayesinde olmuştur. Çünkü Selçuklu ve Osmanlı Türkleri hep yeryüzünde Allah’ın dinin hâkim kılmak ve Allah’ın adını yüceltmek “İlâyı Kelimetullah ülküsü” peşinde koşmuşlardır. Dünyada tekrar egemen ve hakimiyet kurmanın yoluda düştüğümüz yerden kalkmakla yani yeniden Allah’ın dinine hizmet etme ve Allah’ın adını yüceltme peşinde koşmak niyeti ve samimiyeti ile mümkündür. Çünkü Yüce Allah mealini verdiğimiz Nur suresi 55. ayetinde sâlih kullarına hâkimiyet ve egemenlik sözü vermektedir.
Sonuç olarak her işin bir niyet ve bir de amel tarafı vardır. Amelin Allah katında kabul edilmesi, değer kazanması niyete bağlıdır. Ameller sanki matematikteki sıfıra, niyetler de rakamlara benzerler. Rakam olmadığı ve sıfırın başına koyulmadığı müddetçe sıfırların hiçbir değeri olmadığı gibi niyet olmadıkça da amellerin hiçbir değeri yoktur.
Müslümanın yaptığı her türlü iş ve eylem:
“De ki: ” Gul innî Salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâti lillâhi rabbil âlemîn (e) )Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah’ın( ve Allah’ın rızasını kazanmak için) dir.” (Enam Suresi, 162) ayetine göre yapıldığı müddetçe, yapılan amellerin hepsi “Salih Amel” ve bu ameli yapan Müslüman da “Muhlis” olmuş olur.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER